17 Aralık yaklaştıkça AB'cilerimizin paniği katlanıyor. Haçlı AB'nin ve kendilerinin foyaları somut olarak açığa çıkacak; öyle ki körler bile görecek, sağırlar dahi duyacak.
AKP iktidarı sürecinde, muhterem kardeşim Müslim Karabacak'ın ifadesiyle, mücahitlikten müteahhitliğe tenzil eden Müslüman kılıklı
ve Haç kolyeli yazar-çizer takımı gerçekten zorda. AB'nin yeni karar taslağı eskisinden beter, bir. AB hayali ile milletimiz ne kazanacak sorusunun cevabı tam bir fiyasko, iki. AB'ye uyum bugüne kadar aziz milletimize ne kazandırdı sorusunun cevabı, tam bir skandal, hatta ihanetlerle dolu, üç. Böyle olunca sessiz çoğunluk, seslenmeye başladı. AB'cileri hesaba çekmeye başladı milletimiz.
Tamam da AB'den ne gördük ki, ne göreceğiz sualine cevap verebilen yok AB'ciler arasında.
Siz bu hayalleri kuruyorsunuz ama BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AB konusunda çok net, açık, somut tespitler yapıyor; söylediklerinin de hepsi tek tek çıkıyor. Zaman hep onu haklı çıkartıyor. Siz AB'ciler, her geçen gün müflis tüccar gibi yalanlar uyduruyorsunuz.
AB hayalperestleri zemin kaybediyor, kredi kaybediyor, kan kaybediyor, oy kaybediyor.
AB devletleri de, yerli AB'cilerin manda karakterlerini, tam köleleştirilmiş yapılarını ve her türlü dayatmayı sindirecek iğdiş olmuş hallerini gözlemledikçe, dayatmalarını artırıyorlar. Adeta Türkiye'nin ensesine nöbetleşe şaplak indiriyorlar nöbetleşe... Önce Rum, beni tanımadan adım atamazsın diyerek şaplak indiriyor. Ardından, ben ekümenik patriğim diyen papaz... Papazla birilikte AB ve ABD ensemizin aynı noktasına ekümenik şaplak indiriyor. Rapor üstüne raporla, taslak üstüne taslakla şaplak indiriyorlar.
Hollanda'nın hazırladığı yeni taslak, Türkiye'nin ensesine indirilen İlerleme Raporu'ndan çok daha ağır şaplak... Daha açık ifadesiyle kadife kılıflı hançer.
Yeni Taslak'ta Kıbrıs'ı Rumlara teslim etme şartı var. Buna ek olarak Ege'deki kıta sahanlığı anlaşmazlığı gibi konularda Uluslararası Adalet Divanı'na gitme şartı var. Müzakere tarihi diye birşey yok; gelmez ayın başında müzakere edeceğiz deniliyor. Yeni yeni başlıklar açılacak, yeni taleplerde bulunulabilecek bu taslağa göre. Dolaşım hakkının sınırlandırılması, yapısal politikalar ve tarıma ilişkin bize dönük sınırlamalar, onlara dönük gümrük sıfırlamaları yapılacak. Yeni taslağa göre üye devletlerden herhangi biri, mesela Rum Kesimi, müzakerelerin askıya alınmasını isteyebilecek....
Bütün bu şaplaklar milletimizin ensesine indirilirken, AKP iktidarı bu Haçlı şaplaklarının tam ensemizin ortasına patlaması için ense ayarı çekerken; milletimiz bari birşey elde ediyor mu? Elcevap: Hayır
AB'ciler tam bu noktada süt dökmüş kediye dönüyorlar, söyleyecek somut hiçbirşey bulamıyorlar. Sendeliyorlar, yalpalıyorlar; hatta, ey AB bize tarih vermezseniz milletin bağrından fışkıran Kuvay-ı Milliye ruhu ve Bağımsız Türkiye sevdası önünde kimse duramaz, diye şikayetçi oluyorlar. 18 Aralık'taki Haçlı foyası karşısında ayazda kalmamak için, arasıra AB karşıtı yazılar bile çiziktiriyorlar. Rüzgara göre yelken ayarlıyorlar takalarına...
