İsrail, camileri ibadete kapatırken, açık alanda namaz kıldıran imamı tekmelerken, cinayet üstüne cinayet işlerken gayet iyi biliyor ki İslam dünyasının "çıt" çıkaracak kadar bile bir mecali yoktur.
Nice on yıllardan beridir ki başını çektiği "fitne-fesat üretim merkezlerinde" ürettikleri ve İslam coğrafyasında pazarladıkları fitneler sayesinde Müslümanlar bir birlerine düşmüşler, enerjilerini bir birini tüketmek için harcar hale gelmişler ve uzaklardan "imdat" diye feryad eden kardeşlerinin seslerini duyacak, yardıma koşacak vaziyetten fersah fersah uzak bir haldedirler.
İsrail kurulduğu günden beri katlettiği hangi Müslümanın, işlediği hangi cinayetin, imza attığı hangi katliamın hesabını vermiştir ki, vermek zorunda bırakılmıştır ki şimdi cinayet işlemekten çekinsin, Müslümanların kutsal mıntıkalarından çekilsin ve de kanlı ellerini Müslümanların üstünden çeksin?
Başrolünde yine İsrail'in oynadığı "Arap Baharı" fitnesi ile İslam dünyasındaki genç beyinler, dinamik nesiller, katillere haddini bildirecek kadrolar katledilirken, devre dışı bırakılırken perde arkasında İsrail kıs kıs gülüyor ve bu günlerin hazırlığını yapıyordu.
Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatırken, avlusunda namaza duranların üstüne gaz bombası atarken, yüzlercesini yaralarken İsrail çok iyi biliyor ki bir ?iki cılız "kınama" sesinden başka bir tepki gelmeyecek.
İsrail'i şımartan, kudurtan İslam dünyasının dağınıklığıdır.
İsrail, yer yuvarlağının şımarık çocuğu, kurulduğu günden beri astığı astık, kestiği kestik ve bugüne kadar işlediği cinayetlerin hiç birinin hesabını vermemiş, uluslararası hukukun hiçbir kararının tanımamış, hiçbir yaptırımını dikkate almamış.
Bugüne kadar işlediği cinayetlerin ve bugün yaptığı kudurganlığın hesabını soracak "bir molla kasım" da ufukta pek görünmüyor.
Hal böyle olunca yine umut Filistinli kıvırcık saçlı çocuğun, esmer delikanlının atacağı taşa kalıyor.
Bombardımana karşı sapan taşı? Dünya adaletinin geldiği nokta.
"Dur dostum
Hayır daha sıcak bir sözcük
Kardeşim
Evet evet kardeşim
Filistinli kardeşim
N'olur uzat elini
Bir kez
Öpeyim öpeyim öpeyim
Senin kutsal kıyamını
Acını sancını
Anlatmakta kullanamadığım
Dudaklarımla
Temizleyeyim o güzelim
Taş tutan
Atan
Ellerini
Süreyim yüzüme
İsmaili meşrep misin canım
Attığın kurşuni
Taşlarla
Kör ettin çağın şeytanlarını
Şimdilerde
Yeryüzünde dolaşan gözü
Bazen gözleri kör
Şeytanlar
Hep senin mührünü taşıyorlar."
(Yüreğime Su Yürür adlı şiir kitabımdan).
Nice on yıllardan beridir ki başını çektiği "fitne-fesat üretim merkezlerinde" ürettikleri ve İslam coğrafyasında pazarladıkları fitneler sayesinde Müslümanlar bir birlerine düşmüşler, enerjilerini bir birini tüketmek için harcar hale gelmişler ve uzaklardan "imdat" diye feryad eden kardeşlerinin seslerini duyacak, yardıma koşacak vaziyetten fersah fersah uzak bir haldedirler.
İsrail kurulduğu günden beri katlettiği hangi Müslümanın, işlediği hangi cinayetin, imza attığı hangi katliamın hesabını vermiştir ki, vermek zorunda bırakılmıştır ki şimdi cinayet işlemekten çekinsin, Müslümanların kutsal mıntıkalarından çekilsin ve de kanlı ellerini Müslümanların üstünden çeksin?
Başrolünde yine İsrail'in oynadığı "Arap Baharı" fitnesi ile İslam dünyasındaki genç beyinler, dinamik nesiller, katillere haddini bildirecek kadrolar katledilirken, devre dışı bırakılırken perde arkasında İsrail kıs kıs gülüyor ve bu günlerin hazırlığını yapıyordu.
Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatırken, avlusunda namaza duranların üstüne gaz bombası atarken, yüzlercesini yaralarken İsrail çok iyi biliyor ki bir ?iki cılız "kınama" sesinden başka bir tepki gelmeyecek.
İsrail'i şımartan, kudurtan İslam dünyasının dağınıklığıdır.
İsrail, yer yuvarlağının şımarık çocuğu, kurulduğu günden beri astığı astık, kestiği kestik ve bugüne kadar işlediği cinayetlerin hiç birinin hesabını vermemiş, uluslararası hukukun hiçbir kararının tanımamış, hiçbir yaptırımını dikkate almamış.
Bugüne kadar işlediği cinayetlerin ve bugün yaptığı kudurganlığın hesabını soracak "bir molla kasım" da ufukta pek görünmüyor.
Hal böyle olunca yine umut Filistinli kıvırcık saçlı çocuğun, esmer delikanlının atacağı taşa kalıyor.
Bombardımana karşı sapan taşı? Dünya adaletinin geldiği nokta.
"Dur dostum
Hayır daha sıcak bir sözcük
Kardeşim
Evet evet kardeşim
Filistinli kardeşim
N'olur uzat elini
Bir kez
Öpeyim öpeyim öpeyim
Senin kutsal kıyamını
Acını sancını
Anlatmakta kullanamadığım
Dudaklarımla
Temizleyeyim o güzelim
Taş tutan
Atan
Ellerini
Süreyim yüzüme
İsmaili meşrep misin canım
Attığın kurşuni
Taşlarla
Kör ettin çağın şeytanlarını
Şimdilerde
Yeryüzünde dolaşan gözü
Bazen gözleri kör
Şeytanlar
Hep senin mührünü taşıyorlar."
(Yüreğime Su Yürür adlı şiir kitabımdan).
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024