(dünden devam…)
"Allah'ın tekvînî ve teşrîi olmak üzere iki çeşit iradesi vardır. Tekvînî iradenin taalluk ettiği her şey cebren vuku bulur. Teşrîi iradede ise Cenâb-ı Hakk'ın rızası esastır. Bu iradede kulun iradesi ve tercihi önemlidir. Kul, dilerse hayrı da şerri de tercih edebilir, Allah da onu yaratır ve kul sorumlu olur. Kur'ân-ı Kerîm, bu manayı şöyle vurgular:
"Gecenin ve gündüzün değişmesinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde ittika eden kimseler için ayetler (Allah'ın varlığına deliller) vardır." (Yunus: 6).
Demek ki; Vahdaniyete dair deliller, iradesini iyi yönde çalıştırıp tefekkür eden, takva sahibi olanlar için büyük önem ifade ederler. Müşrikler ise zanna uydukları ve kalpleri perdeli olduğu için bu gerçekleri (delilleri) görememektedirler.
Kötü tercihleri sebebiyle Allah onları terk etti ve onlar sapıklıkta kaldılar:
"... Ve onları şaşkın olarak azgınlıkları içerisinde bırakırız." (En'am: 110).
Akl-ı selim sahipleri için vahdaniyete pek çok delil vardır. İşte bunlardan bazıları:
"Göklerde ve yerde bulunanlar da, onların gölgeleri de sabah-akşam ister istemez sadece Allah'a secde ederler." (Ra'd: 15).
"Göklerin ve yerin hükümranlığına, Allah'ın yarattığı her şeye ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğine bakmadırlar mı?" (Araf: 185).
"Üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve nasıl donatmışız! Onda hiçbir çatlak da yok. Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik. Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık)." (Kaf: 6-8).
"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde, akl-ı selim sahipleri için gerçekten ibretler vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!)" (Âl-i İmrân: 190-191).
Müşrikler, Allah'ı kabullenmekle beraber bu inançlarında samimi değildiler. Allah'a şirk koşar ve putları ilahlaştırırlardı. Kur'an onların bu yaptıklarını kınıyor ve onlara şöyle hitap ediyor:
"İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah ona kendinden bir nimet verince, önceden yalvarmış olduğunu unutur. Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. (Ey Muhammed!) De ki: küfrünle biraz eğlenedur; çünkü sen, muhakkak cehennem ehlindensin." (Zümer: 8)." (devam edecek…)
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020