logo
20 NİSAN 2024

İslam'ın özü EHL-İ Beyt'tir

Meltem TV'de yayınlanan Diyalog programına konuk olan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Dinin özü, İslam'ın özü Ehl-i Beyt'tir.
Kurtuluşumuz Ehl-i Beyt'i sevmek ve bu faziletli yolda yürümekle mümkün olacaktır" dedi
28.12.2014 00:00:00
ORHAN DEDE / İSTANBULBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Meltem TV'de canlı olarak yayınlanan Diyalog programında Muharrem Bayraktar'ın sorularını cevapladı. Programda Ehl-i Beyt konusunda önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt'le böyle bir güzel sohbete başlamamız, Allah'ın rızasını kazanmamızda Cenabı Peygamber Efendimizin şefaatini hak etmemizde en büyük vesiledir" diyerek konuşmasına başladı. Sünni bir dünyanın insanı olduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Ama şunu itiraf etmeliyiz: Ben medresede okudum, ilahiyatta okudum, doktora tezimi verdim profesör oldum, Ehl-i Beyt'i hiçbir yerde bize anlatmadılar, izah etmediler" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Benim doktora tezim Veda Hutbesi'nde İnsan Hakları'dır. Peygamberimizin Veda Hutbesi'nin insan hakları açısından incelemek da elhamdülillah bana nasip oldu. Biz Peygamber efendimizin Veda Hutbesi'nde irad ettiği hutbenin dışında bir hutbe bilmiyorduk. Bendeniz Azerbaycan'da üniversitede 15 tane profesörden oluşan heyetin karşısında doktora tezimi savunurken burada bir felsefe hocası ?zaten benimki felsefe doktorasıydı- dedi ki; "Niçin Gadiri Hum'dan bir parça alıp da Veda Hutbesi'nde olduğu gibi tahlil etmedin?" Ben Gadiri Hum'u ilk defa orada duydum. Ama ne demek istediğini de anlamadım. Benim tez hocam Vasım Bey, 'Sen onlara deki; ben inşallah tezimi genişletme durumunda Gadiri Hum konusunu da ele alacağım.' Gadiri Hum nedir diye sorduğumda Vasım Hoca 'Peygamberimiz Veda Haccı'ndan sonra Gadiri Hum denilen yerde bir hutbe daha irat ediyor' dedi ama işin teferruatına girmedi."Dinin özü Ehl-i Beyt'tir"Ehl-i Beyt Külliyatını kaleme alırken ufkumuz açıldı, meğer dinin özü, İslam'ın özü Ehl-i Beyt'miş" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Mehmet Emin Koç hocayı Hatay'a gönderdim ve "Siyasette vatandaşın huzurunu, mutluluğunu, geçimini, eğitimini, tarımını hülasa diğer ihtiyaçlarıyla ilgili sorunları çözmek için kurulan partiler vardır. Biz de bunlardan bir tanesiyiz. Bu Alevi arkadaşların dertleri nelerdir, bunlara ne çare bulabiliriz. Git Hatay'daki dedelerle görüş" dedim. Hatay'da Hasan Hüseyin dedemizle üç gün boyunca görüştü. Ben onu telefonla aradığımda 'Hocam Hasan Hüseyin dedemizle beraberiz, bize Alevileri çok yanlış tanıttılar. Aleviler öyle değilmiş. Çok temiz insanlar. Ben gelip size bunları aktaracağım ama sizin de buraya gelmeniz gerekiyor. Biz Mehmet'in dönüşünden yaklaşık bir buçuk ay sonra Hatay'a gittik. Hasan Hüseyin dede bizi 20 tane dedeyle birlikte çok önceden dostluğumuz olan insanlar gibi yakınlıkla karşıladı. 