İçinde delikanlılık çağında ve ilerde peygamberlikle görevlendirilecek olan Davut aleyhisselamın da bulunduğu bir ordu…
Ordunun komutanı Talut ve üzerine sefer eyledikleri ordu ise Calut'un ordusu…
Talut, ordusu ile birlikte yola çıktığında orduya bir uyarıda bulunuyor, bir hatırlatma yapıyor ve diyor ki:
"Allah sizi bir nehirle imtihan edecek." (Bakara: 249).
Savaşın doğasında zaten zorluk, meşakkat, tehlike ve işin ucunda ölüm elbette vardır, işte böyle bir yolculuğa çıkarken ordunun neferlerini bir irade eğitimine tâbi tutuyor.
Irmak denemesinden tam not alanlar, zorlu bir iş olan savaşta da başarıya ulaşacaklardır.
Yolculuk demek yorgunluk demektir, yorgunluk demek terlemek demek ve haliyle su kaybı ve hâsıl olan hararet, baş gösteren susuzluk…
Ve önünüze çıkan nehirden su içmeyeceksiniz.
"Tâlût askerî erkânı ve ordusu ile hareket edince, 'Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim o nehirden su içerse benden değildir. Kim de o sudan tatmazsa işte o bendendir. Ancak herkes eliyle bir avuç su içebilir' dedi.
İçlerinden pek azı hariç, o nehre varır varmaz nehirden su içtiler. Tâlût ve beraberindeki iman eden kimseler nehri geçtiklerinde, nehri geçmeyenler, 'Bizim bu gün Câlût ordusuna karşı duracak gücümüz yok' dediler. Allah'a kavuşacaklarına inanıp bilenler ise onlara, 'Nice az topluluklar, Allah'ın iradesi, yardımı ve desteğiyle, nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah sabrederek savaşa devam edenlerle beraberdir' dediler." (Bakara: 249).
On dört asırdan beri Müslümanlar olarak bu Kur'an ayetini okuyoruz ve kıssayı bilenler, anlayanlar diğerlerine anlatıyor.
İkinci cüzün son sayfasının hemen başı olan bu ayet, hafızlık yapanların hemen hıfza başladıklarının ikinci günü heyecanla ezberledikleri ayettir bu ayet.
Irmakla denenen ve çok azı müstesna hemen hepsi de kana kana ırmaktan içen ve dolayısıyla ırmağı karşıya geçemeyenler sadece Talut'un ordusundaki neferler midir?
On dört asırdan beri, her zaman ve zeminde ve her çağda yaşayan Müslümanların denendikleri bir ırmak ya da ırmaklar yok mudur?
Önünüze iktidar imkânı çıktı ise, "ırmakla imtihan" meselesi kulağınıza küpe olacak.
Önünüze servete kavuşma, sermayeye erişme imkânı çıktı ise, ırmakla deneneler derhal yâdınıza düşecek.
Beklemediğiniz bir anda devlet katında makamlar mevkiler açıldı ise önünüze, derhal ırmakla denenen Talut ordusunu hatırlayacaksınız.
İçme denildiği halde, el sürme denildiği halde, hakkın olmayanı alma, çalma denildiği halde içersen, alırsan, çalarsan işte bugün olduğu gibi kalırsın ırmağın bu yakasında ve düşman ordusu gözüne devasa görünür de elini kaldıramazsın, ayağını oynatamazsın.
Hangi ırmakla denenmişsek o ırmakta su kalmamış.
"Kim içerse benden değildir" cümlesini sadece asırlarca seslendirmişiz, güzel sesli hafızların sesinden dinlemiş belki de hüngür hüngür ağlamışız ama önümüze çıkan ırmakları da ilk fırsatta kurutmuşuz.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Bir ilim heyeti, uzun çalışma sonucu Kur'an'da yer alan ahlak kurallarının listesini çıkarmış sonra da bu kurallara en çok uyan ülkeleri araştırmışlar ve sonuç acının da acısı; ilk ellide bir tane Müslüman ülkesi yok, Türkiye ise 103. Sırada.
Evet, halimizin özeti; ırmakla denendik ırmakta su kalmadı.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024