Hayrettin Karaman'ın, AKP kurmaylarının kamu gücünü kullanarak çevirdikleri ayakkabı kutuları dolusu akçalı dolaplarına "hayır kurumuna bağış kılıfıyla cevaz vermesi", hem usul, hem de esas bakımından batıl bir fetvadır.Karaman, iktidardan ihale kapanların hayır kurumlarına yönlendirilmesinin caiz olduğuna dair görüşünü köşesinden nakletmiştir (Yenişafak, 27.12.2013 ve 09. 02.2014 makaleleri). Karaman, millet ile milletvekili veya millet ile hükümet arasındaki hukuku ve akdi, ister vekalet, ister vedia, ister icare, ister "ahkam-ı sultaniyye", ister "el-ecir'ul has" ve isterse "el-maslahat'ul âmme / kamu yararı" kapsamında ele alsın; hile-i şeriyye yöntemleriyle millet malından ve kamu ihalelerinden "komisyon veya bağış devşirme"ye fetva ve cevaz veremez? Verirse; bu batıldır, haram lokma ve rüşvete "bağış" kılıfı giydirmeye kalkışmaktır.Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri için TBMM'de yaptıkları "milletvekili yemini"nin yanısıra 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 5176 sayılı Etik Kanunu ve düzenlemeler bağlayıcıdır.Söz konusu düzenlemelerde hiç kimseye "ihalelerden doğrudan veya dolaylı komisyon ve bağış alma" hakkı tanınmamıştır. Böyle bir yetkisiz işlem, her bakımdan batıldır; kişinin kendisine de haramdır, havale ettiği vakıf veya hayır kurumuna da haramdır. Zira 657 sayılı DMK "kamu görevlisine, doğrudan veya aracı eliyle hediye talep etmeyi ve görev sırasında olmasa bile menfaat amacı ile hediye kabul etmeyi, hatta iş sahiplerinden borç para isteme ve almayı dahi yasaklamıştır" ( 657 sayılı DMK, Md. 29). 5237 sayılı TCK'nın ilgili maddeleri, söz konusu doğrudan veya dolaylı menfaat ve hediye muamelelerini, "rüşvet" olarak nitelendirmektedir.Bu düzenlemelerin hiçbiri, bir kamu görevlisine, kamudan alıp tamamladığı bir ihale ile ilintili olarak herhangi bir işadamından ?iş bittikten sonra dahi olsa- bağış talep etme veya bağış için bir hayır kurumun yönlendirme yetkisi vermemektedir. Böyle bir yönlendirme batıl olduğu gibi, "yönlendirmede mahsur yoktur" fetvası da batıldır.Velev ki bir Müslüman, gayr-ı müslim biri ile bir anlaşma veya akit yapmış olsun; o anlaşma feshedilmeyip geçerli olduğu müddetçe, ona aykırı davranması caiz değildir? Onların toprakları bile aynen İslam toprakları gibi, hakları ve malları Müslümanın hakları ve malları gibi korunmuştur (Şerh'u Kitab'u Siyer-il Kebir, IV, 1530, Tahk. A. Ahmed-S. El-Müncid; A. Zeydan, Ahkma'uz-Zimmiyyin, s. 70).80'li yıllara kadar "Dinsiz devlet, yıkılacak elbet" naraları ve öğretileriyle yetişmiş geçmişin "milli mücahit"leri, oturdukları koltukları ve devlet-millet mallarını, kendileri ve yakınları için şayet "ganimet" görüyor iseler; bu da batıldır. Kabul ettikleri yasalara aykırı tasarrufa tevessül eder iseler; bu gulûldur, bu suhttur, bu millet malını hortumlamaktır, haramdır. Hile-i şeriyye kılıfı giydirilmiş rüşvettir. Böyle batıl ve harama, Hayrettin Karaman da dahil hiç kimse, "bağış için hayır kurumuna yönlendirme" gibi bir "hile-i şeriyye" kılıfı giydiremez.Hiç kimse, ne Kur'an'da, ne Sünnet'te, ne Ebu Ubeyd'in el-Emval'inde, ne İbn Nüceym'in risalesinde, ne Firkah el-Fezari'nin er-Ruhsat'ında, ne Nizamülmülk'ün Siyasetnamesi'nde, ne Koçi Bey'in risalesinde böyle bir hile-i şeriyye yöntemiyle millet malını hortumlamaya fetva ve cevaz bulamaz. Rüyaya dinleyin; yandaş işadamı 17 milyonluk ihale alıyor, yetkili ve akrabalar ile pazarlıklar yapılıyor, 2 milyon "bağış kılıflı komisyon" için işaret ve orta parmak birbirine sürtülüyor? Anlaya anlıyor. Göstermelik teklif ve şirketler de dahil edilerek ihale kotarılıyor. İş bitiyor. Hak edişler tahsil edilmeye başlayınca; Erzincan'da bir yere ise 100 bin, 200 bin "bağışlar" yağıyor.Bu haramın daniskasıdır. Böyle bir bağışla yapılan camide namaz kılınmaz, hayır kurumunun hayrı olmaz.Yüce Allah'ı dehşet dolu ikazı açıktır; tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını ve millet malını yiyenler, karınlarını doldurasıya ateş yemişlerdir (Nisa Suresi, 10). Hiç kimse, kimi papaz ve hahamların yaptığı gibi insanların mallarının haksız yollarla yenmesine ve Allah'ın ölçülerinden sapmaya imkan ve cevaz veremez; verirse, onlar için elim bir azap ve birikimleriyle kızıştırılmış cehennem ateşinde dağlanma vardır (Tevbe Suresi, 34-35).Rasulullah'ın ikazları ise somuttur: Allah ve Rasulü, rüşvet verene de alana da, ikisi arasında aracılık yapana da lanet etmiştir (İbn Ebî Şeybe, Musannef, IV, 144; Ebu Davud, Akdıyâ 4).Millet malından iki dirhemlik bir şeyi dahi haksız yere alan, yani gulûl yapan kimse o haliyle cennete giremez (Tirmizi, Siyer, 4/138, n. 1572; Müslim, İman, I/107, n. 114). Hz. Peygamberin komutasında bir savaşta şehit düşse; şehit olmaz, namazı kılınmaz, o ateştedir (Müslim, İman, I/107, n. 184-115; Muvatta, Cihad, II/459, n. 25). Böyle bir kişiye, mahşerde Rasulullah dahi şefaat etmez (Buhari, Cihad, IV/36; Müslim, İmaret, III/1461, n. 1831). Kim böyle bir gulûl sahibini gizlerse, o da onun gibidir ( Ahmed, Müsned, IV, 128; Mec'ma, Cihad, VI/337).Karaman'ın fetvası, nereden bakarsanız bakın her haliyle batıldır, yanlıştır; hodri meydan, dilediği ekranda dilediği zaman tartışmaya hazırım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019