"İşgalcilere kalkan" yapılacak evladı olan varsa, AKP'ye gelsin...

Ankara'daki koca koca adamlar, BOP kapsamındaki "vahşi işgal"i usulden ve esastan tekrar gözden geçirmeye hiç yanaşmıyorlar.Ortadoğu ise, işgal üstüne işgal yaşıyor... BOP kapsamında.Türkiye, kuşatma altında? Bu teşhisi, bir tek BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, uzun yıllardan beri seslendiriyor.BOP'un eşbaşkanı ErdoğanOrtadoğu işgal altında, Türkiye kuşatma altında... BOP kapsamında. Ortadoğu'yu da BOP götürüyor, Türkiye'yi de. Vahşi işgal ve kaos, çoluk-çocuk demeden insanâtı yok ediyor. Başbakan R. T. Erdoğan, BOP'un eş başkanlığını sürdürüyor.1996'da İsrail ile 20 tane "gizli stratejik işbirliği anlaşması" imzalayan Refah Partisi'nin eşkini AKP, 2006'da nihayet Türkiye'yi "ABD'nin ve İsrail'in her alanda stratejik uydusu" haline dönüştürdü.Demirbaş başdanışman Cüneyt Zapsu'nun hayli tartışılan "bu adamı delikten aşağı süpürmeyin, biraz daha kullanın?" ifadeleri, yaklaşık üç-beş aydan beri süregelen dış-iç politik ilişkilerin vazgeçilmez esası halini almıştır.AKP kurmayları, askerimizi Lübnan batağına sürüklemenin kılıfını ve altyapısını hazırlamakla meşguller? Bu arada uçaklarda güya "Hizbullah füzesi" arama bahaneleriyle, Türkiye'yi İran ile takıştırma entrikaları sürdürülüyor.BOP'un maşası BMAKP, güya "BM kararı"ndan dem vuruyor. Hangi BM? BM'yi kim takıyor... İsrail, BM'yi takıyor mu? İsrail'in işgaline ve genişlemesine hayır diyen kaç tane tozlanmış BM kararı var; takıyorlar mı? İsrail, BM'yi, ateşkesi dinliyor mu? Nerede? Ya ABD? BM'yi takıyor mu? ABD, Irak'ı nâhak yere işgal ederken BM vardı; BM'yi hiç taktı mı?İsrail de, ABD de BM'yi kullanıyor? BM, onların maşası.BM, bir nevi BOP'un maşası?ABD ve İsrail, tarihi coğrafyamızı BOP'a batırıyorlar; onların stratejik ortağı AKP ise, Türk milletinin askerini "onların BOP çukuru"na sürüklemeye çalışarak BM kararlarından dem vuruyor.Bu gidişatın önü de batak, sonu da? Önü de BOP, sonu da BOP.Türk askeri kelepir mi?AKP, önce şunun hesabını milletimize versin? Sahil kenarında bir Filistinli ailenin bombalarla şehid edilmesi üzerine, 2 tane askeri "güya kaçırılmış" diye Filistin ve Lübnan'da taş üstünde taş bırakmama hakkı İsrail'de oluyor da; her gün üç-beş askeri veya üç-beş polisi şehit edilen -şehit edilen diyorum, kaçırılan demiyorum- Türkiye'nin Kuzey Irak'a girme hakkı neden olmuyor? Neden Erdoğan, yok "Rice ile konuştum", "Bush ile telefonda görüştüm" deyip festivallerde vakit geçirdi, geçiriyor. Türk askerinin başına çuval geçirenlerden, koyunlarında besledikleri PKK'yı vurmak için müsaade beklemek, ancak ve sadece ABD'nin stratejik ortağının ve BOP'un eş başkanının gidebileceği bir yoldur. Maalesef Erdoğan, bunu yapmıştır. Teröristlerce şehit edilen şu kadar evladımız, kaçırılan 2 İsrail'li askerden daha mı kıymetsiz ki, İsrail ordusu dilediği gibi dilediği yere girebiliyor iken, Türk askerine karargâhta volta attırılıyor?Türk askerinin onurunun ve moralinin kırılması, gerekirse