logo
28 MART 2024

Kalp krizi 'geliyorum' der

Ünlü cerrah Prof. Dr. Ahmet Akgül, kalp krizinin kendini birçok şekilde gösterebildiğini söyledi
26.01.2016 00:00:00
Akgül, kalp ameliyatı sonrası spor yapılıp yapılmaması, kalp ameliyatı sonrası kontrollerin ne kadar sıklıkla yapılması gerektiği, obezite ameliyatlarının kalbe zarar verip vermediği, kalp ameliyatı geçirmiş bir kişinin mide küçültme ameliyatı olup olamayacağı, hızlı kilo vermenin kalp krizini tetikleyip tetiklemediği konularında açıklamalarda bulundu.

Akgül, "En klasik ve yaygın olanı göğüs ön kısmında ani başlayan sıkıştırma tarzında yaygın, çeneye ve sol kola vuran ağrı şeklindedir. Ağrı, yanma veya baskı şeklindedir. Sol kola, bazen de sağ kola yayılabilir. Sırta da yayılabilir. Kalbe bağlı ağrı, eforla yani hareketle kötüleşir. Ağrıya çoğu zaman mide bulantısı, kusma ve soğuk soğuk terleme eşlik eder. Bu tablo özellikle efor sırasında ve/veya stresli ortamda ortaya çıkar. Bazı hastalarda ise ani ölüm veya ani bayılma gözlenebilir. Hastaların büyük çoğunluğunda bu şikayetlerin yanında ölüm korkusu ve yoğun kaygı hisseder" dedi.
 "Bazı kişilerde çok müphem göğüs ağrısı olabilirken özellikle kadınlar, yaşlılar, şeker hastaları ve obezite hastalarında bu tip şikayetler bulunmayabilir hatta bu kişiler hiç şikayeti olmadan da kalp krizi geçirebilir" diyen Prof. Dr. Ahmet Akgül, "Kalp krizi çoğu zaman "geliyorum" der. Kişide bir hava açlığı olur, sıkıntı artar. O anda yaptığı işten kendini alır, yüzünde kaygı dolu, endişeli bir hal oluşur. Rengi solmaya başlar. Gömleğinin yakasını gevşetir, ceketin düğmelerini açar, en yakın pencereye veya hava alacağı bir alana meyil eder. Daha önce kalp hastası ise ve yanında ilaçları varsa onları almak için ceplerine bakmaya başlar. Kendimiz kalp krizi geçiriyorsak farklı, bulunduğumuz ortamda biri geçiriyorsa öncelikler farklıdır. Nihai sonuç hastanın en yakın zamanda teçhizatlı bir sağlık ekibine ulaştırılmasıdır. Bu bir ambulans da olabilir, veya bir sağlık kurumu da olabilir. Nedeni bu hastaların çok hızla monitörize edilmesi yani kalp ritmi ve atımının görüntülenmesi ve her duruma müdahale edilmesi gerekir. Bu sırada hasta veya yakınlarında dilaltı hapları, nitrat spreyleri, aspirinler varsa kullanılmalıdır. En hızlı emilim yeri dilin altındaki bölgedir, o nedenle ilaçlar bu bölgeden uygulanır. Hap olanlar içilebilir ama içilen ilaçların emilim süresi ve kana karışma süresi uzun olduğundan öncelikle dil altı ilaçlar tercih edilmelidir" diye konuştu.
 
