IŞİD ismiyle türetilen terör örgütü Ortadoğu'da Müslümanların başına bela olmaya devam ediyor. Tekbir getirerek Müslüman boğazlayan örgüt, İslam adına aldığı fetvalarla din adına hareket ettiğini iddia ediyor, mübarek Ramazan ayında da aynı katliamlarını sürdürüyor. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, geçtiğimiz hafta içinde yayınlanan iftar programında haksız yere bir Müslümanı öldürmenin vebalini anlattı. Ayet ve hadislerden yola çıkarak ortaya koyduğu hakikat, hakkında ayet ve hadis olan böyle bir meselede hoca denilenlerin verdiği fetvaların bir hüküm ifade etmediğidir. Ayet ve hadisler, haksız yere adam öldürmenin haram olduğunu ikaz eder. Ayete ters hüküm verenin dindeki yeri ise onu din dairesinden çıkarır. "Kim bir mü'mini kasten öldürürse, onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisa Sûresi, 4/93). "Kim bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir canı öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onu yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur." (Mâide Sûresi, 5/32). Hz. Peygamber de aynı gerçek için Veda Hutbesi'nde şunu buyurdu: "Ey insanlar! İşte kanlarınız ve mallarınız da, Yüce Rabbinize kavuşuncaya kadar, bugününüzde, bu ayınızda, bu beldenizde olduğu gibi, birbirinize haram ve dokunulmazdır." İlahi ölçü, düne, bugüne, geleceğe ışık tutacak değişmez mikyası ortaya koymaktadır: "Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah ile hiçbir bağı yoktur" (Âl-i İmran Sûresi, 3/28). Bugün İslam âleminin hali içler acısı. Birliği, dirliği, huzuru, bereketi ve hatta toprağı kalmadı. 3 vatandaşının ölümünden Filistin'i sorumlu tutan İsrail Ramazan ayı içerisinde de Filistin'i bombalamaya devam ediyor. Özellikle iftar ve sahur saatlerine denk getirilen bombalar Müslüman dünyadan beklenen tepkiyi almıyor. Son bir yılda yaşları 12 ila 15 arasında değişen 3 bin çocuk İsrailli yetkililerce gözaltına alındılar. Hangisine bir Müslüman ülkeden tepki geliyor. "Kafirler birbirlerinin dostları, hâmileridir. Eğer siz böyle bilmez, bu ölçüyle vaziyet almazsanız, yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat ortaya çıkar" (Enfal, 8/73) buyuruyor Cenab-ı Hak. Günümüzün sıkıntısı; aynı dini paylaşmadığımız dünyalara olan hayranlık, onlarla beraber olarak yükseleceğimiz yanlışını şiar edinmiş olmamızdır. Bu sebeple fitne ve fesat Ortadoğu'da hiç eksik olmuyor. IŞİD'in, Irak'ta 6 bin, Suriye'de 5 bin militanı olduğu belirtiliyor. Militanların özellikle Hıristiyan dünyadan toplama adamlar olduğu da vurgulanıyor. Hem Irak'ı, hem de Suriye'yi kana bulayan IŞİD, Irak, Suriye, Filistin ve Ürdün topraklarını içine alan bölgede bir devlet kurmanın hesabında. Bu toprakların Büyük İsrail'in kurulacağı coğrafya olduğunu da hatırlatmaya gerek yok. Yukarıdaki ayetlere ve hadise göre, İslam adına adam öldürmedikleri ortada olan örgüt, yine İslam'ı ad ederek hilafetini de ilan etti. İlanın hemen ardından Irak'taki Ebu Fahd aşiretlerinin tamamı ve Suriye'deki Sahabe Ordusu isimli grup biat ettiler. Başlarındaki kişi için militanlarının "Allah'ın izniyle şeyhimiz el-Bağdadi önderliğinde Mekke'de taşlara ibadet edenleri (hacılar) öldürecek ve Allah'ın yerine ibadet edilen Kâbe'yi de yıkacağız!" dediğinden bahsediyorlar. ABD Dışişleri eski Bakanı Bayan Clinton, IŞİD'in Türkiye ve İran'ı vuracağını birkaç hafta önce açıklamıştı. ABD'nin el-Kaide, el-Nusra, Boko Haram gibi örgütleri türetip, besleyip sonra İslam dünyasının başına musallat ettiği gizlenmeyen bir hakikat. IŞİD'le olan dirsek teması da? Hatta Obama, Suriye'deki diğer muhalif güçlerin eğitimi için 500 milyon dolarlık yardım paketini senatoya yeni sundu. TIR şoförlerimizi bırakan ancak halen Musul başkonsolosumuzu elinde tutan örgüt bakalım Türkiye'de ne kadar ileri gidecek? Gerçek Müslümanlık, ayet ve hadislere ters düşmeden yaşamaktır. Müslümanı dost edinmek, kafire gösterilmesi gereken tavrı sergileyebilmektir. Yoksa günlük menfaatler uğruna dini kullananlara ses çıkarmamak, koltuğu bırakmamak için ayetin hükmünü hiçe sayarak inanç farkını yok saymak İslam ile alakası olmayan bir ahlaktır. Sapla samanın birbirine karıştığı günümüz ortamında Kur'an ve Sünnet rehberimiz, Ehl-i Beyt tek önderimizdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
















































