kademeli biçimde azaltılarak terhis edilmesi, "BOP'un bir parçası" ise ki öyle; Erdoğan, bu BOP'la kim adına iş görmektedir? Erdoğan'ın yapacağı ilk iş, derhal BOP'tan çekilmektir.Kim, ne taahhütte bulundu?ABD, PKK bağlamında bölgesel koordinatör atıyor; PKK, muhatap alınmanın ve "pazarlık masasında yer edinme"nin tadını çıkartıyor. Bu işler de BOP kapsamında cereyan ediyor.Kim, BOP kapsamında hangi sözleri verdiyse açıklasın; Türk milletine kan kaybettirmesin artık? Bugün Türk askeri, şayet bir taraflara gidecek ise, önce Kuzey Irak'a, Süleymaniye'ye, Erbil'e, Musul'a, Kerkük'e gitmelidir; acil ve öncelikli hedef orasıdır. ABD beslemesi PKK, Türk milletini oradan kanatmaktadır; vatan evlatları, oralardan gelen kurşunlarla şehit edilmektedir. Türkiye, "kendi öz işi"ni hallettikten sonra, yani Amerikan beslemesi PKK'yı sadece dağdan değil, Irak'ta başkanlık, başbakanlık, bakanlık koltuklarından indirdikten sonra Lübnan'ı sıraya almalıdır.BOP'a batmak bize uymazAksi halde "ABD'nin BOP'unun gereği Lübnan'a girmek", BOP'a tam batmaktır? Çünkü ABD, "Irak'ta olmadı, bari Lübnan'da batağa saplanın?" diyor. Ankara'da bazıları ise, bu Amerikan talebini, "son kullanma tarihlerini uzatmak için fırsat" olarak görüyor.PKK'ya operasyon için Bush'tan müsaade dilenip kopartamayan AKP, şimdi "BM'yi kullanan ABD"nin isteği istikametinde Türk askerini Lübnan batağına çekmeye çalışıyor. Türk askeri, "Hizbullah'ın direnci karşısında geri adım atmak zorunda kalan İsrail'e kalkan" yapılmak isteniyor. Türkiye, bu batağa saplanmamalıdır.Böylesi bir gidişat, BOP'un eşbaşkanı Erdoğan'ın aklına uygun olabilir, BM'nin maşa olarak kullanıldığı BOP'a uyabilir, Zapsu'nun "son kullanma tarihini uzatma talebi"ne uygun düşebilir; ama Türk milletinin akılına, basiretine, tarihine ve medeniyetine uymaz.Hiç kimse Amerika'nın talimatlarını "tarihi coğrafyamızda aktif olma" teranesine sarıp sarmalamasın. İşgalcilere canlı kalkan olamayızTürk milleti, tarihi coğrafyasında "aktif olacak" ve bu coğrafyadaki milletlere ağabeylik yapacak ise, bu iş, onların namuslarına ve vatanlarına musallat olan Amerika'nın veya İsrail'in aklıyla olmaz. Böylesi bir ağabeylik, olsa olsa ancak Bağımsız Türkiye ile olur. BOP çukurundaki bir Türkiye'nin ise, ne bağımsızlığından bahsedilibilir, ne de bağımsız devlet politikalarından... Bu bağlamda BTP'nin "Önce Bağımsız Türkiye" vurgusu, bölgenin ve dünyanın huzur ve güvenliği için şarttır. Yok, şayet AKP, BOP çukurunda tık nefes kalan İsrail ve ABD'ye nefes aldırmada çok hevesli ise, yapacağı iş, kendi vekillerinin çoluk-çocuklarından veya akraba-i taallukatından 1000-1500 kişilik bir destek kuvveti oluşturup "İsrail'e kalkan yapmak" üzere seferber etmektir.Zira hiç kimsenin, Türk milletinin evlatlarını, ABD aklıyla, İsrail aklıyla veya onların maşası BM aklıyla BOP çukuruna sürüklemeye hakkı yoktur. Dahası, Türk milletinin, BOP çukurunda ABD ve İsrail gibi "işgalcilere kalkan" yapılacak fazlalık evladı yoktur, vesselam?