İşte Haydar Baş farkı

Milli Ekonomi Modeli'nin farkı ortaya çıkmaya başladı bile. Hani şu asgari ücret konusu var ya, işte ondan bahsediyorum.Prof. Dr. Haydar Baş, hiç kimseye herhangi bir yük getirmeden 5000 lira asgari ücreti rahatlıkla verebilirken, AKP asgari ücretin 1300 liraya çıkarılmasında bile patinaj yapıyor. Sayın Haydar Baş, "Bunlar vatandaşa tek kuruş bile veremezler çünkü bu işi bilmiyorlar" derken ne kadar da haklıymış, görüyorsunuz değil mi?Önceki gün Sayın Faruk Çelik asgari ücret ile ilgili bir soruya şöyle cevap verdi: "Aralık ayında 15 kişiden oluşan komisyon hesaplamaları yapacak (Demek ki daha hesap bile yapmamışlar). Ay sonunda anlaştık ya da anlaşamadık diyecekler (Yani top işçi ve işveren temsilcilerine atılıyor). Biz devreye gireceğiz. Hükümet olarak 1300 lira önereceğiz (Daha önereceklermiş). Büyük ihtimalle bizim önerimiz kabul edilecek (Dikkatinizi çekerim ihtimalden bahsediliyor). Artmasını biz daha çok isteriz. BİZE BİR YÜKÜ VE ZARARI YOK. Vatandaşa zararı yok (Görüyorsunuz değil mi, yük tamamen işverenin sırtına bindiriliyor). İsterseniz 2 bin lira yapın ancak ertesi ay fabrika kapanır bu ücreti veremezsiniz (Şimdi de niye veremeyeceklerine kendilerince izah getiriyorlar). İnsanların duygularını istismar etmek için söylenmez bunlar. İşçiye pay verelim derken işsiz kalmasına yol açarsanız daha büyük sıkıntı olur (Ve böylece niye veremeyeceklerini itiraf ediyorlar)."İşte, AKP zihniyetinin asgari ücret konusuna getirdiği çözüm bu! Sanki diğerlerinin ki farklı mı olacaktı? Hayır tabi ki. Onlarınki de aynı olacaktı. Çünkü işi bilmiyorlar, bu işi tek bilen Prof. Dr. Haydar Baş. Bunu elin Rus'u anladı da bizimkiler anlayamadı, insan buna yanıyor.Peki, bunlar 1300 lira asgari ücreti bile veremezken Prof. Dr. Haydar Baş 5000 lirayı nasıl verecekti? Hem de işverene hiçbir yük getirmeden bunu nasıl yapacaktı? Defalarca anlatıldı ama şimdi lafı geldiği için taşı gediğine koymak lazım. O yüzden bir kez daha anlatalım: Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, mevcut sistemle bunu vermek mümkün değil ancak söz konusu olan Milli Ekonomi Modeli olunca bu mümkün.1- GSMH'dan kaynaklanan yıllık 2 trilyon TL gelirin karşılığı olan paranın basılması. 2- Değeri 3 katrilyon dolar tutarındaki madenlerimizin yıllık bazda 2 trilyon dolar karşılığına denk gelen 6 trilyon TL'nin basılması.3- Vergilerden elde edilecek yıllık gelir 500 milyar TL.4- Enerji kaynaklarından elde edilecek yıllık gelir 225 milyar TL.Milli Ekonomi Modeli'yle birlikte Sayın Haydar Baş yıllık 8 trilyon 725 milyar lira kaynak oluşturmuştu. Bu kaynakla 5000 lira asgari ücret rahatlıkla verilebilecekti. Türkiye'de 20 milyon işçi, emekli ve memur olduğu düşünülürse aylık 5'er bin lira maaş verildiğinde yılda 1.2 trilyon lira rakamına ulaşılıyordu. İşte Sayın Haydar Baş ile diğerleri arasındaki fark bu kadar büyük. Diğerleri 1300 lirayı bile veremezken Sayın Haydar Baş 5000 lirayı işverene hiçbir yük yüklemeden veriyor ve üzerine de 7.5 trilyon lira para artıyordu. Bu saatten sonra sakın, para basılamaz, para basılırsa enflasyon olur falan demeye kalkmayın. Gülünç duruma düşersiniz. Yukarıda da belirtildiği gibi Milli Ekonomi Modeli'nde karşılığı olmayan para basılmıyor. Basılacak her kuruşun karşılığı var. Eğer birisine hesap soracaksanız bu parayı yıllardır basmayıp milleti fakirliğe mahkûm edenlerden hesap sorun. 1 Kasım seçimleri bitti. Millet, tercihini Sayın Haydar Baş yerine onun ilminin zekâtı bile etmeyenlerden yana kullandı. Artık bu saatten sonra Sayın Baş'ın sizin için yapacak bir şeyi kalmadı. Aklıma eskilerin bir sözü geldi belki bilirsiniz, "kaçtı tren var el salla" diye. Şu an milletimizin durumu aynen bu. Milletimiz, başına konan devlet kuşunu kendi eliyle kaçırdı. Hadi size geçmiş olsun. Varın el sallayın artık?