logo
29 MART 2024

İmam Hüseyin’in üstünlükleri

16.09.2018 00:00:00

Prof. Dr. Haydar Baş, 'İmam Hüseyin' isimli eserinde O'nun eşsiz özelliklerini şöyle anlatıyor:


"Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Hüseyin Benden, Ben de Hüseyin'denim. Hüseyin'i seven Allah'ı sevmiştir. Hüseyin, ümmetlerden başlı başına bir ümmettir." (Zehair el-Ukba, Taberî, s.133).


Selman-ı Farisî şöyle anlatıyor:


Allah Resûlü'nün (s.a.v.), Hüseyin (a.s.)'ı dizlerinin üzerine oturttuğunu gördüm, onu öpüyor ve şöyle buyuruyordu: "Sen büyüksün, büyük birinin oğlusun ve büyük insanların babasısın. Sen imamsın ve bir imamın oğlu ve imamların babasısın. Sen Allah'ın hüccetisin ve Allah'ın hüccetinin oğlu ve Allah'ın hüccetlerinin babasısın ki, bunlar dokuz kişidir ve onların sonuncusu, onların Kaimi (İmam-ı Zaman) olacaktır." (Maktel-i Harezmî, c.1, s.146).


"Hüseyin Bendendir,Bende Hüseyin'denim." (Sünen-Tirmizî, c.5, s.324).


Bir gün Hz. Hüseyin (a.s.) mescide girmişti. Bunu gören Hz. Peygamberin (s.a.v.) şöyle dediği duyuldu: "Cennet gençlerinin seyidine bakmak isteyen buna baksın." (Zehebî, c.3, s.282-283).


Ebu Eyyub el-Ensarî (r.a.) anlatıyor:


Ben Hz. Resûl (s.a.v.) yanındaydım. Fâtıma (a.s.) ağlaya ağlaya yanımıza geldi, dedi ki: "Babacığım Hasan ve Hüseyin evden çıktılar, hâlâ geri dönmediler, gidişleri çok uzadı. Ali de burada değil ki, arasın. Çare nedir?"


Hazreti Muhammed (s.a.v.), "Ey Fâtıma! Gam çekme. Allah, onları korumakta bizden ileridir" dedi. Sonra yine buyurdu: "Ya Rabbi! O çocuklar eğer denizde iseler bile inayet kayığı ile kıyıya ulaştır. Ve eğer sahrada iseler, inayet ışığı ile yerlerine eriştir." O anda Cebrail gökten inip dedi ki: "Ya Resûlallah! Onlar dünya halkının faziletlileri, cennet halkının ulularıdır ve anaları onlardan yücedir. Hiç elem çekme ki, o şehzadeler Neccaroğlu mezarlığındadır ve rahat rahat oturmaktadırlar. Allah, iki meleği onları korumak için gönderdi. Kanatlarını onlara örttü ve yaygı yaptılar. Hizmetleri ile meşguldürler."


Hz. Muhammed (s.a.v.) o mezarlığa varıp İmam Hasan (a.s.)'ı kucağına alıp, geri getirdi. Fakat Hüseyin (a.s.)'ı bir melek eve getirip gelirken Ebu Eyyub Ensarî meleği görmedi. Sandı ki, ikisi de Allah Resûlü'nün (s.a.v.) kucağındadır. Acıyarak sordu: "Ya Resûlallah! Bu iki şehzadenin birini bana ver ben götüreyim ki, siz ağırlıktan kurtulasınız." 


Hazreti Resûl (s.a.v.) cevap verdi: "Ey Eba Eyyub! Bunlar dünyada sevgilidirler, ahirette de saygılı. Anaları da onlardan daha şerefli ve faziletlidir."


Sonra sahabelerine dönerek sordu: "Ey kavim! Soruyorum size, dede ve nine yönünden dünyada en şerefli kimlerdir?" 


Ashab da sordu: "Kimlerdir ya Resûlallah?"


