30 Ekim 2020 Cuma günü saat 3'e 10 kala güzel İzmir'imiz yaklaşık 7 şiddetinde bir depremle sallandı, sarsıldı ve birçok binası yıkıldı.
Cennet vatanımızın hangi köşesinde bir doğal afet, bir bela bir musibet olsa bütün dikkatlerimiz o tarafa çevrildiği gibi, bu sefer de elimiz bağrımızda olduğu halde dikkatlerimiz İzmir'den gelecek haberlere yoğunlaştı.
Özellikle Bayraklı, Bornova ve Seferihisar ilçelerinde büyük yıkımlara ve can kayıplarına sebep olan depremin ardından, adeta canımız ağzımızda televizyon ekranlarına kilitlendik ve enkazlar altından gelecek müjdeli haberleri beklemeye başladık.
Yerle bir olmuş koca koca binaların enkazından çıkarılan her yaralının ardından, hemen orada bekleyen yakınları ile beraber biz de sevinç gözyaşları döktük ve kurtarıcı kahramanları alkışladık.
Gece yarılarına kadar pürdikkat gelişmeleri anbean takip ettikten sonra üç-beş saat uyuduk-uyumadık, tekrar ekranların başına geçtik.
Hepimiz için oldukça uzun olan ve zor geçen bir gece boyunca artmış olan vefat sayılarına üzüldük, yaralı kurtarılanlar için sevindik ve vefat sayısının daha fazla artmaması için dua ettik.
Enkazlardan sağ çıkarılanlar için sevinç gözyaşları ile saat saat artan ölü sayıları için döktüğümüz hüzün gözyaşları birbirine karışmış olarak gelişmeleri takip ederken ansızın bir gelişme oldu, hangi kanalı açtıysak; "Cumhurbaşkanının konuşmasına bağlanıyoruz" anonslarını duyduk.
Hiç abartmadan söylüyorum, Sayın Cumhurbaşkanının olay yerine, güzel İzmir'e ulaştığını ve oradan açıklamalar yapacağını zannettim.
Yanılmış olduğumu anlamam fazla sürmedi, bir de baktık ki, bir de gördük ki Sayın Erdoğan Van'da partisinin il kongresinde konuşuyor.
Böyle bir günde, böyle bir felaket anında, yıkık binaların altından iniltilerin ve feryadların yükselmeye devam ettiği bir lahzada ülkenin Cumhurbaşkanının başka bir vilayette miting yapmasına mı yanarsın, yoksa İzmir'deki can pazarına odaklanmışken birden bire kameralarını Van'a çeviren televizyonların ucube yayın anlayışına mı?
"Biz böyle bir millet değildik" diyerek her ikisine birden yanmak lazım.
Biz; "Erzurum'da kar yağsa Rize'de üşüyen" bir millet idik, İzmir hapşırsa Ardahan'ın nezle olduğu hassasiyeti yaşayan bir millet idik.
Ne yazık ki birçok değerimizi alt-üst ettiği gibi bu hassasiyetimizi de mevcut iktidar alt-üst etti ve buharlaştırdı.
Bu manzaraya bir isim bulana aşk olsun.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024