ABD yönetimi Irak'ta bulundurduğu 5 tümeni 2 tümene kadar indirmeyi düşünüyor.
Başkan Bush, işgalin tamamlanmasından sonra bölgede yeni bir askeri yapılanma öngörüyor.
Düşünülen askeri yapılanma çokuluslu bir güçten teşkil edilecek ama bu güçte sadece işgal sırasında ABD'nin yanında yeralan ülkeler bulunacak. Bu ülkeler arasında İngiltere, Polonya, Danimarka, Arnavutluk, Bulgaristan, Ukrayna, İtalya ve İspanya var.
İlişkilerin,işgalin başladığı günden sona erdiği güne kadar tartışmalı ve zigzaglı geliştiği Türkiye'nin bu güçte esamesi okunmuyor. Irak'ın yeniden yapılandırılması sürecinde Bombalama sonrası kırıntıları toplamakla meşgul olan, inşaat işleri ve müteahhitlik gibi hizmetlerden pay kapabilmek için büyük çaba sarfeden Türkiye'nin kendine küçük hedefler belirlediği acı bir gerçek. Irak'a komşu olmanın ayrıcalıklarını yeterli derecede kullanamayan Türkiye, ABD'nin kendine tayin ettiği alandan çıkma cesaretini gösteremiyor.
Geçelim Türkiye'yi, kurulduğu 1945'lerden beri dünya barışı ve güvenliği konusunda söz sahibi olduğu iddia edilen BM'de bu süreçten dışlanıyor.
ABD ve işgal müttefikleri, bundan sonra Irak'ta istedikleri gibi at koşturabilecekler. Ne Irak'ın demokratikleştirilmesi ne bölge barışı.
Önemli olan işgal müttefiklerin Irak pastasında ne derece ve nasıl pay alacakları.
(Kesinleşmiş olmasa da)Türkiye ve BM'ye kalan sözde insani yardımların distrübitörlüğünü ve sponsorluğunu üstlenmek. Sponsorlar masrafları karşılayacak, işgalciler parsayı toplayacak.
ABD yönetimi Irak'a Sömürge Valisi olarak gönderdiği Emekli General Jay Garner'den sonra yeni isim arayışlarına girişti. Eski diplomatlardan Paul Bremer'in ismi geçiyor.
Sömürü planında kişiler değişse de niyetler değişmeyecek. Bölgede Suudi Arabistan'dan sonra petrol rezervi bakımından en zengin ülkesi Irak'ta dengeler, başını ABD'nin çektiği işgal ittifakınca yeniden kuruluyor, statü yeniden tanımlanıyor.
Eyalet sistemiyle yönetilmekte olan Irak'ın bu yapısı korunacak ama öngörülen süreçte kontrolü yerel Irak yönetimi değil, işgal gücünde yeralan ülkeler sağlayacak. Bazı bölgeler İtalya ve İngiltere'ye taksim edilirken bazı bölgeler İspanya ve Hollanda'ya taksim edilecek. Jeostratejik ve zengin yeraltı kaynağa sahip eyaletler bu ülkelere verilirken, Arnavutluk, Ukrayna ve Bulgaristan gibi küçük ülkeler de askeri varlıkları yanısıra bazı ihalelerde ağırlığa sahip olacaklar.
Irak pastası masaya yatırılmış durumda. Parselasyon başladı. Irak tepsisinden pasta dilimleri kesiliyor.Pastayı Saddam pişirdi, yiyecek olan ABD ağırlıklı işgal ittifakı. BM ve Türkiye'ye ise peçete servisi düşüyor.
Başkan Bush, işgalin tamamlanmasından sonra bölgede yeni bir askeri yapılanma öngörüyor.
Düşünülen askeri yapılanma çokuluslu bir güçten teşkil edilecek ama bu güçte sadece işgal sırasında ABD'nin yanında yeralan ülkeler bulunacak. Bu ülkeler arasında İngiltere, Polonya, Danimarka, Arnavutluk, Bulgaristan, Ukrayna, İtalya ve İspanya var.
İlişkilerin,işgalin başladığı günden sona erdiği güne kadar tartışmalı ve zigzaglı geliştiği Türkiye'nin bu güçte esamesi okunmuyor. Irak'ın yeniden yapılandırılması sürecinde Bombalama sonrası kırıntıları toplamakla meşgul olan, inşaat işleri ve müteahhitlik gibi hizmetlerden pay kapabilmek için büyük çaba sarfeden Türkiye'nin kendine küçük hedefler belirlediği acı bir gerçek. Irak'a komşu olmanın ayrıcalıklarını yeterli derecede kullanamayan Türkiye, ABD'nin kendine tayin ettiği alandan çıkma cesaretini gösteremiyor.
Geçelim Türkiye'yi, kurulduğu 1945'lerden beri dünya barışı ve güvenliği konusunda söz sahibi olduğu iddia edilen BM'de bu süreçten dışlanıyor.
ABD ve işgal müttefikleri, bundan sonra Irak'ta istedikleri gibi at koşturabilecekler. Ne Irak'ın demokratikleştirilmesi ne bölge barışı.
Önemli olan işgal müttefiklerin Irak pastasında ne derece ve nasıl pay alacakları.
(Kesinleşmiş olmasa da)Türkiye ve BM'ye kalan sözde insani yardımların distrübitörlüğünü ve sponsorluğunu üstlenmek. Sponsorlar masrafları karşılayacak, işgalciler parsayı toplayacak.
ABD yönetimi Irak'a Sömürge Valisi olarak gönderdiği Emekli General Jay Garner'den sonra yeni isim arayışlarına girişti. Eski diplomatlardan Paul Bremer'in ismi geçiyor.
Sömürü planında kişiler değişse de niyetler değişmeyecek. Bölgede Suudi Arabistan'dan sonra petrol rezervi bakımından en zengin ülkesi Irak'ta dengeler, başını ABD'nin çektiği işgal ittifakınca yeniden kuruluyor, statü yeniden tanımlanıyor.
Eyalet sistemiyle yönetilmekte olan Irak'ın bu yapısı korunacak ama öngörülen süreçte kontrolü yerel Irak yönetimi değil, işgal gücünde yeralan ülkeler sağlayacak. Bazı bölgeler İtalya ve İngiltere'ye taksim edilirken bazı bölgeler İspanya ve Hollanda'ya taksim edilecek. Jeostratejik ve zengin yeraltı kaynağa sahip eyaletler bu ülkelere verilirken, Arnavutluk, Ukrayna ve Bulgaristan gibi küçük ülkeler de askeri varlıkları yanısıra bazı ihalelerde ağırlığa sahip olacaklar.
Irak pastası masaya yatırılmış durumda. Parselasyon başladı. Irak tepsisinden pasta dilimleri kesiliyor.Pastayı Saddam pişirdi, yiyecek olan ABD ağırlıklı işgal ittifakı. BM ve Türkiye'ye ise peçete servisi düşüyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005