Hz. Muhammed (s.a.v.), "Hasan ve Hüseyin'dir. Çünkü dedeleri Resûlullah, nineleri Arap kabilelerinin en şereflilerinden Hüveylid kızı Hatice'dir" buyurdu. 


Yine onlara sordu: "Ana baba yönünden en şerefli kimlerdir?"


Ashab, "Kimdir, ya Resûlullah?"


Hz. Muhammed (s.a.v.) cevap verdi: "Hasan ve Hüseyin'dir ki, babaları Ebu Tâlib oğlu Ali ve anaları Allah'ın Resûlü'nün kızı Fâtıma'dır."


Yine sordu: "Dayı ve hala yönünden en şerefli kimdir?"


Sahabe: "Kimdir ya Resûlallah?"


Hz. Muhammed(s.a.v.), "Hasan ve Hüseyin'dir. Dayıları Allah'ın Resûlü'nün oğlu Kâsım ve halaları Allah'ın Resûlü'nün kızı Zeyneb'dir."


Hz. Muhammed (s.a.v.) yine sordu: "Ya, amca ve teyze yönünden en şerefli olan kimlerdir?"


Sahabe, "Kimdir ya Resûlallah?"


Hz. Muhammed (s.a.v.) cevap verdi ki: "Hasan ve Hüseyin'dir ki, amcaları Ebu Tâlib oğlu Câfer Tayyar ve teyzeleri Ebu Tâlib kızı Ümmühani'dir."


Ebu Avn'den rivayetle;


Hüseyin b. Ali (a.s.) Mekke'ye gitmek üzere Medine'den yola çıkarken İbn-i Muti adındaki adamın yanından geçti. İbn-i Muti o sırada kuyusunu temizliyordu. Hz. Hüseyin (a.s.)'a, "Kuyumu genişletiyorum fakat ne yapıyorsam yine ondan doğru dürüst bir su alamıyorum" dedi.


Hüseyin (a.s.), "Bana suyundan biraz getir" dedi. İbn-i Muti suyu getirince Hüseyin (a.s.) önce içti, ondan sonra ağzında çalkaladı ve kuyuya püskürttü. Bundan sonra kuyunun suyu hem tatlılaştı, hem de çoğaldı." (Tabakat, İbn Sa'd, c.5, s.144).


Ebu Reca el-Utaridi'den rivayetle;


Sakın ne Ali'ye ve ne de Ehl-i Beyt'ten birine küfür etmeyin. Zira bizim Belheceym halkından bir komşumuz vardı. Bir gün Hüseyin (a.s.)hakkında, "Şu fâsık olan Ali oğlu Hüseyin'i görüyor musunuz? Allah onun canını alsın" dedi. Allah da onun her iki gözünün akını dökerek kör etti. (Heysemî, c.9, s.196).


Ebu Hureyre naklediyor:


Resûlullah (s.a.v.) ile birlikte yatsı namazını kılıyorduk. Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.) da sırtının üstüne atlıyorlardı. Resûlullah (s.a.v.) başını secdeden kaldırınca onları yavaşça sırtından indiriyordu. Secdeye bir daha varınca, Hasan ve Hüseyin yine sırtına biniyorlardı. Nihayet namazı bitirince onları dizleri üzerine aldı. Ben de kalkıp, "Ya Resûlallah! Onları annelerine götüreyim mi?" dedim. O sırada bir şimşek çaktı ve ortalık aydınlandı. Resûlullah (s.a.v.)torunlarına, "Haydi annenize gidin" dedi. Çocuklar annelerinin yanına varıncaya kadar şimşeğin aydınlığı devam etti. (Heysemî, Mecma'uz-Zevaid, c.9, s.181).


Bir gün Hz. Hüseyin (a.s.) mescide girmişti. Bunu gören Hz. Peygamberin (s.a.v.) şöyle dediği duyuldu: "Cennet gençlerinin seyidine bakmak isteyen buna baksın." (Zehebî, c.3, s.282-283).


