logo
25 NİSAN 2024

İstemeye istemeye görev almışlar

YSK, 31 Mart'ta yapılan İBB başkanlığı seçimlerini, bazı sandık kurullarında kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı ve üyelerin görev yaptığı gerekçesiyle iptal etti. Oysa ilçe seçim kurulları bu görevlilere zorla görev vermiş. Görevlilerin çoğu da istemeye istemeye görevi kabul etmiş
 
12.05.2019 00:00:00
İstemeye istemeye görev almışlar
İstemeye istemeye görev almışlar
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart'ta yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimlerini, bazı sandık kurullarında kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı ve üyelerin görev yaptığı gerekçesiyle iptal etti.

YSK'nın iptale ilişkin açıklamasında, 'bazı sandık kurullarının kanuna aykırı oluşturulduğu, bu hususun da seçim sonuçlarına müessir olması nedeniyle seçimin iptal edildiği, kanuna aykırı görevlendirme yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağı' belirtildi. 
 
Mevzuat ne diyor?
 
AK Parti, Mart 2018'de seçim kanununda yapılan değişiklik ile seçimlerde sandık kurulu başkanları ve kurulun en az bir üyesinin kamu görevlisi olması şartı getirildiğini, 31 Mart seçimlerinde kamu görevlisi olmayan binlerce kişinin sandıklarda görev almasıyla bu hükmün ihlal edildiğini öne sürüyor.

Muhalefet ve bazı hukukçular ise kanunda sandık kurulu başkanı ve memur üyeler belirlenirken yeterli derecede kamu görevlisi bulunamaması durumunda kamu görevlisi olmayanlara da görevlendirme yapılabildiği hükmünün bulunduğunu söylüyor.

Bunu savunanlar, 31 Mart'taki bu uygulamanın 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimlerinde de hayata geçirildiğini, 31 Mart seçimlerinin bu yüzden iptali durumunda 16 Nisan ve 24 Haziran'ın da iptal edilmesi gerektiğini belirtiyor. 
 
Nasıl sandık kurulu başkanı oldular?
 
Peki kamu görevlisi olmayan kişiler, nasıl bir süreçten geçerek sandık kurulu başkanı ve üyesi oldu? Üzerlerinden dönen tartışmalara nasıl bakıyorlar? 
BBC Türkçe Servisi, kamu görevlisi olmayan sandık görevlileri ile görüştü. İşte o görevlilerin anlattıkları...
 
Özel bir bankanın çalışanı: Ben özel bir bankanın genel müdürlüğünde çalışıyorum. İşyerim İstanbul Avrupa yakasında ve yine aynı yakada ikamet ediyorum. Bize seçimden yaklaşık bir, iki hafta önce insan kaynakları departmanından bir e-posta geldi.

Ekte görevlendirme yazısının PDF dokümanı vardı. Böyle bir görevlendirme olduğu, bununla ilgili olarak görevlendirme kağıtlarının asıllarını insan kaynakları departmanından almamız gerektiği söylendi.

Açıkçası benim böyle bir talebim de olmamıştı. Benim çalıştığım bölümde çevremde başka arkadaşlara da böyle bir e-posta geldi. Biz de açıkçası 'Görev almak istemiyoruz, gidip bunu dile getirelim' dedik. İnsan kaynaklarıyla görüştüğümüzde, bize ilçe seçim kurulunun mazeret kabul etmediğini, ancak o tarihlerde alınmış yurtdışına bir bilet varsa veya ciddi bir rahatsızlık söz konusuysa bunu kabul ettiklerini, YSK'dan bankaya yaklaşık 90 kişilik liste gönderildiğini, bu kişilerin bu görevi yapmaması durumunda cezai yaptırımının olacağı cevabı verildi.

Hatta bir arkadaş biraz uğraştı ve ona, 'Yerine birini bulabiliyorsan, ilçe seçim kuruluna gidip onlara kabul ettirebilirsen yerine geçecek kişi bu görevi yapabilir' dediler. O bayağı uğraştı, bankadan başka birini de buldu ve bunu yaptı. O değişikliği biz yapamadık. Biz sonra insan kaynakları bölümüne gidip o PDF çıktılarıyla görev kağıtlarının asıllarını aldık. İlçe seçim kuruluna hiç gitmedik, kimliğimizi gösterip belgelerimizi kurum içinden aldık. Seçimden önceki Çarşamba günü yarım gün eğitim aldık.

