Geçtiğimiz Çarşamba günü (14 Haziran) Akdeniz'de yaşanan facia ve yüzlerce can kaybı. Libya'dan hareket eden bir balıkçı teknesi Yunanistan açıklarında alabora oluyor. Teknede bulunan 700 göçmenden 104'ü kurtarılırken, 500 kişinin kayıp olduğu açıklanıyor. Yunan makamlarına göre de ölü sayısı, şimdilik, 78…
Kazadan kurtulanların ifadesine göre, kişi başına ödenen 5000 dolar karşılığında İtalya'ya yolculuk vaadi… Göç alan bir ülkede yaşayan bizler bunun adını biliyoruz: İnsan kaçakçılığı!
Ekonomik, sosyal veya siyasi nedenlerden dolayı, iş bulma veya iltica gibi amaçlarla yasa dışı (illegal) geçişleri organize eden şebekeler tarafından, menfaat karşılığı, insanların çeşitli ülkelere götürülmesine "insan kaçakçılığı" denilir. İnsan kaçakçılığının nedenleri arasında; yoksul ve çaresiz insanların refah düzeyi yüksek ülkelere giderek daha iyi bir yaşam arzulamaları, insan kaçakçılarının kolay para kazanma düşünceleri, Avrupa ülkelerinin ilticayı ve yasadışı göçü özendiren politikaları ile göçmen ve mültecilere yapılan maddi yardımlar sayılabilir. Ancak son zamanlarda yaşanan ve yüzlerce insanın dramatik şekilde ölümüyle sonuçlanan olayların nedeni ise, Ortadoğu başta olmak üzere, bazı Afrika ve Asya ülkelerinde yıllardır devam eden iç savaşlardır.
Türkiye'nin komşuları Bulgaristan, Yunanistan, Suriye, Irak, İran, Ermenistan ve Gürcistan'la 3 bin kilometrelik kara sınırı, 8 bin 333 kilometrelik deniz kıyısı mevcut olup, her yıl binlerce mülteci bu sınırlardan yasal veya yasadışı yollarla Türkiye'ye giriş yapıyor. Mültecilerin bir kısmı Türkiye'de kalırken, çoğu Avrupa'ya geçmenin yollarını arıyor. Daha iyi bir yaşam umuduyla her yıl binlerce kişi, yasadışı yöntemi kullanıyor. Dünya çapında bir sektör haline gelen insan kaçakçılığında bir yılda dönen paranın 40 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık 10 milyar doları ise Türkiye'de dönüyor.
İnsan kaçakçılığı fiilleri, göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçları şeklinde Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) düzenlenmektedir. Ancak binlerce mültecinin insan tacirleri tarafından Ege sahillerinden Yunan adalarına gönderilmesine rağmen TCK'nın hükümleri ne yazık ki etkin bir şekilde uygulanamamıştır.
Dünya genelinde olaya baktığımızda; sorunun aşılmasında başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere, ABD, Rusya, Çin, Körfez ülkeleri ve özellikle Suudi Arabistan'a, kısaca tüm dünyaya büyük sorumluluk düşmektedir.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023