Ebu Avaide'ye isnat edilerek akledilmiştir:


Resûlullah (s.a.v.) buyurmuştur ki: "Hasan ve Hüseyin Arş'ın iki küpesidirler. Vakta ki, Hazreti Allah cennete hilkat elbisesini giydirdi, ona şöyle hitap etti: 'Sen fakirlerin meskeni olsan gerek.' Cennet hâl dili ile söze gelerek, 'Ya Rabbi! Beni miskinlere ve dervişlere mesken etmenin sebebi nedir?' dedi. Göklerden şu nida geldi: 'Ey cennet! Bu saadete razı olmaz mısın ki, senin köşelerini Hasan ve Hüseyin ile süsleyelim.' Cennet bu müjdeye sevinip, 'Râzıyım, râzıyım. Ne saadettir o kimselere ki, Arş'ın küpesi ve cennet köşelerinin ziyneti olurlar ve Allah'a yakınlıkta bu derece yükselirler ve makam bulurlar' dedi." (Fuzuli, Kerbela Şehitleri, s.262).


İmam Ali (a.s.)'dan rivayetle;


Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Hasan ve Hüseyin, cennet ehli gençlerinin seyyidleridir." (el-Bağdadî, et-Tarih, s.185; İbn'ül-Esir, Usdü'l-Gabe, c.1, s.368).


Huzeyfe'den rivayetle;


Resûlullah (s.a.v.)'in yüzünde sevinç alametleri gördük dedik ki: "Ya Resûlallah! Bugün yüzünde sevinç alametleri görüyoruz."


Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Niye sevinmeyeyim, Cebrail Bana gelip müjdeledi ki; Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin seyyidleridir. Babaları da onlardan daha faziletlidir." (el-Bağdadî, Tarih-i Bağdadî, c.10, s.231).


Hz. Ali (a.s.)'dan rivayet edilmiştir: Allah, cenneti Adem ve Havva'ya münasip gördüğü zaman Havva'nın yüz güzelliği cennet havasının tesiri ile iki misli arttı. Bir gün, Adem Havva'ya dikkatle baktı, onun yüzünden gözlerini ayırmayarak dedi ki, "Ey Havva! Acaba yaradılışın tezgâhında kudret nakkaşı senin güzel yüzünden daha güzel bir yüz nakşetmiş midir?"


Derhal Allah (c.c.) barigâhından Cebrail'e emrolundu ki: "Adem'i Firdevs-i Âlâ'ya, cennetin daha ulu yerlerini gezmeye götür."


Adem cennet sarayının gezi yerlerine ayak basınca yüksek bir tahtta elbiseleri süslü, başında taç olan bir güzelin oturduğunu gördü. Öyle ki, yüzünün nurlu ihtişamından Cennet meydanı aydınlanmış ve yanağının letafeti ile gılman ve hurilerin gözleri kamaşmış… Mübarek başında nurdan bir parlak taç, iki kulağında inci ile işlenmiş küpeler var. Adem şaşırmış sormuştu: "Ey Cebrail! Bu ne güzel huri ki, yüzüne bakmak şaşkınlığı arttırıyor. Ve o güzel yüzünü düşünmek gönül alıyor."


Cebrail cevap verdi: "Bu Fatıma-i Zehra'dır ki, Muhammed Mustafa (s.a.v.)'in kızıdır. Ve başındaki parlak taç kocası Ali Murtaza ve küpelerinin biri Hasan Mücteba ve biri Kerbela şehitlerinin şahı Hüseyin'dir."


Adem sordu: "Ey Cebrail! Bunlar ne zamanın halkıdırlar?"


Cebrail cevap verdi: "Ey Adem! Gerçi bunlar görünür âlemde senin sülalenden meydana geleceklerdir amma yaratılmaları senden dört bin sene evvel olmuştur." (Fuzuli, Kerbela Şehitleri, s.157-158). 


 

 
Gökhan Demir / diğer yazıları
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.