Türkiye ile İsrail normalleşiyor.
Neden anormalleşmişti.
İsrail'in Filistin'deki işgalinden ve akıttığı kandan ötürü.
Peki, Filistin'e reva görülen zulüm ve işgal bitti mi?
Hayır, bitmedi. Hatta daha da şiddetlendi.
Peki, o zaman neden normalleşiyoruz?
'One minute, one minute…'
Bu sorunun yanıtını biz değil, her şey anormalken normalleşen Ak Parti hükümeti vermeli…
Ancak İsrail'de bir şeyin değiştiğini ifade etmeden geçemeyeceğim, vitrin değişti…
Yani Erdoğan'ın Davos'ta tartıştığı İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez ve Başbakan Netanyahu artık yönetimde değil.
Oysa İsrail, o bildiğimiz İsrail…
Filistinli kardeşlerimizin kanı aktığı, Kudüs ve Mescid-i Aksa işgalleri devam ettiği halde normalleşebiliyorsak demek ki, hükümetin kızgınlığı Peres ve Netanyahu'ya imiş, İsrail'in yaptığı zalimliklere değil…
Neyse bu normalleşme için 14 yıl sonra İsrail'den Türkiye'ye önceki gün gelen İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü.
Filistin'deki kardeşlerimiz için her şey hâlâ anormal olduğu halde İsrail'den ülkemize yapılan bu ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayli dikkatimi çeken açıklamalar yaptı.
Herzog'un ziyaretini yeni dönemin başlangıcı olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail'le müşterek hedefimiz ülkelerimiz arasında ortak çıkara dayalı, karşılıklı hassasiyetlere saygı temelinde siyasi diyalogun yeniden canlandırılmasıdır" ifadelerini kullandı.
Yine Erdoğan, "Filistin meselesindeki hassasiyetlerimizi açıkça paylaştık, iki devletli çözüme verdiğimiz önemi ifade ettim. Kudüs'ün tarihi statüsüyle Mescid-i Aksa'nın dini kimliği ve kutsiyetinin korunmasına atfettiğimiz önemin altını çizdim" dedi.
Altını da üstünü de çizsek, dikkat de çeksek, önem verdiğimizi de vurgulasak yine de bunların hepsi sadece birer temenni.
Buraya yazıyorum; Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili temennilerimizin hiçbiri İsrail tarafından yerine getirilmeyecek.
Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da biz de çok iyi biliyoruz.
Ancak hiçbir anlamı olmadığını bildiğimiz halde yine de kulağa hoş gelen bu temennileri hükümet dile getirip İsrail'le arayı düzeltmek için adımlar atıyor.
Peki, aynı şey neden Suriye ve Mısır için yapılmıyor?
Bu sorunun cevabı mutlaka verilmeli.
Yahudi olan İsrail'le Müslüman olan Suriye ve Mısır'dan çok daha fazla ortak noktamız mı var yoksa?
Varsa bunlar nedir açıklansa da biz de öğrensek…
İsrail'le 'karşılıkla hassasiyetlere saygı göstereceksek', Mısır ve Suriye'yle de aynı şeyi yaparız, olur biter…
Mademki Filistin'de zulüm devam ederken İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'a birkaç cümleyle durumu ifade ederek, her şeyi geride bırakabiliyorsak, Beşar Esad'a ve Mısır lideri Sisi'ye de Türkiye'nin hassasiyetleri ifade edilir ve İsrail'le yapıldığı gibi bu iki Müslüman ülkeyle de yeni birer sayfa açılabilir.
Bakınız Türkiye, İsrail'le attığı normalleşme adımlarını Suriye ve Mısır için atmıyor, ancak Avrupa ülkeleri Türkiye'ye bu konuda adeta tur bindirmiş durumda.
Avrupa ülkelerinden İsviçre, Suriye'yle diplomatik ilişkilerini yeniden başlattı bile…
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023