- Benim yine komplo teorim geldi! - Hem de öyle böyle değil!! - En derininden en şiddetlisinden geldi bu sefer!!!- Şöyle kuşbakışı bakalım gelişmelere isterseniz!- YSK 19 Nisan'da Hatip Dicle'nin de içinde bulunduğu bir kısım bağımsız milletvekili adaylarının adaylığını, yasal şartları taşımadıkları gerekçesiyle ve hukuken de doğru bir şekilde, iptal ediyor!- Tabi ortalık birden bire karışıyor, başta BDP ve AK Partisi'nin önde gelenleri feryat figan demokrasi nutukları atarken ertesi gün YSK tükürdüğünü yalamak ve dahi hukuku bir tarafa bırakmak suretiyle bu kararından dönerek bahse konu bağımsız adayları tekrar seçime sokma kararı alıyor!- Derken çok enteresan (Ve tabii ki tamamen tesadüflere dayalı!!!) bir gelişme yaşanıyor ve seçime üç gün kala Yargıtay tarafından Hatip Dicle'nin terör suçuyla alakalı cezasının Mart ayında onaylanarak kesinleştiği hususu ilan ediliyor! - Yani bu demektir ki; Hatip Dicle terör suçundan hükümlü olduğu ve bu hükmün infazı henüz tamamlanmadığı halde milletvekili adayı yapılmış ve bu husus da YSK tarafından onaylanmıştır! - Normal şartlarda ve normal sırasını beklediği takdirde daha yıllarca Yargıtay'da beklemesi gereken bu dosya (Tesadüften başka izahı olmayan bir şekilde!!!) binlerce dosya arasından sıyrılarak çok kritik bir anda neticeleniyor!- Bu durumda olması gereken YSK'nın acilen toplanarak, hakkında kesinleşmiş bir terör cezası bulunan Hatip Dicle'nin adaylığını iptal etmesi olduğu halde (Yine tesadüf eseri!!!) YSK bu kararı görmezden gelerek seçimin yapılmasına göz yumuyor!- Seçimin ertesi günü ise (Bir kez daha tesadüfen!!!) YSK'nın görmeyen gözleri açılmak suretiyle Hatip Dicle'nin vekilliğinin iptaline karar veriyor!- Neden sizce?!- Çok basit! Bu iptal kararı verilmemiş olsaydı ortaya çıkacak emsal karar sebebiyle, Hatip Dicle ile (Milletvekili seçilme yeterliliği açısından) hukuken aynı konumda bulunan Abdullah Öcalan da ilk genel veya ara seçimde milletvekili olabilecekti!!!- Tabii ki beklendiği gibi ortalık toz duman!- Ardı ardına bombalar ve mayınlar patlamaya, şehit cenazeleri gelmeye başlıyor!- Başta BDP ve AK Partisi'nin önde gelenleri olmak üzere herkes yeniden demokrasi havarisi kesilip YSK'yı bombalamaya başlıyorlar!- BDP'li vekiller Meclis'i boykot kararı alıyorlar! - Bu da yetmiyor, Recep Tayyip Erdoğan için Anayasa'yı değiştiren Meclis Hatip Dicle için neden aynı adımı atmıyor feryatları dolanıyor ortada!- Bu feryat ve dahi figanların başını ise daha önce benzer şekilde Anayasa değişikliğini icra eden AK Partisi ve CHP kurmayları çekiyor!- Söylem aynen şöyle! "Recep Tayyip Erdoğan için yapılan kıyak neden Hatip Dicle için de yapılmasın ki?!"- Yani (RTE = HATİP DİCLE) formülü bir anda ortaya atılıveriyor!- Ne olacak bu durumda?- Anayasamızda yapacakları ufacık hatta mini minnacık bir değişiklikle birlikte Hatip Dicle'ye önümüzdeki birkaç ay içinde yapılacak ara seçimde milletvekili olma yolunu açıverecekler!- Nasıl açacaklar?!- Diyecekler ki "Terör suçundan hükümlü bile olsa bir kişi milletvekili adayı olabilir"!!!- Pekâlâ, Hatip Dicle için böyle bir adım atıldığı takdirde, yani Hatip Dicle kesinleşmiş terör suçu hükmüne rağmen Meclis'e vekil olarak girme hakkı kazanırsa karşımıza çıkan netice nedir? Biliyor musunuz?!!- Abdullah Öcalan'ın milletvekili seçilerek İmralı'dan TBMM'ye transfer edilmesinden başka bir şey değil tabii ki!!!- Bahse konu Anayasa değişikliğini sadece ve sadece Hatip Dicle'yi kapsayacak şekilde bile yapsanız AİHM yoluyla bu değişikliğin Abdullah Öcalan'ı da kapsamına alması çok çok kolaydır!- Öcalan'ı affetmek istediği halde seçmen baskısıyla bunu yapamayan AK Partisi için yek taşla şeş kuş vurmak gibi bir şey!- Bu durumda (RTE = HATİP DİCLE) formülünü hayata geçirmek isteyen TBMM bir anda şu formülü hayata geçirmiş olacaktır: RTE = HATİP DİCLE = ABDULLAH ÖCALAN!!!!- Peki Türkiye'de bunlar gerçekten olur mu?!- Hiç olacak şey mi kardeşim?!- Bu Devlet, bu Millet, bu Meclis bu kadar mı sahipsiz, bu kadar mı izansız, bu kadar mı insafsız, bu kadar mı nasipsiz ki böyle komplo teorileri bu memlekette gerçek olsun?!
Zühtü Kazancı / diğer yazıları
- Ateist devlet olmayacağız / 08.09.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022