80 yaşlarında çok temiz bir insan. Gittik onlarla güzel bir sohbet ettik. Bu sohbet esnasında ben 'İnşallah İmam Ali hakkında bir eser yazacağım' diye söz verdim. Allah nasip etti, İmam Ali hakkında güzel bir eser ortaya çıktı. Ehl-i Beyt'in ne manaya geldiğini biliyorduk ama araştırma sonucu bir bilgimiz yoktu. Herkesin bildiği gibi Ehl-i Beyt'in peygamber ailesi olduğunu sanıyorduk. Baktık ki Ehl-i Beyt bizim zannettiğimiz gibi Peygamber ailesinin tamamı değilmiş. Hamsei ali aba denilen Peygamberimizin de dâhil olduğu beş kişi. İşte Ehl-i Beyt dediğimiz insanlar topluluğu bunlardır. Ben eserlerimde bunlardan geniş geniş bahsettim. Zaten Ehl-i Beyt Külliyatı olarak 14 tane eser yazdık. Zannediyorum 14-15 bin sayfalık bir eserdir bunlar. Bu eserleri yazarken bilgi sahibi olduk, burada ufkumuz açıldı, meğer dinin özü, İslam'ın özü Ehl-i Beyt'miş." Risalet dönemi bitti velayet dönemi başladıKonuşmasına "Sünnilik bizim önümüzde bazen perde oldu" diyerek sürdüren Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar baş şunları söyledi: "Mesela benim tefsir hocam Cerrahoğlu'dur. O'nun yazdığı Şiilikle ilgili bir eserini inceledim. Çok büyük yanlışlar tespit ettik. Arapça metniyle Türkçe metni arasında dağlar kadar fark var. Benim bildiğim Şia ve Alevilikle uzaktan yakından ilgisi yok. Cerrahoğlu'nun bu yanlışa düşmüş olması aslında benim kabul edemeyeceğim bir hatadır. Yani demek ki kasıtlı bir darbe indirilmiş, belki bu Yavuz'dan ve Fatih'ten bu tarafa devam ediyor. Maalesef Ehl-i Beyt silsilesinden olanların hakkı maalesef tanınmıyor. İşte sonra gördük ki, İslam demek bir Peygamber aleyhisselam, iki İmam Ali Efendimiz. Neden birincisi Peygamber Efendimiz? Çünkü İslam'da iki tane ana yol var. Birisi risalet yolu, diğeri velayet yoludur. Risalet yolu Peygambere ait bir yoldur. Cenabı Peygamber Efendimiz Gadiri Hum'daki irad ettiği hutbede İmam Ali'nin velayetini ilan ediyor. Hz. Ali'nin velayetini ilan ettiği zaman son ayet olan 'dininizi tamamladım' ayeti nazil oluyor. Ondan sonraki dönem velayet dönemidir. Ben medresede okudum, kimse bunu bize söylemedi. Bu gerçekleri gizlemek mümkün değil. Benim kitaplarımda Hz. Ali ve Hz. Fatıma'yla ilgili yüzlerce Hadisi Şerif var. Bunu nasıl gizleyecekler. Yani Sünni dünya bunun üstünü örttü ve o tarafa hiç girmedi."İmam Ali'yi sevenin mükâfatı cennettirKonuşmasının bu bölümünde Peygamber Efendimizin Ehl-i Beyt'le ilgili hadislerinden örnekler veren Prof. Dr. Haydar Baş, "Bir rivayette Peygamber aleyhisselam Fatıma'ya şöyle hitap ettiği yer almaktadır: "Ey Fatıma Allah Ali'yi 7 hususta benimle bir kıldı. O kabri açılıp benimle birlikte dirilen ilk kimsedir. O benimle Sırat başında duran ve Cehennem ateşine 'bunu al, bunu bırak' diyen kimsedir. O benden sonra giydirilen ilk kimsedir. O arşın sağında benimle birlikte duran kişidir. Cennet kapısını ilk defa çalacak olan ilk kimsedir. O cennetin en yüksek makamı illiyyün makamına yerleşecek ilk kimsedir. O benimle birlikte mühürlenmiş şarabı içecek olan kişidir." Bu şarap bizim hatırımızdaki şarap değildir. Allah'ın nimet olarak kullarına ikram edeceği içecek. Bu içeceği Allah ilk önce Hz. Ali'ye verecek. Bir başka Hadisi Şerif'te Peygamber Efendimiz buyurdu ki, "Bilin ki, kim Ali'yi severse beni sevmiştir. Kim de beni severse Allah ondan razı olur." Allah bir kimseden razı olursa onu cennetle mükâfatlandırır. Demek ki Hz. Ali'yi seven insanın mükâfatı cennettir."Ali'siz iman olmazAllah Resulü'nün "Şunu bilin ki, kim Ali'nin sevgisi üzerine ölürse ben cennet konusunda onun kefiliyim" diye buyurduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "İmam Ali'yi seven mutlaka cennetliktir" dedi. Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Bir başka Hadisi Şerif'te Peygamber Efendimiz, "Bilin ki kim Ali'yi severse onun için ne bir divan, ne bir kurul ne de bir terazi olmayacak. Ona şöyle hitap edilir; hesapsız olarak cennete gir" buyurmuştur. Kimmiş bu? Ali'yi seven. Selman Allah Resulü'nden şöyle rivayet ediyor: "Kişi ancak benim Ehl-i Beyt'imi benim için severse iman etmiş sayılır." Ömer bin Hattap buyuruyor ki Resulullah'a Ehl-i Beyt'i sevmenin ölçüsü nedir diye sorulduğunda elini Ali'nin omzuna koyarak "işte budur" buyuruyor Peygamberimiz. Yani Peygamberimiz Ehl-i Beyt'i sevmenin alameti Ali'yi sevmektir diyor. Yine bir başka Hadisi Şerif'te "Kim hayatında hem de vefatından sonra Ali'yi severse onun için emniyet ve iman yazılır. ?Yani imanı kesin olur- Kim ashabımdan herhangi birisini Ali'den üstün tutarsa hakkın üzerine perde çekmiştir. ?Yani şu sahabe Ali'den üstündür diyen hakkı gizlemiştir diyor Peygamber aleyhisselam- Sizler Ali'nin velayeti altında olduğunuz müddetçe asla yolunuzu şaşırmaz ve helak olmazsınız. Ama O'na muhalefet ederseniz faklı yollar ve nefsanî hevesler sizi yolunuzdan saptırır, şaşkınlığa sürükler. O halde Allah'tan korkun, hiç kuşkusuz Allah'ın ahdi Ali bin Ebi Talibin'dir. Yine bir başka Hadis'te "Kim Allah'ın sağlam ipine sarılmak isterse Ali ve zürriyetini sevsin" buyrulmaktadır. İbni Abbas Resulullah'tan şöyle nakletmiştir; "Eğer insanlar Ali bin Ebi Talib'in sevgisinde birleşselerdi Allah cehennem ateşini yaratmazdı." Yine Peygamberimiz, "Ali bin Ebi Talib'in sevgisi ateşin odunu yaktığı gibi günahları yakar" buyurmaktadır. İmam Ali ve Ehl-i Beyt hakkında böyle binlerce Hadis var. Hz. Hüseyin'in Hz. Hasan'ın ve Hz. Fatıma'nın faziletleri hakkında Hadisi Şerifler var. Ayetler malum, Allah'ın Ehl-i Beyt'ini tertemiz olarak yaratmış ve Onları günahsız bir şekilde beşeriyet âlemine göndermiştir. Bu faziletli insanların temizliği Allah'ın ayetleri ve Peygamberin hadisleriyle ortadadır. Bizim de kurtuluşumuz Onları sevmek, onlarla beraber olmak ve bu faziletli yolda yürümekle mümkün olacaktır. Allah bu güzel sevgiyi hepimize nasip etsin."
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı

Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı
19.04.2024 11:20:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dolandırıcılık, yaralama, hakaret, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan haklarında yakalama kararı bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği koordinesinde operasyon düzenlendi. İl genelinde 30 adrese düzenlenen şafak operasyonunda 78 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şahıslarla ilgili işlemlerin sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.