Hz. Fatıma (AS) İslam'ın en önemli savunucusu olmuş, Kur'an ve sünnet mecrasından çıkarılmak istenen din üzerine oynanan oyunlara karşı ümmeti ayıktırmaya çalışmıştır. Burada İslam'ın kadını ne noktada görmek istediğine de değinmek gerekir. Bazı çevrelerde "İslam kadının özgürlüğünü kısıtlıyor" denilerek eleştiriler getirilmektedir. Oysa ki, bizzat Resulullah'ın kızı Hz. Fatıma'da gördüğümüz gibi İslam kadını yüceltmekte, İslam'ı anlatan bir mürşide olarak kabul etmektedir. Ayrıca, davanın savunulmasında aktif rol oynayan ve savaş meydanında bile yer almasına izin veren bir yaklaşımdadır.Konulan ölçü, İslam'ın kadının nezaketine, naifliğine, namusuna ve saygınlığına zarar getirmeyecek bir konumda olmasıdır. Kadın esas manada kulluk ile vazifelidir ancak toplumda yer aldığı noktalar kulluğunu ilerletebilecek şekilde olmalıdır. Hayatının aşamalarını değerlendirdiğimizde, babası Resulullah'ın (SAV) yanında geçirdiği çocukluk ve ilk gençlik yılları onu vazifesine hazırlamış, İslam'ın çetin geçen ilk yıllarındaki mücadelelere babasının yanında göğüs gerecek olgunluğa eriştirmiştir. Kendisi de babası Hz. Peygamber (SAV) ile savaşlara katılmıştır. "3 yıl süren boykot döneminde babasının yanında idi, 8-10 yaşlarında müşriklerin Mescid'ül - Haram'da babasının katli için plan kurduklarını duydu ve hemen eve dönerek düşmanın aldığı kararı babasına haber verdi". (Menakıb-ı İbn-i Şehraşub, c.1, sayfa 71) Mekke'den Medine'ye hicret edildiğinde o da babasının peşinden, Hz. Ali'nin (AS) getirdiği kafile ile Medine'ye ulaşmış, Onu yalnız bırakmamıştır. Uhud Savaşı'nda, Hz. Peygamberin (SAV) savaş sonrasında kan içinde kalan mübarek yüzünü o temizlemiştir: "Bir yandan kanı siler, bir yandan da çığlık atarak şöyle der: Resulullah'ın (SAV) yüzünü kanatanlara Allah'ın gazabı daha da arttı. Resulullah'ın (SAV) yüzünden akan kanı eliyle alıp havaya savuruyordu. Bir damlası yere düşmüyordu." (Bihar'ul Envar, c.20, sayfa 96) Hz. Fatıma (AS) Hendek Savaşı'nda babası, eşi ve oğulları ile hendek kazımında mücadele vermiştir. Sünni Taberi Hz. Ali den şöyle nakleder: "Biz Resulullah (SAV) ile hendek çukurlarında idik ki, Fatıma (AS) Resulullah'a (SAV) bir parça ekmek getirdi ve ekmeği ona uzattı. Resulullah (SAV): "Nedir bu" diye sorduğunda Fatıma (as): "Çocuklarım için pişirdiğim ekmeğin bir parçasını sana getirdim." Resulullah (SAV) onu yiyerek şöyle buyurdu: "Kızım bu ekmek üç günden sonra babanın yediği ilk yiyecektir." (Zehairü'l - Ukba, sayfa 47) Mekke'nin feth edildiği gün babasının çadırında ona hizmet eden Hz. Fatıma (AS) idi. (Tevfik Ebu İlm, Hz. Fatıma (AS) sayfa 78-79)Veda Haccında babası ile olan Hz. Fatıma (AS), son nefeslerini verirken de eşi Hz. Ali (AS), oğulları Hz. Hasan (AS) ve Hz. Hüseyin (AS) ile beraber bu acı olaya tanık olmuştur. Ehl-i Beyt İslam'ı yaşayan canlı numuneler olduğuna göre, Hz. Fatıma'nın hayatında da ümmetin örnek alması gereken pek çok Kur'an ve İslam hakikati mevcuttur. Bunlardan biri de aile hayatı konusudur. Hz. Fatıma ile Hz. Ali'nin evliliği, evlenme sırasında yaşananlar, çeyizindeki sadelik, düğün yemeği ve evlendikleri gece hakkında Sünni ve Şia kaynaklarında detaylı bilgiler bulunmaktadır. Burada dinimizin evlilik sırasında eşlerin birbirine karşı vazifeleri ve hakları ile ilgili önemli detaylara ulaşmak mümkündür. Eşi Hz. Ali (as) ile evlenmesi bizzat Cenab-ı Hakk'ın emri ile olmuştur. Evlilik hayatı boyunca eşine en güzel şekilde hizmet etmiştir. "Bir gün Hz. Ali (AS) Hz. Fatıma'ya (AS) şöyle dedi: Ya Fatıma (AS) evde yiyecek bir şey var mı?" Hz.Fatıma (AS): "Hayır"dedi. Allah'a and olsun ki, üç gündür çocuklarım Hasan ve Hüseyin açtırlar. Kendim de bir şey yemedim." Hz. Ali (AS): "Neden bana söylemedin?" Hz. Fatıma: "Babam Resulullah (SAV) sizden bir şey istememi nehyetmiştir ve buyurmuştur ki: Amcanoğlundan asla bir şey isteme. Bir şey getirdiğinde al, aksi takdirde ondan bir şey isteme." (Bihar'ul Envar, c.14, sayfa 198 ) Resulullah'ın (SAV) rıhletinin hemen ardından çıkan hilafet tartışmalarında eşi Hz. Ali'yi (AS) hiç yalnız bırakmadı. Hz. Fatıma'nın (AS) Hasan (AS), Hüseyin (AS), Zeyneb, Ümmü Gülsüm ve Muhsin olmak üzere beş evladı olmuş ancak Muhsin biat günü yaşanan acı olaylarda karnında vefat ederek ölü doğmuştur. Evlatları ve özellikle Hz. Peygamberin (SAV) "Oğullarım" dediği, Hz. Hasan (AS) ve Hz. Hüseyin'i (AS) en güzel şekilde yetiştirmiş, üzerlerine titremiştir. Çok merhametli, sevgi dolu olmasına rağmen, Kadir Gecesinde sabaha kadar uyumalarına izin vermeyecek kadar ibadetlerine dikkat etmiştir. Enes anlatıyor: "Bilal sabah namazına geç kaldı. Resulullah (SAV) ona dedi ki: 'Niçin geç kaldın?'Dedi ki: "Fatıma'ya (AS) uğradım. Buğday öğütüyordu. Çocuğu da ağlıyordu." Dedim ki: "İstersen ben senin yerine buğday öğüteyim. Sen de çocuğu sustur. İstersen ben çocukla ilgileneyim, sen buğday öğüt." Bana: "Ben oğluma daha şefkatli davranırım" dedi. "Ben bu yüzden geç kaldım." Resulullah (SAV): "Sen ona acıdın, Allah da sana merhamet etsin." (Taberi, Zehairü'l-Ukba, sayfa 61) Yetiştirdiği evlatları İslam'ın yayılmasında ve muhafazasında örnek kahramanlar olmuşlardır. Bu neslin devamı İslam'ı bugünlere kadar bozulmadan muhafaza eden imamlardır. "Ehl-i Beyt İslam'ın yaşam tarzıdır" diyoruz. Hz. Fatıma (AS) da, Resulullah'a (SAV) hal ve hareketlerinde en çok benzeyen kişi olarak Ehl-i Beyt'in özüdür.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012