İnsanlar kavram kargaşasının ve nefislerinin oyun ve oyuncağı olduklarından sağlam ölçü kavramını da kaybetmiş, ölçünün kaybolduğu yerde de doğru söz ve davranış beklemek adeta hayal olmuştur. Bir söz vardır; "Ayarı bozulmuş teraziler doğru tartmaz". Yani, ölçüye vurulacak esas bozulunca herkesin eğrisi de doğrusu da kendi ölçülerinin dışına çıkmaz.Şu anda ölçüsüzlüğün hakim olduğu, adeta fetret dönemi yaşanmaktadır.Fetret; "Aynı cinsten iki hâdise (olay) arasındaki kesinti devresi, İki peygamber veya iki hükümdâr arasında peygambersiz ve hükümdârsız geçen zaman. Hükümet gücünün gevşediği bir yerde düzenin yeniden kurulmasına kadar geçen süre." (TDK sözlük) ifadeleri ile tanımlanır. Biz buna genel bir mana ile gerçek ölçünün kaybolduğu aralık süresi diyelim.Fetret sözcüğü üzerinde durmamızdaki maksat; "inadına ya da ölümüne sevda" gibi dillerde yerleşmiş bir sözün tahlilini yapmak içindir.İnat: Direnmek, muhâlefette (karşı çıkmakta) ısrar etmek. Kendini büyük görüp, hakkı, doğruyu kabul etmemek. İnât, riyâdan (gösterişten), kin tutmaktan, haset etmekten (çekememekten) veya hırstan doğar.Sevda: Güçlü sevgi, aşk, aşırı ve güçlü tutku, istek manalarında kullanılır.İnatla sevdanın bir arada olması aslında mümkün değildir. Sevdada; sevginin içtenlikle ve tutkuyla yaşanması; inatta muhalefet, karşı çıkış, aykırılığa çağrı vardır. Sevdada ölçü, inatta ölçüsüzlük vardır.Sevdada çilelere katlanmak vardır; "gülü seven dikenine katlanır" İnatta isteğine ulaşamayınca öfke vardır, şiddet vardır. Ölçüsüzlük vardır: "öfkeyle kalkan zararla oturur"Bizim toplumumuzda "inadına" kavramı yerleşik hal almıştır. Siyasi tercihler bile inat kavramı ile yönlenmektedir. Kafası bozulmuş, bir şeye sinirlenmiş, 'inadına'; hem kendini, hem milletini ateşe atmıştır. İnadına diye bir kavramın inancında asla yer almamasına rağmen inatçı olmuştur. Müslüman Türk halkı, bir inat uğruna; kendisinin, milletinin, devletinin geleceğini yaban ellerin piyonlarına teslim etmiştir. Neden böyle davrandın deyince, hep aynı bahane; "inadına"?Yapılacak iş inadın, öfkenin Müslüman Türk'ün inancında asla yer almadığını idrak etmek ve bu idraki toplum bilinci haline dönüştürmektir. Her zorluğun üstesinden gelecek bir mücadele azmi ancak ve ancak sevginin tutku haline dönüştürülmesinden geçmektedir. Sevdadır; uzağı yakın eden, sevdadır; sultanları kul eden; "Âşığa Bağdat sorulmaz dağları aşar gelir".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kurban Bayramı ve tefekkür / 06.06.2025
- Arefe günü ve teşrik tekbirleri hakkında bilgiler / 05.06.2025
- Atatürk güzel ahlak sahibi bir liderdir / 04.06.2025
- Bu ayda kılınması faziletli olan Zilhicce Namazı / 03.06.2025
- Zilhicce ayının fazileti hakkında bilgiler / 02.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Arefe günü ve teşrik tekbirleri hakkında bilgiler / 05.06.2025
- Atatürk güzel ahlak sahibi bir liderdir / 04.06.2025
- Bu ayda kılınması faziletli olan Zilhicce Namazı / 03.06.2025
- Zilhicce ayının fazileti hakkında bilgiler / 02.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025