Yazın bunaltıcı sıcakları bazıları için, uçsuz bucaksız sahillere kendini atıp gölgede güneşlenmek, kumsallara uzanarak yeni hazırlanan kokteylerden yudumlamak anlamına geliyor.Bazıları, aşırı terlemeden şikayetçi olup bunu nasıl bu yaz kilo verebilirime dönüştürüyor.Kurak bölge insanlarının günlük maruz kaldığı sıkıntılar bu aylarda diğer iklimlerdeki insanları da aynı frekansa sokuyor.Kirlenen dünyanın dengesinin bozulması ile birlikte artan sıcaklar bilim çevrelerince büyük bir tehlike olarak da görülüyor.Sıcaklıktan kavrulan insanlar farklı bir ortam arayışına tutuşurlarken gelişememiş ülkelerdeki insanların böyle bir seçeneği bulunmuyor.Ne benzer bir kader ki; gelişimini tamamlayamamış ülkelerin insanları aşırı sıcaktan hayatını kaybeden insanlar oluyor.Hindistan'da, Pakistan'da, Mısır'da, Fas'ta, Bangladeş'te aşırı sıcaklar günlük onar yirmişer can alıyor.Diğer aylarda sularla sellerle boğuşan ülke insanlarının bu aylarda sıcaklarla boğuşması onların makus talihi.Peki bütün bu olumsuzluklar ortada iken; kendini sağa sola atarak tatil keyfi yapan ve bunu çevresinde allandıra ballandıra anlatan dünyanın sayılı sosyetesi ile kuru ekmek yerken sokakta ölüsü bulunan kemiği açlıktan etine geçmiş insanların birbirinden farkı ne?Yaşam kalitesinin belirlenmesinde o insanlar mı kendi tercihlerinde bulundular ve böyle olmayı seçtiler?O ülke insanları o ülkede olmayı ve o ülkenin makus kaderine ortaklık etmeyi bilerek ve isteyerek mi belirlediler?Onlar insan ise onlar da insan değil mi?Peki o insanları o seviyeye getiren ülke idarecilerine, ülkenin içerisinde bulunduğu durumu kabullenmekte zorlanan siyasilere, etkili bir tedbir ve önlem almaktansa konuyu farklı gündemde ve platformda değerlendiren elit kesimlere ne demeli?Kadın, çocuk, ihtiyar, genç hiçbir yaş ve cinsiyet tanımadan yayılan ölümlerin önüne dünya ülkeleri etkili bir şekilde geçmek durumundalar.Dünyanın dengesi bozuldukça dengesizlikler artıyor. Soğuklardan daha fazla can alan sıcaklar ve kuraklik ile anlamlı bir mücadele için sadece ölümlerin koz gezdiği o bölgelerin bütçelerine çekidüzen vermek yeterli olmuyor.En etkili ve anlamlı adım; o ülkenin insanını insan olarak kabul edebilmek ve insani tedbirler alabilmek.Sıcaklar artıp, insanlar ölürken, insanlık da bir taraftan erimesin.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005