Kalp krizinde ambulans çağırın
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, Kalp krizi vakalarında mutlaka ambulans çağrılması gerektiğinin altını çizerek, "Ambulansın hastaya ulaşmasıyla birlikte tanı ve tedavi de başlıyor” dedi
22.12.2019 21:00:00





Türk Kardiyoloji Derneği'nin ülke genelinde gerçekleştirdiği Yatırılan Hastalarda Demografik Veriler ve Tedavi Yönetimi (TURK-MI) çalışmasının sonuçları İstanbul'da kamuoyu ile paylaşıldı. Bu çarpıcı çalışma, ilk dakikaların ve saatlerin büyük önem taşıdığı kalp krizinde ilk müdahalenin erken yapılmasını mümkün kılan ambulans kullanımının ülkemizde son derece düşük olduğunu ortaya çıkardı.
Türkiye'de kalp krizi geçiren hastaların neredeyse yarısının hastaneye kendi olanaklarıyla gitmeyi tercih ettiği, yüzde 37.6 gibi çok büyük bir kısmının girişim (stent ve balon gibi işlemler) olmayan bir hastaneye gittiği ve ambulans çağıranların oranının yalnızca yüzde 11.5 olduğu da çalışmada öne çıkan bulgular arasında yer aldı.
Kalp krizi vakalarında mutlaka ambulans çağrılması gerektiğinin altını çizen Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, "Stent ve balon gibi acil müdahale işlemlerinin yapılamadığı bir hastaneye gidildiği zaman hastaneler arası ulaşımda ortalama 172 dakika yani neredeyse 3 saate yakın zaman kaybediliyor.
Kalp krizinde ilk saatler altın değerindeyken, müdahaleye ne kadar erken başlanırsa o kadar yarar sağlanacağı ilkesi akıllardan asla çıkarılmamalı. Unutmayalım; ambulans en uygun transfer aracıdır, ambulans kullanımıyla tedavi evde başlar, kalp krizinde nakil en yakın hastaneye değil, en uygun hastaneye yapılmalıdır. Ambulansın hastaya ulaşmasıyla birlikte tanı ve tedavi de başlıyor" dedi.
Türkiye'de kalp krizi geçiren hastaların neredeyse yarısının hastaneye kendi olanaklarıyla gitmeyi tercih ettiği, yüzde 37.6 gibi çok büyük bir kısmının girişim (stent ve balon gibi işlemler) olmayan bir hastaneye gittiği ve ambulans çağıranların oranının yalnızca yüzde 11.5 olduğu da çalışmada öne çıkan bulgular arasında yer aldı.
Kalp krizi vakalarında mutlaka ambulans çağrılması gerektiğinin altını çizen Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, "Stent ve balon gibi acil müdahale işlemlerinin yapılamadığı bir hastaneye gidildiği zaman hastaneler arası ulaşımda ortalama 172 dakika yani neredeyse 3 saate yakın zaman kaybediliyor.
Kalp krizinde ilk saatler altın değerindeyken, müdahaleye ne kadar erken başlanırsa o kadar yarar sağlanacağı ilkesi akıllardan asla çıkarılmamalı. Unutmayalım; ambulans en uygun transfer aracıdır, ambulans kullanımıyla tedavi evde başlar, kalp krizinde nakil en yakın hastaneye değil, en uygun hastaneye yapılmalıdır. Ambulansın hastaya ulaşmasıyla birlikte tanı ve tedavi de başlıyor" dedi.
En ciddi üç risk
Ülkemizde kalp krizi şikâyetiyle hastaneye yatırılan hastaların kardiyovasküler risk faktörleri incelendiğinde yüzde 49.5 ile hipertansiyonun, yüzde 48.8 ile sigara kullanımının ve yüzde 33.9 ile şeker hastalığının ilk üç sırada olduğuna dikkat çeken Erol, sigara kullanımının özellikle ST yükselmeli (balon, stent gibi acil işlem gerektiren) kalp krizlerinde daha da fazla olduğunu ve yüzde 56'ya ulaştığını gözlemlediklerini ifade etti.
Kalp krizi vakalarında ana şikâyetin göğüs ağrısı olduğunun altını çizen Erol, "Hastaların yüzde 95'i göğüs ağrısı şikâyetiyle hastanelere başvuruyor, ikinci sırada yüzde 17.8 ile nefes darlığı, üçüncü sırada ise çarpıntı geliyor. Göğüs kafesi üzerinde sıkıştırıcı, ezici, yanıcı, ağırlık koymuş gibi beş dakikayı geçen bir ağrı hissediliyorsa, bu kalp krizi olabilir. Vakit kaybetmeden 112'yi arayalım, acil sağlık yardımı isteyelim. Ülkemizde kalp kriziyle hastaneye yatırılan hastaların tamamına yakını en modern tedaviden faydalanıyor" diye konuştu.
Kalp krizi vakalarında ana şikâyetin göğüs ağrısı olduğunun altını çizen Erol, "Hastaların yüzde 95'i göğüs ağrısı şikâyetiyle hastanelere başvuruyor, ikinci sırada yüzde 17.8 ile nefes darlığı, üçüncü sırada ise çarpıntı geliyor. Göğüs kafesi üzerinde sıkıştırıcı, ezici, yanıcı, ağırlık koymuş gibi beş dakikayı geçen bir ağrı hissediliyorsa, bu kalp krizi olabilir. Vakit kaybetmeden 112'yi arayalım, acil sağlık yardımı isteyelim. Ülkemizde kalp kriziyle hastaneye yatırılan hastaların tamamına yakını en modern tedaviden faydalanıyor" diye konuştu.
Erkeklerde daha yaygın
TURK-MI çalışmasının sonucuna göre, Türkiye'de kalp krizi geçiren hastaların çoğu erkek. Her 100 kalp krizinden 74'ünü erkekler, 26'sını kadınlar geçiriyor. Kadınlarda kalp krizi erkeklere göre daha ileri yaşlarda görülürken, kadınlarda ölüm oranları ise erkeklere göre daha fazla.
Türkiye'de kalp krizi geçiren hastaların, pek çok ülkedeki hastalardan daha erken yaşlarda olduğunu belirten Erol, "Ülkemizde kalp krizi geçirme yaşı ortalama 62 olarak karşımıza çıkıyor. Diğer ülkelere baktığımızda bu yaşın genellikle daha ileri olduğunu görüyoruz. Örneğin, Fransa'da kalp krizi geçirme yaşı ortalama 66, İsviçre'de 67, İngiltere'de ve Japonya'da 68" dedi. EYÜP KABİL
AŞAĞIDAKİ VİDEOLAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
AŞAĞIDAKİ VİDEOLAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.