Kriz sırasında hemen yardım isteyin
 
Kriz sırasında tek başına olunması halinde "Krizi hisseder hissetmez en kolay arayacağınız kişiyi arayın ve durumu bildirin" diyen Prof. Dr. Ahmet Akgül, daha sonra şunları söyledi: "Bulunduğunuz yerin kapısını aralayın ve açık bırakın, boğazınızı veya göğsünüzü sıkacak tüm giysilerden kurtulun, pencereyi açın ve temiz hava alın, dil altınızı alın, 1-2 tane aspirin için, kesinlikle yemek yemeyin, ayakta durmayın, bulantı kusma da olabileceği için yarı yatar pozisyonda yan dönün, olduğunuz yere yan yatarak kusun tuvalete gitmeyin, burnunuzu kapatarak birkaç defa kuvvetle öksürün, efor yapmayın, sıcak veya soğuk duş almayın, derin derin nefes alıp öksürmeye devam edin.
Eğer yanınızda olan biri kalp krizi geçirip, bilincini kaybetti ise hasta yere yatırılır, ayakları hafif yukarıda duracak şekilde ayaklarının altına yastık veya benzeri cisim konur, çenesi yukarı kaldırılır, dili boğazını tıkamasın diye kontrol edilir, nabzı kontrol edilir, göğüse tam ortasına yumruk vurulur, nabız yoksa kalp masajı ve suni solunum yaptırılır. Bu işleri yaparken ambulans çağırmak için etrafınızdaki birini kullanın, hastayı bir an olsun yalnız bırakmayın, en önemli hata bu işleri bırakıp ambulans için telefonla uğraşmaktır. En kritik saniyeler kalp durduktan hemen sonraki 120 saniyedir. Bu nedenle her vatandaş ilk yardım temel eğitimlerini almalı, nabızların nasıl bulunabileceğini bilmeli, telefonlarında acil aranabilecek numaraları kaydedilip tek tuşla aranır hale getirmelidir.
Unutmayın, hastanın kalbinin durduğunda, daha önce öğrendiğiniz şeyleri uygulamanız, "hastaya zarar veririm" düşüncesiyle panik yapıp veya endişeye kapılıp uygulamamaktan çok daha yararlı olacaktır. Korkmayın, panik yapmayın, kararlı olun ve sağlık ekibi gelip hastayı devir alana kadar hastanın yanından ayrılmayın ve işlemleri uygulayın. Tek kişi iseniz 2 kere suni teneffüs ile hastaya derin nefes verin, 15 kere kalp masajı yapın, iki kişi iseniz iş bölümü yapın 1 nefes verin 5 kalp masajı yapın. O sırada sizi izleyenler arasında çok çeşitli yorumlar olacaktır, siz kafanızı karıştırmayın, bildiğinizi kararlılıkla uygulayın. Etrafınızda sağlık mensubu varsa iş bölümü yapın ve sağlık mensubunun önerilerine uyun ama ambulans gelene kadar işleme devam edin. Bazen ambulans gelmesi dakikalar hatta saatler sürebilir, yorulabilirsiniz ama işbölümü yapın, masaj ve teneffüsü saniyelik de olsa bırakmayın.
 
Kalp ameliyatı sonrası yapılan egzersiz
 
Kalp ameliyatı sonrası yapılan egzersiz ve spora gelince, bu hastaları 2 grupta inceleyebiliriz: Birinci grup genç yaşta kalp ameliyatı olanlar ve ikinci grup gerontolojik (65 yaş üstü) yaşta kalp ameliyatı olanlar. Çok ilginç gelecek ama genç yaşta kalp krizi geçiren ve baypas olanlarda ameliyat sonrası sporlar daha tehlikelidir. Özellikle adrenalin gerektiren ve aşırı kalori harcatan sporlarda kalp hasarı riski artar. Çünkü genç yaşta kalp krizi geçirenlerde kalpte ana damarlara yardımcı olan yandaş (kollateral) damarlar henüz oluşmamıştır. Yani kalp kası yalnızca ana yoldan gelen kan akımına bağlı çalışır. Uzun, yıpratıcı ve adrenalin dolu spor ve egzersizler kalpte aşırı oksijen tüketimine yol açar. Genç kişi baypaslı olmasına rağmen yandaş damarların eksik olmasından dolayı kalp damarlarında spazma ve tıkanmaya daha yatkın hale gelir. Yaşlılarda ise yandaş damar fazlalığı nedeniyle spora karşı daha korunaklıdır."
Kroner baypastan sonra spor ve egzersizin gerekli olduğu, fakat o kişinin yaş ve kalp ameliyatı öncesi damar durumunun iyi bilinmesi ve bir kalp uzmanı gözetiminde egzersiz programı yapılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Ahmet Akgül, "Obezite ameliyatı kalbe zarar verir mi" sorusu çok gündemde olan bir soru. Benim de bu tip hastalarım oldu. Önce kalp ameliyatı olup sonra obezite ameliyatı olan. Hasta obezite ameliyatından sonra böbrek enzimleri kötüleşti ve hala onu tedavi ediyoruz. Böbrek enzimlerinin çokluğu da kalp kasını bozar.
Aslında obezite ameliyatları insan fizyolojisi ve biyoritmine uyan ameliyatlar değillerdir. Kişinin midesi artık eski fonksiyonunu görmez. Bu nedenle hasta hızla kilo kaybeder. Çok yaygın ve popüler olmasına rağmen daha yeni yeni 5 yıllık sonuçları yayınlanmakta ve orada da hala uzun dönem sonuçları beklenmekte. Bir işlemin kabul görebilmesi için en az 10 yıllık süredeki sonuçları bilinmelidir. Şu anki bilgilerimizle özellikle tip 2 diyabet ve ölümcül obez hastalarda ilaç tedavisine göre başarılı olduğudur fakat doğal zayıflamaya göre başarılı değildir. Özellikle aşırı kiloya alışan kalplerde ani kilo vermek kalp kaslarını zayıflatıp, ritm bozuklukları ve kalp krizlerine yol açabilir. Bunu özellikle obezite ameliyatları için söylemiyorum, çok hızlı kilo veren her işlem için söylüyorum. İdeal olan ayda 4-6 kilo vermek, obezite ameliyatı sonrası ilk aylarda bunun kaç katı verilmekte. Ani ve hızlı kilo verdiren işlemleri kalbinde sorun olan hiçbir hastama tavsiye etmiyorum" dedi.
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.