Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İslam Konferansı Örgütü'nde devlet olarak tanındı. Bu gelişme, KKTC'nin "devlet" olarak tanındığı ilk uluslar arası platform. Geçen yıl İstanbul'da "Kıbrıs Türk Devleti" sıfatıyla gözlemci olması kararlaştırılan Yavruvatan'ı Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş temsil etti. İKÖ'nün bu tavrı başta Kıbrıs Rum cemaati olmak üzere Avrupa'yı hayli rahatsız etti. Aynı gün Avrupa Birliği'nden gelen tepki; AKP hükümetinin acilen Rum cemaatini devlet olarak tanıması yönündeydi. Gerçi AKP hükümeti Ek Protokol'ü imzaladı imzalayacak. Önümüzdeki günlerde bu imza atıldıktan sonra, İKÖ'nün bu tanıması da pek bir anlam ifade etmeyecek. Türkiye AB ile üyelik görüşmelerine başladığı günden bu yana Kıbrıs konusunda ciddi bir politika ortaya koyamadı. Özellikle AKP hükümeti döneminde KKTC'yi devlet olarak tanıtma üzerine kurulu dış politika anlayışı tamamen terk edildi. Hükümetin bu politikası yüzünden son birkaç yıldır KKTC'yi tanımaya hazırlanan ülkeler de engellenmiş oldu. Yoksa KKTC'yi bugün tanımaya hazır ve Türkiye'den bu konuda onay bekleyen 10 civarında ülke bulunuyor. Ama AKP hükümeti AB ve ABD'nin izolasyonları kaldırmasına kendini kilitlemiş, gözü başka bir şey görmüyor. ABD'li heyetin Ercan havaalanını kullanmasının aşırı abartılmasının altında yatan gerekçe de, ABD'ye bağlanan izolasyonu kaldırma umudundan başka bir şey değil.KKTC'nin en büyük talihsizliği Mehmet Ali Talat gibi, Maraş'ı UPizolasyonların kaldırılması karşılığında Rumlara verebilecek kadar milli anlayıştan yoksun bir kişinin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor olması. Rauf Denktaş'ın ardından KKTC'de ciddi bir boşluk yaşanıyor. Denktaş'tan sonra KKTC'nin kaderine terkedilmiş hali, gözü Kıbrıs topraklarında olanların iştahını kabartmaya devam ediyor. ABD'nin, AB'nin, Yunanistan'ın Kıbrıs üzerindeki hesaplarını biliyoruz ama bir de İsrail gibi sinsi hesaplarını aşikar etmeyenler var. Kimseyi uyandırmadan, alttan alttan, sinsi sinsi Kıbrıs üzerinde planlar yapan İsrail, stratejik konumu itibariyle İsrail açısından vazgeçilmez bir konumda olan KKTC topraklarına çengel atmaya başladı. Uzun zamandır KKTC'den toprak alımı yapan İsrail, atalardan kalma "parayla vatan kurma" stratejisini KKTC'ye de uyguluyor. Özellikle KKTC gibi sahipsiz bırakılmış, toprak, vatan gibi kavramları kavrayamayan kişiler tarafından yönetilen bir ülke, İsrail için bulunmaz bir fırsattır. Mehmet Ali Talat'ı zaten biliyoruz ama Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş'ın şu söylediklerine ne diyeceksiniz:"İsrail konusunda umutluyum. İsrailliler Kıbrıs'ın kuzeyinde mülk almaya başladılar. Bunu yaptıklarına göre arkası gelir."Serdar Denktaş, İsrail'in KKTC'den toprak satın almasına seviniyor! Tüm umutların tükendiği bir ortamda Serdar Denktaş'ın İsrail'in toprak satın almasına umut olarak sarılmasının anlaşılır, izah edilir bir tarafı olamaz. İsrail'in toprak satın aldığı yerlerin- eğer İsrail toprakları olmamışsa, iflah olduğu vâki değil. Yani bunun arkası çok karanlık sayın Denktaş. Kıbrıs gerçekten sahipsiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
















































































