logo
29 MART 2024

Kapitülasyon geri geldi

06.12.2005 00:00:00
Aslında AKP hükümetinin birçok icraatı Osmanlı dönemindeki kapitülasyonları geri getirme amacını taşıyor. Ama Rusya ile yapılan son doğalgaz anlaşması hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek düzeyde kapitülasyonların günümüz versiyonu. Hükümetin çıkardığı yasa yüzünden Rusya'dan gelen doğalgazı yurtiçine sadece Gasprom'un onay verdiği şirketler dağıtabiliyor. İki eski enerji bakanını Yüce Divan'a gönderirken doğalgazda ülkeyi Rusya'ya bağımlı kıldığı iddialarına da yer veren AKP hükümeti, kapitülasyon gibi tartışmalı uygulamaya imza attı. Haziranda değiştirilen yasa uyarınca Botaş'ın yabancı ülkelerle imzaladığı doğalgaz kontratları, gazı satan ülke şirketinin 'ön onay' verdiği özel şirketlere devredilecek. İlk ihalede, 3 milyar 750 milyon metreküplük gazın, Rus Gasprom'un doğrudan ya da dolaylı kontrol ettiği şirketlere verildiği öne sürüldü. Türkiye'nin doğalgaz aldığı İran da ihaleye katılacak şirketlere ön onay verecek. Enerji Bakanlığı 'kontrat devri'nde ısrar etmeyip, Avrupa ülkelerinin yaptığı ve yasada, başvurulabilecek ikinci yol olarak gösterildiği gibi, Botaş'ın sınıra kadar getirdiği gazın yurtiçi dağıtımını özel şirketlere devretse sorun yaşanmayacak. Yasa değişikliği teklifini hazırlayan AKP'li Fatma Şahin, Enerji Bakanı Hilmi Güler ve müsteşar Sami Demirbilek ile yaptıkları görüşmeler sonucu düzenlemeyi hazırladıklarını, ihalenin muhatabının da Enerji Bakanlığı olduğunu belirtirken, bir yanlışlık varsa yasayı değiştirebileceklerini söyledi. Türkiye'nin 2001'den beri 'doğalgaz piyasasını serbestleştirme' adına, Botaş'ın Rusya, İran, Nijerya ve Cezayir ile imzaladığı yıllık 25 milyar metreküplük doğalgaz anlaşması kontratlarının 16 milyar metreküplük bölümünü özel sektöre devretmek için yürüttüğü çalışmalar sonucu ilk ihale geçen hafta sonuçlandı. Daha önce iptal edilen veya ertelen dört ihalenin ardından gerçekleştirilen beşinci ihalede, yıllık 16 milyar metreküplük doğalgaz kontratının 4 milyar metreküplük bölümünün, doğalgazı satan Rusya'nın Gasprom şirketinin 'ön onay' verdiği dört şirkete devri yönünde ilk aşama geçildi. Diğer kontratlarla ilgili ihaleler ise, satıcı ülke şirketlerinden hiçbir özel şirket ön onay alamadığı için gerçekleştirilemedi. Bu ihale ile Botaş'ın bu yılki yüzde 10'luk devir şartı gerçekleşmiş oldu. Botaş, ihaleleri 2006 yılında da sürdürecek. Dolaylı ortaklık iddiası Kontrat devrinin Türkiye açısından en tehlikeli yanı, doğalgazı alarak zaten bağımlı olduğumuz Rus Gasprom'un ön onay vermediği hiçbir şirketin ihaleye teklif veremiyor olması. İşin daha da vahim kısmını ise Gasprom'un ihaleye giren şirketlerle girdiği doğrudan ya da dolaylı ortaklık iddiaları oluşturuyor. Shell gibi dünyaca ünlü bir şirket Gasprom'dan sadece yıllık 250 milyon metreküplük gaz için ön onay alabilirken, piyasada şu ana kadar hiçbir etkinliği bulunmayan Enerco, Shell'in 10 katı, yani 2.5 milyar metreküplük gaz için Gasprom'dan ön onay aldı. Bu, İstanbul'un yıllık doğalgaz ihtiyacı ile aynı miktarda. Ali Şen'in ortakları arasında yer aldığı Bosphorus 750 milyon metreküplük, Tahincioğlu grubuna ait Avrasyagaz ise 500 milyon metreküplük gaz için ön onay aldı. Ali Şen'in Gazprom yetkilileriyle çok yoğun bir ilişki içinde olduğu, Gasprom yetkilileri Türkiye'ye geldiğinde onlara mihmandarlık yaptığı ve sahibi olduğu Bosphorus'un ortakları arasında Gasprom'un ortaklığı bulunduğu biliniyor. Avrasyagaz'ın ise Avusturya'da Gasprom'a bağlı bir şirketle ortaklığı olduğu bildiriliyor. En fazla doğalgaz hakkı kazanan Enerco'nun resmi ortakları arasında yer almamakla birlikte, şirketin asıl sahibinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla tanınan kuyumcu Cihan Kamer'e