İstemeye istemeye görev almışlar
YSK'nın iptale ilişkin açıklamasında, 'bazı sandık kurullarının kanuna aykırı oluşturulduğu, bu hususun da seçim sonuçlarına müessir olması nedeniyle seçimin iptal edildiği, kanuna aykırı görevlendirme yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağı' belirtildi.
Muhalefet ve bazı hukukçular ise kanunda sandık kurulu başkanı ve memur üyeler belirlenirken yeterli derecede kamu görevlisi bulunamaması durumunda kamu görevlisi olmayanlara da görevlendirme yapılabildiği hükmünün bulunduğunu söylüyor.
Bunu savunanlar, 31 Mart'taki bu uygulamanın 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimlerinde de hayata geçirildiğini, 31 Mart seçimlerinin bu yüzden iptali durumunda 16 Nisan ve 24 Haziran'ın da iptal edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Ekte görevlendirme yazısının PDF dokümanı vardı. Böyle bir görevlendirme olduğu, bununla ilgili olarak görevlendirme kağıtlarının asıllarını insan kaynakları departmanından almamız gerektiği söylendi.
Açıkçası benim böyle bir talebim de olmamıştı. Benim çalıştığım bölümde çevremde başka arkadaşlara da böyle bir e-posta geldi. Biz de açıkçası 'Görev almak istemiyoruz, gidip bunu dile getirelim' dedik. İnsan kaynaklarıyla görüştüğümüzde, bize ilçe seçim kurulunun mazeret kabul etmediğini, ancak o tarihlerde alınmış yurtdışına bir bilet varsa veya ciddi bir rahatsızlık söz konusuysa bunu kabul ettiklerini, YSK'dan bankaya yaklaşık 90 kişilik liste gönderildiğini, bu kişilerin bu görevi yapmaması durumunda cezai yaptırımının olacağı cevabı verildi.
Hatta bir arkadaş biraz uğraştı ve ona, 'Yerine birini bulabiliyorsan, ilçe seçim kuruluna gidip onlara kabul ettirebilirsen yerine geçecek kişi bu görevi yapabilir' dediler. O bayağı uğraştı, bankadan başka birini de buldu ve bunu yaptı. O değişikliği biz yapamadık. Biz sonra insan kaynakları bölümüne gidip o PDF çıktılarıyla görev kağıtlarının asıllarını aldık. İlçe seçim kuruluna hiç gitmedik, kimliğimizi gösterip belgelerimizi kurum içinden aldık. Seçimden önceki Çarşamba günü yarım gün eğitim aldık.
Bir sandık kurulu başkanı, bir de memur üye oluyor. Ben memur üyeydim. Sandık kurulu başkanları daha çok kamu görevlisi öğretmenlerdi. Ama eğitim gördüğümüz yerde bir salon dolusu insan vardı ve bankalardan tanıdığım çok fazla yüz vardı. Ben banka adına ilk kez seçim görevlisi oldum ama benim birlikte görev aldığım arkadaşlarımdan, 'Ben üçüncü, dördüncü kez gidiyorum' diyen arkadaşlarım da vardı. Bu zaten uygulanan bir şey, gizli kapaklı da değil.
Sonuçta bu seçim süreci uzadıkça rahatsız etmeye başladı. Sonrasında bize herhangi bir soruşturmayla ilgili bilgi verilmedi. O soruşturmaların bize kadar gelme ihtimali bize çok anlamlı gelmiyor. Bizim yaptığımız bir usulsüzlük yok, zaten işin içinde insan kaynakları var, YSK, ilçe seçim kurulları var. Arada çok büyük bankaların insan kaynakları var.
Ama bu sene mecbur kaldıkları için, kimse de olmadığı için görevlendirmişler.
Bir siyasi parti için değil, gönüllü olarak görev alıyorum. Bugüne kadar hem sandık üyeliği, hem de sandık kurulu başkanlığı yaptım. Ben yıllardır ilçe kuruluna gidip sandıkta görev almak istediğimi söylerim. Şimdiye kadar bana hep görev verdiler, hiçbir problem olmadı. Ben 16 Nisan referandumunda ve 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de gönüllü oldum.
Hemen hemen 10 seçimde gönüllü oldum. Bu sefer de ilçe seçim kuruluna gittim ve başkanlık için başvurdum. Bana, 'Bu sefer hâkim, başkanları memurlardan atayacak ama boş bir yer kalırsa, o zaman haber veririz' dediler. Bana sonra haber geldi, 'Boş bir yer var, arkadaş gelmiyormuş, siz yapar mısınız?' dediler.
Ayazağa'daymış. Ben önce, 'Ayazağa uzak, kabul etsem mi' diye düşündüm sonra 'Tamam sorun olmaz, yaparım' dedim. Ayazağa'da bir okulda başkanlık yaptım. 31 Mart günü gittim, görevimi yaptım. Benim başkanlığını yaptığım sandıkta AK Parti birinci çıktı. HABER MERKEZİ