EYÜP KABİL / İSTANBUL
Ülkemizdeki ölümlerin en sık ikinci nedeni olan inme (felç, beyin kanaması), kalıcı sakatlık konusunda da ilk sırada yer alıyor. İnmeye yol açan risk faktörleri ve inmenin belirtileri hakkında farkındalık çalışmaları yürütülmesi amacıyla her yıl 29 Ekim Dünya İnme Günü olarak kabul ediliyor. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Akdemir öncülüğünde üç yıl önce kurulan Sakarya İnme Merkezi, SAÜ Tıp ve SEAH Nöroloji, Kardiyoloji, Radyoloji, Acil Tıp ve Nöroşirürji kliniklerinin iş birliği ile hastalara deneyimli bir ekiple müdahale ediyor. Bulunduğu bölgede akut yani ani gelişen inme tedavisi yapılmasını sağlayan merkez, hastaların önemli bir kısmında kalıcı bir hasar olmadan veya çok hafif kalıcı hasarlarla sağlığına kavuşturma olanağı veriyor.
Derhal 112 acil çağrılmalı
Halk arasında felç olarak da bilinen inme, beyne giden kan akımının ani bir şekilde kesilmesi veya azalması ile birlikte beyinde yeterli oksijen ve beslenme sağlanamaması sonucunda beyin hücrelerinde hasar oluşması durumunda meydana geliyor. Genellikle 24 saatten uzun süren ve ölümle sonuçlanabilen şikayetler aniden ortaya çıkıyor ve belirtileri saniyeler içinde başlıyor. Bu şikayetler arasında tamamen sağlıklı birinin aniden kol ve/veya bacağında güç kaybı olması, konuşamama, ağızda kayma, peltekleşme, ani başlangıçlı baş dönmesi, bulantı-kusma ve denge kaybı gibi belirtiler bulunuyor. İnme belirtileri görülen hastalar için 'zaman eşittir beyin' kavramının göz önünde bulundurulduğundan bahseden Doç. Dr. Türkan Acar, vakit kaybetmeden 112 acil çağrı merkezinin aranması ve hastanın en kısa sürede acil servise ulaştırılması gerektiğini önemle vurgulayarak, şunları söyledi: "Beyin hücrelerimiz oksijensizliğe uzun süre dayanamadığından vakit kaybetmeden uygun hasta grubunda, uygun tedavi seçenekleri uygulanmalıdır. Aksi takdirde hastada ciddi sakatlık hali ya da ölüm riski artmaktadır. İnme hastalarının yüzde 80-85'inde beyin tıkanıklığı olup yüzde 15-20'si beyin kanaması da geçirmektedir. İlk 4.5 saat içinde damar içi pıhtı eritici tedavi (intravenöz trombolitik tedavi) ve ilk 6 saat içinde de büyük damar tıkanıklıklarında uygulanan beyin damar anjiografi (mekanik trombektomi) yöntemi yapılabilmektedir."
İnmenin ilacı hareketli yaşam
İnmenin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ramazan Akdemir, inme ile ilgili yaş, cinsiyet ve genetik faktörleri değiştiremesek de inme riskinin azaltabileceği birtakım önlemler olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "En önemlisi yaşam tarzını iyi belirlemek. Fiziki durumumuz uygun ise günde en az 30 dakika yürüyüş yapmak yaşam tarzındaki önlemlerden bazıları olabilir. Sigara kullanımı da beyin damar tıkanıklığı açısından bir risk faktörü olması sebebiyle bırakılmalı, hatta sigaraya hiç başlanmamalıdır. Ayrıca tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları da inme riskini artıracağından tespit edildikleri andan itibaren düzenli ilaç kullanmak ve belli aralıklarla doktor kontrolünden geçmek yine potansiyel riski azaltacaktır. Diğer risk faktörleri ise metabolik sendrom, bel çevresinde yağlanma, kronik stres, düzensiz kalp ritmi, doğum kontrol hapları ve bazı hormon ilaçları kullanımıdır."