Göreceksiniz 18 Aralık Türk tarihinin dönüm noktası olacak.
AKP iktidarı sürecinde, muhterem kardeşim Müslim Karabacak'ın ifadesiyle, mücahitlikten müteahhitliğe tenzil eden Müslüman kılıklı
ve Haç kolyeli yazar-çizer takımı gerçekten zorda. AB'nin yeni karar taslağı eskisinden beter, bir. AB hayali ile milletimiz ne kazanacak sorusunun cevabı tam bir fiyasko, iki. AB'ye uyum bugüne kadar aziz milletimize ne kazandırdı sorusunun cevabı, tam bir skandal, hatta ihanetlerle dolu, üç. Böyle olunca sessiz çoğunluk, seslenmeye başladı. AB'cileri hesaba çekmeye başladı milletimiz.
Tamam da AB'den ne gördük ki, ne göreceğiz sualine cevap verebilen yok AB'ciler arasında.
Siz bu hayalleri kuruyorsunuz ama BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AB konusunda çok net, açık, somut tespitler yapıyor; söylediklerinin de hepsi tek tek çıkıyor. Zaman hep onu haklı çıkartıyor. Siz AB'ciler, her geçen gün müflis tüccar gibi yalanlar uyduruyorsunuz.
AB hayalperestleri zemin kaybediyor, kredi kaybediyor, kan kaybediyor, oy kaybediyor.
AB devletleri de, yerli AB'cilerin manda karakterlerini, tam köleleştirilmiş yapılarını ve her türlü dayatmayı sindirecek iğdiş olmuş hallerini gözlemledikçe, dayatmalarını artırıyorlar. Adeta Türkiye'nin ensesine nöbetleşe şaplak indiriyorlar nöbetleşe... Önce Rum, beni tanımadan adım atamazsın diyerek şaplak indiriyor. Ardından, ben ekümenik patriğim diyen papaz... Papazla birilikte AB ve ABD ensemizin aynı noktasına ekümenik şaplak indiriyor. Rapor üstüne raporla, taslak üstüne taslakla şaplak indiriyorlar.
Hollanda'nın hazırladığı yeni taslak, Türkiye'nin ensesine indirilen İlerleme Raporu'ndan çok daha ağır şaplak... Daha açık ifadesiyle kadife kılıflı hançer.
Yeni Taslak'ta Kıbrıs'ı Rumlara teslim etme şartı var. Buna ek olarak Ege'deki kıta sahanlığı anlaşmazlığı gibi konularda Uluslararası Adalet Divanı'na gitme şartı var. Müzakere tarihi diye birşey yok; gelmez ayın başında müzakere edeceğiz deniliyor. Yeni yeni başlıklar açılacak, yeni taleplerde bulunulabilecek bu taslağa göre. Dolaşım hakkının sınırlandırılması, yapısal politikalar ve tarıma ilişkin bize dönük sınırlamalar, onlara dönük gümrük sıfırlamaları yapılacak. Yeni taslağa göre üye devletlerden herhangi biri, mesela Rum Kesimi, müzakerelerin askıya alınmasını isteyebilecek....
Bütün bu şaplaklar milletimizin ensesine indirilirken, AKP iktidarı bu Haçlı şaplaklarının tam ensemizin ortasına patlaması için ense ayarı çekerken; milletimiz bari birşey elde ediyor mu? Elcevap: Hayır
AB'ciler tam bu noktada süt dökmüş kediye dönüyorlar, söyleyecek somut hiçbirşey bulamıyorlar. Sendeliyorlar, yalpalıyorlar; hatta, ey AB bize tarih vermezseniz milletin bağrından fışkıran Kuvay-ı Milliye ruhu ve Bağımsız Türkiye sevdası önünde kimse duramaz, diye şikayetçi oluyorlar. 18 Aralık'taki Haçlı foyası karşısında ayazda kalmamak için, arasıra AB karşıtı yazılar bile çiziktiriyorlar. Rüzgara göre yelken ayarlıyorlar takalarına...
Göreceksiniz 18 Aralık Türk tarihinin dönüm noktası olacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019