ait Atasay Kuyumculuk olduğu sektörden kaynaklarca ifade ediliyor. Gasprom'un bu şirketle de ortaklık ilişkisine gireceği ileri sürülüyor. Sırada İran var Türkiye'nin doğalgaz piyasasının doğrudan yabancı ülkelerin kontrolüne girmesine yol açacak uygulama için sırada İran bulunuyor. Geçen hafta yapılan ihalede, Botaş'ın İran'dan aldığı doğalgaz kontratları devredilemedi. Ancak bunun nedeninin İran'da şu an enerji bakanı bulunmaması ve bu nedenle resmi ön onayın verilememesi olduğu öğrenildi. İran'da enerji bakanı ataması yapılmasından sonra yenilenecek ilk ihalede, İranlılarla çalışan ya da onlara yakın şirketlere ön onay verileceği öne sürülüyor. 2001'de çıkarılan Doğalgaz Piyasası Kanunu'nun geçici 2. maddesi kontrat devri ihalesinde kazanan şirketin gazı satan ülke şirketiyle sözleşme imzalamasını öngörüyor. Sanayi Komisyonu Başkanı AKP'li Soner Aksoy ve AKP'li kâtip üye Fatma Şahin tarafından imzalanan yasa teklifiyle söz konusu yasa bu yılın haziran ayında değiştirildi. Değiştirilen yasada, satıcı şirketin mutabakatının, ihaleden önce 'ön onay' alarak sağlanması düzenleniyor. Kimler onay aldı? Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), kontrat devri ihalesine girmek için başvuran şirketlerden 37 tanesine 'yeterlilik' belgesi verildiği halde bunlardan sadece ihaleyi kazanan dört şirket Gasprom'dan 'ön onay' alabildi. Gasprom'dan ön onay alamayan şirketler arasında ise, dünya çapında enerji faaliyetinde bulunan şirketlerle, Türkiye'de yıllardır bu alanda faaliyet gösteren Habaş, Zorlu, Koç Statoil, Akenerji, Aytemiz, İgsaş, Erdemir, Petrol Ofisi, BP, Milangaz gibi şirketler bulunuyor. Uluslararası Enerji Ajansı ve Dünya Bankası başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlar Türkiye'nin doğalgaz piyasasının özelleştirilmesi gerektiğini Türkiye ile ilgili her raporda vurguluyorlar. Ancak söz konusu kuruluşlar özelleştirmenin yöntemi konusunda bir dayatmada bulunmuyorlar. Avrupa'da nasıl işliyor? Fransa ve Almanya gibi Avrupa Birliği'nin (AB) önde gelen ülkelerinde ise doğalgaz anlaşmaları Botaş'ın bu ülkelerdeki muadili olan kamu şirketlerince gerçekleştiriliyor. Ülke sınırına gelen doğalgazın yurtiçindeki dağıtımı ise özel şirketlere veriliyor. Yani AB ülkeleri özel şirketlere kontrat değil, miktar devri yapıyor. Gerek 2001'de çıkan yasa, gerekse bu yıl değiştirilen yasada da, tıpkı Fransa ve Almanya'daki gibi ikinci yöntem olarak miktar devri öneriliyor. Bu yasalara göre, satıcı ülke şirketi ile ihaleyi kazanan şirketlerin anlaşamamaları durumunda ise Botaş aldığı gazı, alış fiyatının altında olmamak ve Botaş'ın tüm yükümlülüklerini üstlenmek üzere yurtiçinde özel şirketlere satabilecek. Bu durumda, 'toptan' alım avantajını kullanarak yurtdışı bağlantı yapma işi yine Botaş'ta kalmaya devam edecek; doğalgazın ülke sınırından itibaren yurtiçinde satış ve dağıtımı özel sektörce yürütülecek. 'Değişikliği Hilmi Güler'le hazırladık' Haziran ayındaki yasa teklifinin altında imzası bulunan AKP'li Fatma Şahin, durduk yerde, "Gel şu yasayı değiştirelim" diye hareket etmediklerini, Enerji Bakanlığı'ndan bu konuda bir yasa taslağı getirilmesi üzerine Enerji Bakanı Hilmi Güler ve müsteşar Sami Demirbilek ile istişare ederek teklif hazırladıklarını söyledi. Yasanın hesabını vermeye hazır olduklarını, ancak ihalede bir sıkıntı varsa bunun muhatabının Enerji Bakanlığı olduğunu ifade eden Şahin, "Biz birilerini rahatlatma adına değil, ülkeyi rahatlatma adına yasa yaptık" dedi. "Soru işaretleri varsa, bu işin muhatapları Enerji Bakanlığı'dır; müsteşarıdır, bakan beydir. Biz de hesap verecek bir şey varsa veririz" diyen Şahin, şöyle konuştu: "Bizim komisyon, 'Biz yaptık, oldu' komisyonu değil ki. Kapalı kapılar ardında hiçbir şey yapmadık. Uygulamada birtakım sıkıntılar varsa, bunlar değişmeyecek şeyler değil; oturup konuşuruz, değişmesinde fayda bulduğumuz bir şey varsa onu da değiştiririz. 