İşte lider farkı

Geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da menfur bir saldırı gerçekleşti ve gerek iktidardan gerekse muhalefetten saldırıyla ilgili ardı ardına basın açıklamaları geldi.Bilmiyorum sizin dikkatinizi çekti mi, ama yapılan açıklamalar ilginçti.Başbakan Erdoğan Diyarbakır'da yaptığı açıklamada şunları söyledi:"Bu hain saldırı terör örgütünün sadece çaresizliğini değil, amaçsızlığını da ortaya sermiştir. Masum insanlarımızın hayatına kastederek hiçbir şeyi elde edemezler. Terör örgütü liderlerinin çaresizliği ve beceriksizliği ortaya çıkmıştır. Burada tekrar üstüne basarak söylemek istiyorum, Terör örgütü PKK, benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi olamaz. Terörle mücadelenin sadece askeri mücadelesi yoktur. Terörle mücadelenin, sosyal ekonomik ve psikolojik mücadelesi vardır."Tamam da Sayın Başbakan, PKK'nın asıl hedefi, ABD Genel Kurmay eski Başkanı'nın ifadesiyle "Irak'ın Kuzeyinde bir Kürt devleti kurulana kadar Türkiye'yi angaje tutmak" değil midir? Diğer bir hedefi ise  "demokratikleşme" adı altında Türkiye'nin etnik parselasyonuna kapı açmak değil midir?Eğer 5 Kasım Bush görüşmesinde PKK'nın bitirilmesi karşılığı bu iki konuda da taviz verme noktasına gelindiyse, PKK amacına ulaşmış olmuyor mu? PKK bitiyor mu, yoksa daha da olgunlaşarak ve siyasal bir yapıya bürünerek kabuk mu değiştiriyor?Kim çaresiz, kim beceriksiz?Siyasal terör, silahlı terörden çok mu daha az tehlikeli?Doğru, terörle sadece askeri mücadele yapılmaz, olayın siyasi, ekonomik ve psikolojik yönü de vardır. Askerimiz eksi 27 derece soğuklarda üzerine düşeni fazlasıyla yapmasına rağmen, siyasetimiz ne yapıyor? Askerimizin sıkıştırıp da kaçırdıklarını affetmek için yeni yasal düzenlemelere gidiyor. PKK'nın 40 binin üzerinde insanımızı katlederek elde etmek istediklerini AB müktesebatı çerçevesinde "demokratikleşme" adı altında yerine getiriyor.Bir de Sayın Başbakan "Terör örgütü PKK, benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi olamaz" demişsiniz. Peki, 2005 ağustos'unda "Kürt sorunu vardır" diyerek PKK terörünü Kürt sorunu olarak ilan eden siz değil misiniz? Sizce hangisi doğru?O gün bugündür, sizin iktidarınız döneminde, PKK'nın siyasal bir zemin bulması, Barzani'nin bütün kırmızı çizgilerimizi altüst etmesi, ayrılıkçı söylemlerin yükselmesi, sizin hangisini doğru kabul ettiğinizi göstermiyor mu?Ya Ana Muhalefet lideri Deniz Baykal'ın açıklamalarına ne demeli?Diyarbakır'da bir bombalı saldırı oluyor, yani bir terör faaliyeti ve Baykal şöyle bir açıklama yapıyor:"Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında el ele birlikte yaşayacağız, kimliklerimizi koruyarak, ana dillerimizi koruyarak, sahiplenerek, kullanarak, öğrenerek, öğreterek yaşayacağız ama bu devletin parçası olduğumuzu unutmadan bunu götüreceğiz''"Herkesin haklı şikayetleri vardır. Ülkede kendisine haksızlık yapılmamış insan ve kesim yoktur. Herkesin söyleyecek çok hikayesi var. Önemli olan bunları aşmanın yolunu iyi niyetle aramaktır. Bir daha bunların yaşanmaması için çareler aramaktır.'' Tamam da Sayın Baykal bu sözleri niye sarfettiniz? Kime ne mesaj vermek istediniz? Bu ifadeler terörle bölge halkını özdeşleştirme anlamı taşımıyor mu? Siz de mi olayı "Kürt sorunu"na çekmeye çalışıyorsunuz? Olay bir terör olayı, Kürt vatandaşlarımızla ne alakası var? Bu açıklamalar da PKK'nın amaçladığı hedefe hizmet etmiyor mu, PKK'nın ve onun arkasındaki iradelerin ekmeğine yağ sürülmüş olmuyor mu? Herkesin haklı şikayetleri vardır da, terörün haklı olduğu bir nokta var mıdır? Terörist bir saldırıdan sonra bu cümlelerin söylenmesinin sebebi nedir? Dilerseniz bir de BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın açıklamasını nakledelim.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin bugüne kadar hep 'maşa' ile mücadele ettiğinin altını çizerek, şu tarihi uyarıda ve tespitte  bulundu: "Biz hep 'maşa' ile ilgilendik. Bu hataydı. Bu kafayla karşılaştığımız meseleleri çözemeyiz. Peki yapılması gereken nedir? Bıçakla keser gibi yabancı iradenin bizi yönlendirmesine son vermeliyiz. Sözleşmesini,  anlaşmasını çöpe atmak, konuşmasını kesmemiz lazım. Bunu yaptığımız  takdirde, yabancı iradenin ülkemizdeki etkisi 100 iken 1 olacaktır. O 'bir'i de  sıfırla çırptığınızda, hiçbir etkisi kalmayacaktır. Bu 1 haftada, 1 ayda, 3 ayda  olur. O kol, o anlaşma, o sözleşme kesilmezse, yapılacak bütün işler beyhudedir." "Maşa bu coğrafyadan...  Ancak maşayı tutan el bu coğrafyadan değil... Biz maşa ile mücadele  ediyoruz. Bunun temelinde CIA ve Mossad vardır.""Türkiye'de 24 yıldır süren bir terör hadisesi vardır. Bölge üzerinde büyük hesaplar vardır. Bu coğrafya tamamen karıştırılmak isteniyor. Coğrafyamızda huzur  istenmiyor. 'Bu bölgenin insanları devamlı kaos içinde yaşasın' isteniyor. Bir an dahi kendilerini emniyette hissetmesinler. Maalesef böyle bir kaderi bu coğrafya, yani bizler yaşıyoruz."Prof. Dr. Haydar Baş meseleyi tam merkezinden yakalıyor, üstelik çözümü de ortaya koyuyor. İktidarıyla muhalefetiyle, PKK'nın ve onu maşa olarak kullananların işini kolaylaştıran, hedefine ulaştıran açıklamalar ve icraatlar yapılırken, bir tek siyasetçi, Prof. Dr. Haydar Baş,  meseleyi perde arkasıyla birlikte açığa çıkarıyor ve çözümü sunuyor.İşte lider farkı