Bir sandık kurulu başkanı, bir de memur üye oluyor. Ben memur üyeydim. Sandık kurulu başkanları daha çok kamu görevlisi öğretmenlerdi. Ama eğitim gördüğümüz yerde bir salon dolusu insan vardı ve bankalardan tanıdığım çok fazla yüz vardı. Ben banka adına ilk kez seçim görevlisi oldum ama benim birlikte görev aldığım arkadaşlarımdan, 'Ben üçüncü, dördüncü kez gidiyorum' diyen arkadaşlarım da vardı. Bu zaten uygulanan bir şey, gizli kapaklı da değil.
 
Seçim günü çok sorunsuz geçti. Hiçbir aksaklık yaşanmadı. Seçimden birkaç gün sonra 'sandıklarda kumpaslar kuruldu, kamu görevlisi olmayan kişiler görevlendirildi' haberleri çıkmaya başladı. Biz bankada, bizim katta sandıkta görev alan diğer arkadaşlarla karşılaştığımızda bununla ilgili geyik yapıyorduk. Ama sonrasındaki açıklamalardan dolayı hedef kitle haline gelmişiz gibi bir durum oldu.

Sonuçta bu seçim süreci uzadıkça rahatsız etmeye başladı. Sonrasında bize herhangi bir soruşturmayla ilgili bilgi verilmedi. O soruşturmaların bize kadar gelme ihtimali bize çok anlamlı gelmiyor. Bizim yaptığımız bir usulsüzlük yok, zaten işin içinde insan kaynakları var, YSK, ilçe seçim kurulları var. Arada çok büyük bankaların insan kaynakları var. 
 
İstemeyerek görev aldım
 
Özel bir okulda öğretmen: Ben Sarıyer ilçesinde bir özel okulda öğretmen olarak çalışıyorum. Yine bir özel okul olan eski çalıştığım işyeri üzerinden bana, 'ilçe seçim kurulundan görev aldınız' diye mesaj geldi. İptal ettirmek istedim ama son dakika görev verdikleri için iptal ettiremedim. Daha önceki seçimlerde görev almamıştım, hatta özellikle almak da istememiştim.

Ama bu sene mecbur kaldıkları için, kimse de olmadığı için görevlendirmişler.
İptal için Büyükdere'deki ilçe seçim kurulunun yerini aradım. 'Belgenizi almanız gerekiyor, iptal ettiremiyoruz, hatta cezası var' dediler. Geç olmasaydı yerinize başkasını koyabilirdik ama geç kaldık o yüzden mecbur geleceksiniz dediler. Cezai hükmü de olduğu için mecbur bırakılıp gittik. Eski işyerimden bir arkadaşım da aynı şeyi yaşadı, son dakika haberi oldu. O da mecbur bırakıldığı için gitti. 
 
31 Mart'ta memur üye oldum. Görev yaptığım, Rumelifeneri'ndeki okulda hiçbir sorun yaşanmadı. Hiçbir sorun olmadı, hiçbir vukuat yaşanmadı. Sonra sandık başkanlarıyla birlikte oylar gitti ben de saat 01.00 gibi eve geldim. İşimizi yapmış olduk. 
Kamu görevlisi olmayan seçim kurulu üyeleriyle ilgili tartışmayı medyadan duydum. İster istemez insan tedirgin oluyor. Bizi herhangi bir soruşturma kapsamında çağıran olmadı. 
 
Yıllardır bu işi yapıyorum
 
Sivil toplum gönüllüsü: Ben Sarıyer ilçesinde oturuyorum. Yıllarca gönüllü olarak okul aile birliklerinde çalıştım. AK Parti iktidara geldiğinden beri devamlı sandık başında görev alıyorum.

Bir siyasi parti için değil, gönüllü olarak görev alıyorum. Bugüne kadar hem sandık üyeliği, hem de sandık kurulu başkanlığı yaptım. Ben yıllardır ilçe kuruluna gidip sandıkta görev almak istediğimi söylerim. Şimdiye kadar bana hep görev verdiler, hiçbir problem olmadı. Ben 16 Nisan referandumunda ve 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de gönüllü oldum.

