logo
28 EKİM 2025


İttifak tartışmaları: Kim, nerede duruyor?

09.08.2025 00:00:00
Hafta sonu İYİ Parti'nin Bursa'da düzenlediği "Birinci Vazifen" mitingi, yalnızca bir siyasi etkinlik değil; aynı zamanda Türkiye'deki mevcut siyasal yönelimlere karşı alınan bir tutumun dışavurumu niteliğindeydi. Mitinge, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve Zafer Partisi (ZP) başta olmak üzere pek çok parti destek verdi.

Bu tablonun ardından kamuoyunda "Üçüncü yol mu geliyor?" tartışması yeniden alevlendi. Elbette mevcut siyasi tabloda alternatif yol arayışlarının konuşulması kıymetlidir. Hatta neden dördüncü ya da beşinci yollar da gündeme gelmesin? Ancak tüm bu söylemlerden önce asıl dikkat edilmesi gereken, yaşanan gelişmelere karşı gösterilen ilkeli duruştur.

KOMİSYON SÜRECİ

Şu anda Türkiye'nin siyasal gündeminde "Terörsüz Türkiye" süreci kapsamında oluşturulan bir Meclis komisyonu vardır. İYİ Parti bu komisyona karşı tavrını, halkın da doğrudan katılımıyla gerçekleştirilen bir mitingle ortaya koymuştur. Mitinge katılan kitle, yalnızca siyasi parti taraftarlarından ibaret değildir; komisyona itiraz eden, endişe duyan farklı kesimlerden vatandaşların bir araya geldiği bir zemindir.

Bir anlamda "siyasi temsilin ötesinde toplumsal refleksi tetikleyici bir alan açılmıştır." Bu çağrıya en açık desteği veren partiler arasında BTP ve ZP yer almıştır. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın talimatıyla teşkilatlar mitinge yönlendirilmiş; böylece partiler üstü bir sahipleniş örneği gösterilmiştir.

DEVLET AKLI: TEKİL İRADE DEĞİL, TOPLUMSAL HAFIZA

Son dönemde sıklıkla kullanılan kavramlardan biri olan "devlet aklı", zaman zaman tek bir kişi ya da dar bir danışman kadrosu ile özdeşleştirilmektedir. Oysa bu ifade, kurumsal tecrübeyle harmanlanmış kolektif bir aklı temsil eder. Tıpkı bir işletmede kararlar alınırken uygulamada yaşanan gelişmelerin yön değişikliğine sebep olması gibi, devletin yönelimi de basın, akademi, halk, sivil toplum ve siyasetin ortak etkileşimiyle şekillenir.

Ancak Türkiye'de uzun süredir ifade özgürlüğü kısıtlandığı için, bu doğal denge mekanizmaları çalışamaz hale gelmiştir. Vatandaşın sesini duyurabileceği alanların yeniden açılması, demokrasinin tesisi açısından büyük önem taşımaktadır. Mitingler bu açıdan sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal rehabilitasyon zeminleridir.

CHP VE İYİ PARTİ MİTİNGLERİNİN AYRIŞTIĞI NOKTA

İYİ Parti'nin gerçekleştirdiği miting, lider düzeyinde açık çağrıların yapılması bakımından, CHP'nin geçmiş mitinglerinden ayrışmaktadır. CHP'nin mitinglerinde ise tutuklu belediye başkanları üzerinden bir söylem öne çıkmakta, halkın talepleri ikinci planda kalmaktadır. Bu fark, "Birinci Vazifen" mitinginin toplumsal tabanda daha geniş yankı bulmasını sağlamıştır.

Dolayısıyla mesele, bir seçim ittifakından ziyade, toplumsal mutabakatın yeniden inşasıdır. Kaybedilen güvenin ve kutuplaşmayla zedelenen ortak değerlerin yeniden inşası, stratejik bir zorunluluktur; bu süreç, seçim takvimine bağlı kalarak ertelenemez. Toplumsal birlik ve demokratik meşruiyetin yeniden tesisi için, ilkesel duruşun gecikmeksizin ve istikrarlı biçimde ortaya konulması gerekmektedir. Aksi takdirde siyasal fırsatçılığın gölgesinde şekillenen geçici çözümler, ülkenin temel sorunlarına kalıcı bir cevap sunamayacaktır.

DEM PARTİ VE İKTİDARIN ÇİFTE STANDARDI

Altılı Masa sürecinde muhalefet partileri, özellikle DEM Parti ile iş birliği yaptıkları gerekçesiyle ağır ithamlarla karşı karşıya kalmıştı. Bu durum seçmen nezdinde ciddi bir algı yönetimine zemin hazırlamış ve seçim sonuçlarını etkilemiştir. Ancak bugün aynı söylemleri kullanan iktidarın, DEM Parti ile birlikte "Terörsüz Türkiye" sürecini yürütmesi, büyük bir çelişki olarak dikkat çekmektedir.

