25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle seslerini duyurmak isteyen kadınlara yine polis şiddeti uygulandı. Toplantı ve yürüyüşleri anayasal hak olmasına karşın siyasal iktidar bu hakkın kullanılmasını engelledi.
Oysa anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesi gereği anayasa hükümleri herkesi olduğu gibi, yürütme organını da bağlar (Anayasa, madde:11). Üstelik anayasanın uygulanmasını sağlama görevi de yürütme Erkin'in başındaki Cumhurbaşkanına aittir. (Anayasa, madde:104).
Şiddet mağduru kadınları koruyamayan devlet, onların haklı seslerini kısmak için sert önlemlere tevessülü kendine hak görmektedir.
2021'de en az 367 kadın erkekler tarafından katledildi. 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. AKP'nin iktidarı döneminde erkekler binlerce kadını öldürdü.
"Kadına Yönelik Şiddetin ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nden (İstanbul Sözleşmesi) çekilmek büyük hata idi.
Oysa, uluslararası hukukta kadınlara karşı şiddetin cinsiyete dayalı ayrımcılıktan kaynaklandığının vurgulandığı ve kadınlara karşı şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi konusunda yaptırım gücü olan ilk sözleşme İstanbul Sözleşmesidir. Sözleşme 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye, Sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülke olmuştu.
İstanbul Sözleşmesi'nin amacı:
* Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek.
* Mağduru korumak.
* Şiddet uygulayanı kovuşturmak.
* Kadınları güçlendirme yolu da dahil olmak üzere kadınlarla erkekler arasında yasalarda ve yaşamda eşitliği sağlamak.
* Mağdurların korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı politika ve önlemler geliştirmek; bu konuda ulusal ve uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak.
* Sözleşmenin etkili bir biçimde uygulanmasını sağlamak üzere Avrupa Konseyi'nde bir izleme mekanizması kurmaktır.
Taraf devletler, Sözleşme hükümlerini, özellikle mağdurun haklarını korumaya yönelik tedbirlerin cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, soy, cinsel yönelim, cinsel kimlik, yaş, sağlık durumu, medeni hal, göçmen veya mülteci olma durumu gibi herhangi bir temelde ayrım gözetmeksizin uygulanmasını güvence altına almakla yükümlüdür.
Ne var ki, Cumhurbaşkanı 19 Mart 2021'de yayımladığı anayasaya aykırı kararnameyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından uygun görülen, kendisinin onayladığı İstanbul Sözleşmesi'nden 1 Temmuz 2021'den itibaren çekildiğimizi ilan etti.
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmek, Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlığa erişme hedefinden geriye düşmektir.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023






























































































