Borçların fazlalığı, işsizlik, açlık ve yoksulluk, dış açık, cari açık, yabancıların ekonomimize hakim olması, parayla para kazanmanın önünün açık olması, reel sektöre yeterli yatırım olmaması... gibi olumsuz gelişmeler iş dünyasını tedirgin ediyor.
Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, ekonomide yaşanan olumsuzluklardan iş dünyasının ciddi kaygı duyduğunu belirterek, somut adımlar atılması gerektiğini bildirdi.Son sayıma göre 70 milyonun üzerinde olduğu açıklanan Türkiye nüfusunun 10 milyonunun işsiz, 19 milyonunun ise açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığını belirten Baş, "Sadece bu rakamlar bile ne kadar ürkütücü bir tabloyla karşı karşıya bulunduğumuzu net şekilde gösteriyor" diye konuştu. 2002'de 1,5 milyar dolar düzeyindeki cari açığın 2007'de 33 milyar dolara ulaştığını, 257 milyar YTL iç borç, 237.3 milyar dolar dış borç stoku ile karşı karşıya bulunulduğunu, 2002 yılına oranla iç borçta yüzde 114, dış borçta ise yüzde 64 artış kaydedildiğini anlatan Baş şöyle konuştu:
İhracatla övünüyoruz ama ithalat daha fazla"Artışıyla övündüğümüz ihracatımız 105.9 milyar dolar seviyesindeyken, ithalatımız 160 milyar dolar ile deyim yerindeyse uçuşa geçmiş durumda. Türkiye'nin 2002 yılında 15,5 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2007 yılında 55 milyar dolara ulaşmış durumda. Yabancıların Türkiye'deki sıcak para stoku ise 2002 yılından sonra tam 12 kat artış göstermiştir. 5 yıl önce Türk finans sektöründe yabancı payı yüzde 3 kadardı. Bugün borsa payı dahil yüzde 40'ları aştı. Yabancıların bankacılık sektöründe payı yüzde 42'ye çıktı. 14 banka yabancıların oldu. Borsada işlem gören hisse senetlerinin yüzde 70'i yabancıların oldu. Hisse ve bono tahvillerinin yüzde 23'ü yabancıların elinde bulunmaktadır. Türkiye, sıcak para kaçmasın diye dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülke durumuna gelmiştir. Yine 2002'de 2.3 milyar dolar olan tüketici kredileri 2007'de 50 milyar dolar sınırını aşmış bulunuyor. Aynı dönemde kredi kartı borçları ise 4.3 milyar dolardan, 25 milyar dolarlı rakamlara yükseldi. 2002'de 278 milyon YTL olan ödenmeyen kredi kartı borçları ise 2007'de tam 9.5 kat artarak 2 milyar 637 milyon YTL'ye çıkmış durumda. Protesto edilen senetlerin tutarı da rekor üstüne rekor kırıyor. 2002 yılında 816 milyon YTL olan protesto edilen senetlerin tutarı, 2007 yılında 4,5 milyar YTL' ye ulaştı."Kapanan şirket sayısının 30 bini, kepenk kapatan esnaf sayısının ise 130 bini bulduğunu bildiren ATO Başkanı Şaban Baş sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye ekonomisinin tahammülü kalmamıştır"Türkiye ekonomisinin daha fazla zaman kaybetmeye tahammülü bulunmamaktadır. Yeni dönemde Türk ekonomisinde uzun vadeli planlamaların yapılması gereklidir. İlk ayını geride bırakmaya hazırlandığımız 2008'in, polemiklerden tümüyle uzak, siyasetten arındırılmış, esnafın, tüccarın, işadamının, sanayicinin önünün açıldığı iyi bir ekonomi ve gelişme yılı olması konusunda Hükümetimize son derece önemli görevler düşmektedir. Bu ekonomi içerisinde yabancıların kurdukları ve milli ekonomiye büyük zararlar veren paradan para kazanma sisteminin sona erdirilmesinin zamanı gelmiştir. Bu dönemde özümüze dönüp, sadece kendi ürettiğimizi satarak dünya pazarlarına açılmamız gerekmektedir. Aksi halde otomotiv sektöründeki 12 milyar dolarlık ihracatımızla gurur duyarken, diğer yandan aynı sektördeki 11.5 milyar dolarlık ithalatımızı gizlemeye çalışmayız. Ülkemizde ancak sanayicinin ve işadamının önündeki engeller kaldırıldığı takdirde yatırımlar artırılabilecek ve böylelikle de kangrene dönüşen ve giderek sosyal patlamaları körükleyen işsizliği önleyebilecek istihdam alanları açılabilecektir."
Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, ekonomide yaşanan olumsuzluklardan iş dünyasının ciddi kaygı duyduğunu belirterek, somut adımlar atılması gerektiğini bildirdi.Son sayıma göre 70 milyonun üzerinde olduğu açıklanan Türkiye nüfusunun 10 milyonunun işsiz, 19 milyonunun ise açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığını belirten Baş, "Sadece bu rakamlar bile ne kadar ürkütücü bir tabloyla karşı karşıya bulunduğumuzu net şekilde gösteriyor" diye konuştu. 2002'de 1,5 milyar dolar düzeyindeki cari açığın 2007'de 33 milyar dolara ulaştığını, 257 milyar YTL iç borç, 237.3 milyar dolar dış borç stoku ile karşı karşıya bulunulduğunu, 2002 yılına oranla iç borçta yüzde 114, dış borçta ise yüzde 64 artış kaydedildiğini anlatan Baş şöyle konuştu:
İhracatla övünüyoruz ama ithalat daha fazla"Artışıyla övündüğümüz ihracatımız 105.9 milyar dolar seviyesindeyken, ithalatımız 160 milyar dolar ile deyim yerindeyse uçuşa geçmiş durumda. Türkiye'nin 2002 yılında 15,5 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2007 yılında 55 milyar dolara ulaşmış durumda. Yabancıların Türkiye'deki sıcak para stoku ise 2002 yılından sonra tam 12 kat artış göstermiştir. 5 yıl önce Türk finans sektöründe yabancı payı yüzde 3 kadardı. Bugün borsa payı dahil yüzde 40'ları aştı. Yabancıların bankacılık sektöründe payı yüzde 42'ye çıktı. 14 banka yabancıların oldu. Borsada işlem gören hisse senetlerinin yüzde 70'i yabancıların oldu. Hisse ve bono tahvillerinin yüzde 23'ü yabancıların elinde bulunmaktadır. Türkiye, sıcak para kaçmasın diye dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülke durumuna gelmiştir. Yine 2002'de 2.3 milyar dolar olan tüketici kredileri 2007'de 50 milyar dolar sınırını aşmış bulunuyor. Aynı dönemde kredi kartı borçları ise 4.3 milyar dolardan, 25 milyar dolarlı rakamlara yükseldi. 2002'de 278 milyon YTL olan ödenmeyen kredi kartı borçları ise 2007'de tam 9.5 kat artarak 2 milyar 637 milyon YTL'ye çıkmış durumda. Protesto edilen senetlerin tutarı da rekor üstüne rekor kırıyor. 2002 yılında 816 milyon YTL olan protesto edilen senetlerin tutarı, 2007 yılında 4,5 milyar YTL' ye ulaştı."Kapanan şirket sayısının 30 bini, kepenk kapatan esnaf sayısının ise 130 bini bulduğunu bildiren ATO Başkanı Şaban Baş sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye ekonomisinin tahammülü kalmamıştır"Türkiye ekonomisinin daha fazla zaman kaybetmeye tahammülü bulunmamaktadır. Yeni dönemde Türk ekonomisinde uzun vadeli planlamaların yapılması gereklidir. İlk ayını geride bırakmaya hazırlandığımız 2008'in, polemiklerden tümüyle uzak, siyasetten arındırılmış, esnafın, tüccarın, işadamının, sanayicinin önünün açıldığı iyi bir ekonomi ve gelişme yılı olması konusunda Hükümetimize son derece önemli görevler düşmektedir. Bu ekonomi içerisinde yabancıların kurdukları ve milli ekonomiye büyük zararlar veren paradan para kazanma sisteminin sona erdirilmesinin zamanı gelmiştir. Bu dönemde özümüze dönüp, sadece kendi ürettiğimizi satarak dünya pazarlarına açılmamız gerekmektedir. Aksi halde otomotiv sektöründeki 12 milyar dolarlık ihracatımızla gurur duyarken, diğer yandan aynı sektördeki 11.5 milyar dolarlık ithalatımızı gizlemeye çalışmayız. Ülkemizde ancak sanayicinin ve işadamının önündeki engeller kaldırıldığı takdirde yatırımlar artırılabilecek ve böylelikle de kangrene dönüşen ve giderek sosyal patlamaları körükleyen işsizliği önleyebilecek istihdam alanları açılabilecektir."