Geçmiş iktidarlardan pek duymadığımız 'kader, fıtrat, takdiri ilahi' gibi anlamı ve ağırlığı çok büyük kavramları AKP iktidarları döneminde çok sıklıkla duyuyoruz.
AKP iktidarları bu kavramları neden kullanıyor, sorusunun cevabı ise çok net: Kendilerini saklıyorlar. Kendilerini aklıyorlar.
Ama dediğim bu gibi bu kavramların anlamı çok büyük olduğu gibi ağırlığı da çok büyüktür ve insanımız bu ağırlığın altında eziliyor.
İktidarın bu kavramları kullanması bir kesimin hoşuna giderken büyük bir kesimin ise tepkisine neden oluyor.
Vahim olan bu tepkileri fırsat bilen birileri, vatandaşın önüne hemen inancını koyuyor, İslam'ı sorgulatıyor. Böylece yaşanılanlara, söylenenlere bakan insanımızın gönlüne şüpheler düşüyor.
Sonra bir bakıyorsun ki, o gönüller kendini, imanı, kaderi sorgulamaya başlıyor. Yani bu söylemler, insanımızın gönüllerinde çok büyük depremleri tetikliyor.
Bugün 'deizm patladı, milli ve manevi kimliğimiz deforme oldu, kendine yabancı nesiller ortaya çıktı' deniliyorsa bunun sebeplerinden birisi de dini ve milli değerler üzerinden siyaset yapan anlayışlardır.
Kendimizi koruyalım
"Siz, iyilere koşun. İyi işler yapmaya bakın; işleriniz düzelebilir. Sözünüzle yaptığınız ayrı ayrı olmasın; bir olsun. Söylediğinizi yapın. Halka öğüt verip, kendi yan çizenler gibi olmayınız. Öğüdü işitip iş tutmayanlara benzemeyiniz.
Dininiz dört şeyle gider:
1. Söylediğiniz, işinizi tutmazsanız...
2. Bilmediğiniz işlere karışırsanız...
3. Bilmediğinizi öğrenmez, dolayısıyla cahil kalırsanız...
4.İnsanları, bilmedikleri şeyi öğrenmekten alıkoyarsanız" diyor Abdülkadir Geylani Hazretleri.
Şimdi kendimize, ailemize, çevremize ve insanımıza bir bakın. Sanki bu 4 madde her tarafı kuşatmış gibi duruyor.
Bu noktada 'İnsan ve kader gerçeğini' Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın Veda Hutbesinde İnsan Hakları eserinden derlediğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnsan nedir?
"İnsan, ne sadece bağımsız ve ne de sebepler önünde esirdir. O, külli irade hudutlarını zorlama gücünü kendinde bulamayan ama cüz'i iradesiyle müspet ve menfi olaylar karşısında tercih hakkı olan bir varlıktır. Ve insanın, Allah'a (c.c) itaati ihtiyaridir…
Yani insan robot değil. İnsanda 'ruh' var ve insana akıl verilmiştir. İyiyi, kötüyü seçme kabiliyeti ve iradesi vardır. Sonuç ise Allah'a aittir.
Kader nedir?
Kelime olarak ölçü, miktar bir şeyi belirli ölçüye göre yapmak ve belirlemek anlamlarına geliyor.
Allah'ın (c.c) sıfatları ile ilgili bir kavramdır ve insan aklı bunu idrak edemez. Allah (c.c) sonsuz ve sınırsız bilgi sahibidir. Her şeyi yaratma ve yok etme gücüne sahiptir, bir şey murat ettiğinde ol, der ve o da olur.
Diğer taraftan da bütün mahlukatı ve olayları belli bir düzen, sistem ve ölçüye göre düzenleyen ilâhî kanun demektir. Allah (c.c) her şeyi bildiği için yazmıştır.
İnsan kaderin sırrını anlayabilir mi?
Kader, Cenab-ı Hakk'ın ilmini, kudretini ifade eden ve bütün mahlûkatı kuşatan bir sır, hikmettir. İnsan, kaderi imanıyla yaşar, ahlakıyla tasdik eder ancak mahiyetini çözemez.
Bir şeyin gerçek olması başka şeydir, o şeyin hakikatine ermek ise başka şey. Kader sırrı yaşanır ancak izah edilemez. Bu sebeple kaderin mahiyeti hakkında düşünmek men edilmiştir ki, bu tam bir isabet, tam bir hikmettir…
Kader gerçeği insanın yerini tayin eder, ona haddini bildirir. Ve ihtar ederek der ki; 'Ey insan, sen her istediğini yapabilecek muhtar, bağımsız, nev'i şahsına münhasır bir varlık değilsin. Her şeyi ezeli ilminde planlayan ve seni de her an kontrol ve murakabe eden ilahi kudreti düşün.
O'na teslim ol, tevekkül et. Tedbirini al, takdire rıza göster. Bunu yaparsan lüzumsuz gam ve kederden kurtulursun. Anlamsız yüklerin hamalı olmazsın. Onlar seni etki altına alamaz. Her şeyin bir hesabı, bir perde arkası olduğuna inanırsın…
Esasen kader, Cenab-ı Hakk'ın ilmini, kudretini ifade eden ve bütün mahlûkatı kuşatan bir sır, hikmettir.
"Olabilir ki, bir şey sizin hoşunuza gitmezde, Allah onda birçok hayır takdir etmiş bulunur." (Nisa Suresi 20)
"Hoşlanmadığınız bir şey hakkınızda hayırlı olabileceği gibi, sevdiğiniz bir şeyde hakkınızda fena olabilir.(her şeyin iç yüzünü) Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara Suresi 216)
"Başınıza gelen herhangi bir musibet ellerinizle işledikleriniz yüzündendir…" (Şura 30)
"Şüphesiz ki, bir topluluk kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez." (Ra'd:11)
"Sana gelen her iyilik Allah'tandır. Başına gelen her fenalık ise senin kendi nefsindendir."(Nisa, 79)
"Hala akletmez misiniz?" (Yasin 62)
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025