Bundan tam iki ay önce yazdım, çizdim, dilimizde tüy bitti.
Ne olur önlem alın, tedbir alın.
Bilim insanları uyarıyor, büyük bir deprem bekleniyor.
Bu bir beka sorunu yaratır.
Ülkemiz zaten ekonomik dar boğazda, bir de olası İstanbul depremi ile iki yakamız bir araya gelmez, tamiri imkansız yaralar açar.
Toplumun ne huzuru kalır, ne de refahı... diye bas bas bağırdım.
Gelinen son tahlilde dün durum ortada.
6.2 şiddetinde 13 saniye süren merkez üssü Silivri olan bir deprem.
184 adet artçı deprem oldu devamında küçük küçük.
Yürekler ağıza geldi.
Panik ve korku ile 154 kişi bulundukları binalardan atlamış.
Çok şükür ölen yok.
Gündüz saatlerinde olması, 23 Nisan tatiline denk gelmesi ve şiddetinin çok etkili olmaması sebebi ile ucuz atlatıldı.
Deprem uzmanlarının söylediği çok önemli bir konu var, "Deprem öldürmez, bina ve ihmal öldürür" diye.
Gelin bir kez daha bir analiz yapalım ve alınması gereken tedbirleri ve önlemleri sıralayalım:
İletişim hatlarının ve telekomünikasyon sisteminin güçlendirilmesi.
Toplanma alanlarının mahallelerde yeniden belirlenmesi ve vatandaşların telefonuna konumlarının iletilmesi.
Toplanma alanlarına, o muhitin insanlarına yetecek miktarda gıda ve su ile ilaç ve benzeri ihtiyaçların stoklanması.
Sahra çadırlarının kurulması ve sıcak çorba yemek dağıtımı yapacak altyapının oluşturulması...
Bugün Gebze de insanlar iki yere koştular: Fırınlar ve bankamatikler.
Hiçbir bina yıkılmadı, Allah'tan; hiçbir insan ölmedi şükür.
Ama panik ve korku ile insanlar kitlesel olarak hareket ederek yoğunluk yarattılar.
Peki kamu ne yaptı?
Hem 17 Ağustos depremini canlı yaşayan Gebze, hem de 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerini izleyen Gebze idarecileri, elle tutulur gözle görülür bir önlem almadı.
Yapımı devam eden Gebze millet bahçesine akın eden Gebze halkı, tuvalet ve lavabo sorunu yaşadı.
Kalmaz diye 10'ar 10'ar ekmek aldılar. Yerlere sofra serdiler.
Günü geçirmek için kendince çözümler bulmaya çalıştılar.
Halkımız yine unuttu patron olduğunu.
İnsanımız istese bu çözümsüzlüğe maruz kalır mı hiç?
Halkın tek yapması gereken, kendisi için çalışsın diye seçtiği insanları sorgulamak ve gerektiğinde değiştirmek.
Telefonlar kilitlendi her zamanki gibi.
Yabancı şirketlere verirseniz iletişimi , sadece parayı istiflemek ile meşgul olurlar.
Can havli ile eşini ailesini aramak isteyen insanlar maalesef yine teknik altyapı eksiklikliği ile mağdur edildi.
Olası bir felakette kimsenin tahmin edemeyeceği kadar kötü bir duruma düşebiliriz.
Arkamızdan türkü yakan da bulunmaz.
- Hükümet Konağı / 30.04.2025
- Talimat / 29.04.2025
- Gölcüönü / 28.04.2025
- Eskihisar / 27.04.2025
- Çiçek / 25.04.2025
- İstanbul depremi / 24.04.2025
- Sazlıbosna / 23.04.2025
- Ehliyet / 22.04.2025
- Tepemanayır / 21.04.2025