Hemen hemen 10 seçimde gönüllü oldum. Bu sefer de ilçe seçim kuruluna gittim ve başkanlık için başvurdum. Bana, 'Bu sefer hâkim, başkanları memurlardan atayacak ama boş bir yer kalırsa, o zaman haber veririz' dediler. Bana sonra haber geldi, 'Boş bir yer var, arkadaş gelmiyormuş, siz yapar mısınız?' dediler.

Ayazağa'daymış. Ben önce, 'Ayazağa uzak, kabul etsem mi' diye düşündüm sonra 'Tamam sorun olmaz, yaparım' dedim. Ayazağa'da bir okulda başkanlık yaptım. 31 Mart günü gittim, görevimi yaptım. Benim başkanlığını yaptığım sandıkta AK Parti birinci çıktı. HABER MERKEZİ
 
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!

23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı

Taksim'deki 23 Nisan töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanına gelerek saygı duruşunda bulunan 8 yaşındaki çocuğun adının Efe Ercan olduğu ve İstanbul doğumlu bir Türk olduğu ortaya çıktı.
25.04.2024 07:33:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:40:22
Gazete Pencere
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikte, 104'üncü 23 Nisan kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen resmi törene katıldı.

15 farklı ülkeden gelen çocuklarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu'nun yanında bir çocuk dikkat çekti.

Sosyal medyada hızla paylaşıma giren o anlar ise; İmamoğlu'na kurulan "siyahi çocuk" kumpası olarak lanse edildi.


Gerçekte ise Türk olan Efe Ercan törene ailesi ile katıldı. Annesi Gineli Safiatou Diallo ve babası Malatyalı Emre Ercan'ın oğlu olan Efe, "siyahi çocuğu getiren Alman ajanı" olarak tanıtılan kadın ise, Efe'nin babaannesi çıktı.



Malatyalı olan babası Emre Ercan, 11 yıl önce bir iş gezisinde tanıştığı Gine vatandaşı Safiatou Diallo'ya aşık olarak evlendi. Çift Türkiye'de yaşamaya başlayarak Efe adında bir çocuğu oldu.



Efe ile babaannesi dün Taksim'deki 23 Nisan töreninde dikkat çekerek sosyal medyada "Siyahi çocuğu İmamoğlu'nun yanına getiren Alman ajanı" olarak yansıtıldı. O kadının Efe'nin babaannesi olduğu kendisinin bir Türk kadını olduğu ortaya çıktı.



Öte yandan Gine Cumhuriyeti'nden 11 yıl önce Türkiye'ye gelin gelen ve Türk vatandaşı olan Safiatou Diallo Ercan, 2024 yerel seçimleri için İstanbul'da oy kullandı.

Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu

Çanakkale Kara Savaşları'nın 109. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyu'nda geleneksel 'Şafak Ayini' yapıldı.
25.04.2024 07:10:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:15:19
İhlas Haber Ajansı
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı 'Şafak Ayini'nde tören düzenlendi.



Sabaha karşı 05.30'da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti.

Daha sonra Shell Green Mezarlığı'nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi.



Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı.

Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Yarbay Fatih Kurtgöz , Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu.



Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. 

Atatürk'ün Anzak annelere mektubu

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.

BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü

Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
24.04.2024 10:24:00 / Güncelleme: 24.04.2024 10:27:04
Haber Merkezi
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
25 Eylül 2001'de kurulan Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurucu 40 üyesinden birisi olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın memleketi olan Kilis'te vefat etti.

Merhum Noter Ökkeş Özalpaydın ve merhum Hafız Fikret Özalpaydın'ın kardeşleri, Ziraat Mühendisi Bekir Sait Özalpaydın, Ziraat Mühendisi Bahadır Özalpaydın ve Diyetisyen Rabia Gül Kepekçi'nin babaları, Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi'nin kayınpederi, Bağımsız Türkiye Partisi kurucu üyesi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dava arkadaşı, emekli Kilis İlçe Tarım Müdürü Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Cenaze namazı 24 Nisan Çarşamba Günü (Bugün) ikindi namazına müteakip Kilis Asri Mezarlık Camii'nde kılınacaktır.

Merhumun ailesi taziyeyi 1 nolu Topçuoğlu Taziye Evi'nde kabul edeceğini açıkladı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.