Bu iş birliklerinin açıklanabilirliği sınırlıdır. Alan çalışmalarında, AK Parti'ye oy vermeye devam eden seçmenlerin bile bu duruma tepki duydukları açıkça gözlenmektedir. Son seçimde "AKP'ye oy verdim ama teröre evet mi deseydim?" gibi savunmalar, artık Cumhur İttifakı içinde de sorgulanmaya başlanmıştır. Zira Türk toplumu, gerekirse aç kalmayı göze alır; ancak terörle aynı çizgide yürümeyi reddeder.

EKONOMİK KRİZ VE SANDIK GERÇEĞİ

Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz, vatandaşın gündemindeki en öncelikli konudur. Enflasyonun, işsizliğin ve gelir adaletsizliğinin bu denli derinleştiği bir ortamda, siyasi manipülasyonların etkisi sınırlı kalacaktır. Araştırmalar, halkın %70'inden fazlasının mevcut sürece tepki duyduğunu ortaya koymaktadır. Fakat bu tepki, korku iklimi nedeniyle yeterince yüksek sesle ifade edilememektedir.

Ancak unutulmamalıdır ki, gerçek tercih sessizlikte değil, sandıktadır. Seçim güvenliği sağlanabildiği takdirde, halkın nerede durduğu çok net bir biçimde ortaya çıkacaktır. Bugün görev siyasetindir: halkın taleplerini duymak, adaleti önceleyen bir siyaset anlayışını toplumsal mutabakatın temeline yerleştirmek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
Yerlikaya son durumla ilgili açıklama yaptı
26 kişi hafif yaralandı
Sındırgı halkı tedirgin
Yıkılan binaların enkazı kaldırılıyor
Bolu'da oğlunu kaybeden Zeynep Kotan:
'Bu durum bizi gerçekten çok yaralıyor'
Minguzzi davasında istinafa başvuruldu
2 sanık için beraat kararı verilmişti
Grand Kartal Otel yangını davası sürüyor
Bugün karar çıkabilir
Her iki kuruluş da kendi yasal kurallarını hiçe saydı
Rusya’yı ihraç eden FIFA ve UEFA, İsrail'i ihraç etmedi
Maden talanında sıra Doğu Karadeniz'de
Bölge bakır, kurşun, çinko ve altın açısından zengin rezervlere sahip
Sındırgı’da 6.4 büyüklüğünde depremin
Çöken binalar sabahın ilk ışıklarıyla böyle görüntülendi
Depreme canlı yayında yakalandı
Panik anları kendi kamerasına yansıdı
Özel sektör iş yapamıyor!
İnşaat sektöründe dert büyük
İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan depreme ilişkin açıklama
"Toplam 504 ihbar alındı"
Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu:
"Şu ana kadar hastanelerimize müracaat eden 22 vatandaşımız var"
Varın diğer sektörleri siz düşünün!
Kuyumcular bile krizde
Başkent, İstanbul'a fark attı
Ankara'da konut fiyatları roketledi
Boşaltılan binalar yıkıldı
Can kaybı yok
Yerlikaya son durumla ilgili açıklama yaptı
26 kişi hafif yaralandı
Sındırgı halkı tedirgin
Yıkılan binaların enkazı kaldırılıyor
Bolu'da oğlunu kaybeden Zeynep Kotan:
'Bu durum bizi gerçekten çok yaralıyor'
Minguzzi davasında istinafa başvuruldu
2 sanık için beraat kararı verilmişti
Grand Kartal Otel yangını davası sürüyor
Bugün karar çıkabilir
Her iki kuruluş da kendi yasal kurallarını hiçe saydı
Rusya’yı ihraç eden FIFA ve UEFA, İsrail'i ihraç etmedi
Maden talanında sıra Doğu Karadeniz'de
Bölge bakır, kurşun, çinko ve altın açısından zengin rezervlere sahip
Sındırgı’da 6.4 büyüklüğünde depremin
Çöken binalar sabahın ilk ışıklarıyla böyle görüntülendi
Depreme canlı yayında yakalandı
Panik anları kendi kamerasına yansıdı
Özel sektör iş yapamıyor!
İnşaat sektöründe dert büyük
İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan depreme ilişkin açıklama
"Toplam 504 ihbar alındı"
Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu:
"Şu ana kadar hastanelerimize müracaat eden 22 vatandaşımız var"
Varın diğer sektörleri siz düşünün!
Kuyumcular bile krizde
Başkent, İstanbul'a fark attı
Ankara'da konut fiyatları roketledi
Boşaltılan binalar yıkıldı
Can kaybı yok
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.