'Her yaptığımız doğrudur' deyip, burnumuzun dikine gitmedik şimdiye kadar." Kapitülasyon nedir? Osmanlı İmparatorluğu'nda yabancı uyruklulara tek taraflı ya da anlaşmalarla verilen ekonomik, adli, idari hak ve ayrıcalıklara kapitülasyon deniyor. Latince 'l caput'tan (baş) geliyor ve baş eğmek, teslim anlaşması yapmak anlamı taşıyor. Kapitülasyonlara örnek olarak, Osmanlı kentlerinde örgütlenebilme hakkı, yabancıların kendi aralarındaki anlaşmazlıklarda konsolosluklara yargı yetkisi tanınması, Osmanlı topraklarında seyahat, taşımacılık ve satış serbestliği, Osmanlı sularında gemi işletme hakkı gösterilebilir. İlk kapitülasyonlar Bizans, Selçuklu ve Akdeniz kıyısındaki Arap ülkeleri tarafından verildi. Bu devletlerin amacı ticareti kendi ülkelerine çekmekti. 14-15. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu da aynı nedenlerle Venedik ve Cenevizlilere kapitülasyonlar verdi. Kapitülasyonlar 1740 yılında I. Mahmut ve XV. Louis arasında yapılan anlaşmayla sürekliliği olan devletlerarası bir ticaret sözleşmesine dönüştü. 19. yüzyıldaki sanayi devrimi her şeyi değiştirdi. Osmanlı topraklarını Avrupa'ya tek pazar olarak açan 1838 ticaret anlaşması aynı zamanda ileri düzeyde kapitülasyon anlaşmasıydı. İhracat yasağı ve devlet tekelleri kaldırıldı. Yabancı tüccarlar yerli tüccarlarla aynı haklara sahip oldu. Bundan sonra Osmanlı artık mal üretemezken, kumaş yerine iplik, iplik yerine ham pamuk ya da yün, hatta pamuk kozası satar hale geldi. Sonunda Sevr Anlaşması'nın Osmanlı'nın maliyesini elinde tutacak olan bir Maliye Komisyonu kurulmasını öngören 232. maddesini kayıtsız şartsız kabul etti. İttihat ve Terakki'nin 1914'te kaldırdığı kapitülasyonlar, Sevr Anlaşması ile daha da güçlü Osmanlı'nın sırtına bindirildi. Kapitülasyonların kaldırılması 1923'te Lozan Anlaşması'yla oldu. 'Ön onay' hakkı verildi 16 Haziran 2005 tarihinde kontrat devriyle ilgili madde şöyle değiştirildi: "Botaş, hazırlık döneminden sonra başlamak üzere ithalatı ulusal tüketimin yüzde 20'si oranına düşünceye kadar yeni alım sözleşmesi yapamaz. 2009'a kadar toplam yıllık ithalat miktarını yıllık ulusal tüketimin yüzde 20'sine düşürünceye kadar, mevcut doğalgaz alım veya satım sözleşmelerinin kısmi veya bütün olarak tüm hak ve yükümlülükleri ile devri için istekli olan diğer ithalat lisans yeterlilik sahibi ve satıcı şirketten sözleşme devri hususunda ön onay alan şirketlerin katılacağı devir için Botaş tarafından ihale yapılır. İhalede birinci olan şirketten başlamak üzere satıcı tarafla görüşmek ve yeni sözleşmeyi imzalamaya yönelik satıcı onayını temin üzere Botaş tarafından tüzelkişilere sırayla muvafakat verilir. İlgili tüzelkişi sözleşmenin satıcı tarafıyla devredilecek miktar için, yeni sözleşme yapmasından sonra devir yürürlüğe girer. Ancak, ilgili ihalede tüzelkişilerin satıcı tarafla sözleşme yapamaması halinde, ithalat lisans yeterlilik sahibi şirketlerin katılacağı ve kazanan ithalatçı şirketin BOTAŞ'ın, tüm yurtdışı mükellefiyetlerini yerine getirmeyi kabulü ve ikili anlaşmalarla belirlenen alım fiyatının altında olmaması şartıyla 'miktar devrine' imkan tanıyan ayrı ihale yapılır. Hazine garantili sözleşmesi bulunan yap-işlet ve yap-işlet-devret santralları, Hazine Müsteşarlığı'na başvurarak ilgili Hazine garantilerinden feragat koşuluyla, doğalgaz alımlarını piyasa koşulları içinde basiretli işletmeci gibi davranarak en ekonomik kaynaktan yaptıklarını kurula ispat ve doğalgaz satın alma maliyetindeki düşüşü elektriğin satış fiyatında bir azalma sağlayacak şekilde yansıtmak zorundadır." Radikal
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.