Kadınlarda kemik erimesinin sebepleri
Kadınlarda kemik erimesi, birçok biyolojik ve çevresel faktörün birleşimiyle oluşan, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir sağlık sorunudur. Ancak doğru bilgilerle donanmak ve erken önlemler almak, bu süreci yavaşlatabilir ve sağlıklı bir yaşlılık dönemi için güçlü bir zemin oluşturabilir.
11.05.2025 00:42:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Kemik erimesi, tıbbi adıyla osteoporoz, kemik yoğunluğunun azalması sonucu kemiklerin zayıflayıp kırılgan hale gelmesiyle karakterize edilen kronik bir hastalıktır. Özellikle kadınlarda daha yaygın görülmesi, bu durumu sadece bir sağlık problemi değil, aynı zamanda toplumsal bir farkındalık meselesi haline getirmiştir. Peki, kadınlar neden osteoporoz açısından daha büyük risk altındadır?
1. Hormonal Değişimler: Östrojenin Rolü
Kadınlarda kemik erimesinin en temel nedenlerinden biri, menopoz döneminde östrojen hormonunun hızla azalmasıdır. Östrojen, kemik yapımını destekleyen ve yıkımını azaltan bir hormondur. Menopozla birlikte östrojen düzeylerinin düşmesi, kemik kaybını hızlandırır. Bu nedenle menopoz sonrası dönemde kadınlarda osteoporoz riski belirgin şekilde artar.
2. Düşük Kemik Yoğunluğu ile Başlama
Kadınlar genetik ve biyolojik olarak, erkeklere göre daha düşük kemik kütlesiyle yaşama başlarlar. Bu da yaş ilerledikçe kemik kaybının etkilerini daha çabuk ve şiddetli hissetmelerine neden olur. Küçük yapılı, ince kemikli kadınlarda bu risk daha da fazladır.
3. Beslenme Alışkanlıkları
Kalsiyum ve D vitamini eksiklikleri, kemik sağlığını doğrudan etkiler. Kadınlar, özellikle genç yaşlardan itibaren yeterli kalsiyum alamadıklarında, ilerleyen yıllarda kemik dokularının zayıflaması kaçınılmaz olur. Ayrıca, yoğun diyet yapma alışkanlıkları veya vejetaryen beslenme biçimlerinde gerekli kemik destekleyici besinlerin eksik alınması da önemli bir etkendir.
4. Fiziksel Aktivite Eksikliği
Kemik dokusu, mekanik uyarıya yani harekete ihtiyaç duyar. Düzenli egzersiz yapan bireylerde kemikler daha güçlü ve dayanıklıdır. Kadınlarda özellikle genç yaşlarda yeterince aktif olunmaması, ileri yaşlarda kemik yoğunluğunun daha hızlı düşmesine neden olabilir.
5. Gebelik ve Emzirme Dönemleri
Hamilelik ve emzirme sürecinde bebek, annesinin kalsiyum kaynaklarını kullanır. Eğer bu dönemde yeterli kalsiyum alımı sağlanmazsa, anne vücudu kendi kemiklerinden bu açığı kapatır. Bu da ilerleyen yıllarda kemik kaybı riskini artırabilir.
6. Genetik Yatkınlık ve Diğer Faktörler
Ailede osteoporoz öyküsü olan kadınlar, hastalığa genetik olarak daha yatkındır. Ayrıca sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, bazı kronik hastalıklar (örneğin tiroid bozuklukları) ve kortizon gibi ilaçların uzun süreli kullanımı da riski artıran faktörler arasında yer alır.
Önlem Almak Mümkün
Kemik erimesi sessiz ilerleyen ama önlenebilir bir hastalıktır. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, güneş ışığına yeterli maruziyet ve düzenli sağlık kontrolleri ile osteoporozun etkileri azaltılabilir. Özellikle menopoz dönemine giren kadınların D vitamini ve kemik yoğunluğu ölçümlerini düzenli olarak yaptırması hayati önem taşır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.