logo
23 NİSAN 2025

Kavgam İmamoğlu için değil adalet ve Türkiye içindir

20.03.2025 00:00:00
Yaşadığımız sürecin 'yargı süreci' olduğuna kendini inandıran sadece Devlet Bahçeli ve Adalet Bakanıdır.

Bu iki anlayış dışında hiçbir parti, kurum, yapı bu sürecin bir hukuk-yargı süreci olmadığını biliyor, görüyor.

Avrupa ve ABD medyası bile, 'Erdoğan, siyasi rakibini devre dışı bırakmak istiyor' manşetleri atıyor.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un yine mağdura yatarak; 'birtakım mahfillerin siyasi ve ideolojik saiklerle soruşturmaların selametine halel getirme çabası içerisinde olduğunu görmekteyiz…'

'Sayın Cumhurbaşkanımızı da töhmet altında bırakmayı amaçlayan bu tip çabaların karşısında dimdik durmayı ve bu ideolojik iftira kampanyalarına karşı Cumhurbaşkanımızın hukukunu korumayı sürdüreceğiz' sözleri hem itiraf ve yargının bağımsızlığına gölgedir.

Benim derdim

Benim derdim, kavgam ne İmamoğlu, ne Erdoğan ne de başka bir isimdir. Benim derdim vatanımızdır, milli ve manevi değerlerimizdir ve göz göre göre bu değerlerin tarumar edilmesidir.

Yüce Allah (c.c); 'Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın).' (Nisa 135) ayetine muhatap olmaktır.

'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' Hadisi şerifince şeytan olmamaya çalışmaktır.

Ve soruyoruz: Mevzu diploma ise neden dün susup, bugün konuşuyorsunuz. Haksızlık senin mahallende olunca feryat edip karşı mahallede olunca neden seviniyorsunuz?

Mevzu terör örgütleri ile işbirliği ise terör örgütleri ile örgüt başları ile kimlerin muhatap olduğu, kimlerin, kimleri yücelttiği, her türlü imkanı seferber ettiği ortada.

TBMM koridorlarında 'Sayın Öcalan, kurucu önder' sözleri yankılanıyor. HTŞ hala terör örgütü ve lideri hala terörist. Ama devletimizi yönetenler aynı bardaktan çay içiyor.

Bu süreçlere kayıtsız kalanlar, alkışlayanlar İmamoğlu'nu hangi vicdan ile terör örgütleriyle iltisaklı diye suçluyor.

Suçsa (ki, suç) tek suçlu Ekrem İmamoğlu mudur?

Hele yolsuzluk suçlamaları yok mu?

Ahir zaman alimlerinden (Hayrettin Karaman) 'Yolsuzluk, hırsızlık değildir' fetvasını alanlar, devletin malını deniz yapıp, kanallarla kendilerine bağladılar. Ama İmamoğlu'nu yolsuzlukla suçluyorlar.

Haksızlık, yolsuzluk, terör örgütleriyle iş birliği yapanlar bizden ise sus. Karşıda ise ortalığı ayağı kaldır.

Bu mu 'Türkiye yüzyılının' adalet anlayışı? Bu mu haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, anlayışı?

Kanunlarımızda terör örgütleriyle her türlü iş birliği, yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, usulsüzlük, rant, çıkar vs. suç mu? Suç.

Bu suçları işleyenler kim olursa olsun yargı yerine getirmeli miydi? Tabiki. Neden? Çünkü ölçü, 'kızım Fatıma dahi olsa adaletten ayrılmam' ölçüsüydü. Çünkü 'adalet mülkün temeliydi'.

Mağdur olarak geldiler

Sayın Erdoğan 1994'te İBB başkanı seçilmişti. İBB Başkanlığı dışında ülkemizdeki her konuda açıklamalar yapıyor, malum üslubu ile bakanlara ayar, hükümetlere gözdağı veriyordu.

Halkçı söylemleri, adalet vurguları ve de ABD-AB karşıtı söylemleri ile halkın sevgisini kazanmıştı. 97'de malum şiiri okudu.

Aynen bugünkü gibi anında dava açıldı ve hapse mahkûm edildi. O günün mağduru Sayın Erdoğan, bu kararı şu cümlelerle değerlendiriyordu;

"Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil. Böylece yargının işleyişine adalet ilkelerinin değil siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. 

Siyasi rakiplerimiz, güç ve çıkar odakları, seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki, böyle bir yola başvurdular. Bu yol, yanlış bir yoldur. Çünkü adalet gün gelecek, yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır."

Hapse girdi. Millet arkasındaydı. O kadar çok ziyaretçisi vardı ki yatmaya fırsat bulamıyordu ve 2002'de çok büyük iktidara geldiler.

Mağdur olarak geldikleri iktidarda en çok mağdur edenlerden oldular.

Yasakları kaldıracağız, dediler. En çok yasak koyanlardan oldular.

Herkesin fikrini söyleyeceği bir ülke inşa ediyoruz, dediler. Herkes fikrini söylemeye başlayınca, 'sonrasına karışmam' moduna geçtiler.

Vesayeti kaldıracağız, dediler. Vesayeti tekellerine aldılar.

Adalet mülkün temelidir, dediler. O temelin üzerine kendi adaletlerini inşa ettiler.

Mağduriyetlerini unutturmadılar

Hem de hiç unutturmadılar. Her fırsatta Sayın Erdoğan; "Siirt'te okuduğum bir şiir sebebiyle hapse atılarak siyasi hayatımı sona erdirmek istediler. Sonra bin bir mücadele ile yeniden döndüğünüz ülke ve millete hizmet yolunda başlangıcı tekrar Siirt'te yaptık. Yiğit düştüğü yerden kalkar..." sözlerini tekrarladı.

Dünü hatırlatanlara ise

"Akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçektir ki; dünyada her kim bu kardeşinize saldırıyorsa aslında Türkiye'ye saldırıyor demektir.

Dünyada her kim, AK Parti'yi ve Cumhur İttifakı'nı kötülüyorsa aslında Türkiye'yi hedef alıyor demektir" sözleriyle kendilerini yüceltip, eleştirenleri hedef haline getirdiler.

Benim inancım o dur ki, adaletin amacı sonuna kadar masumun hakkını aramaktır. Bu inanca sahip olduğumuzda adalet gerçekten mülkün temeli olacaktır.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Şanlı bayrağımız her yerde dalgalansın
Ulusal egemenliğimiz 105 yaşında
Gazzelilerin telefonlarına 'tahliye' mesajları gitti
Bir görüşmeye davet edildiler
İsrail Gazze'de yine okulu hedef aldı
Çok sayıda ölü ve yaralı var
Trump Çin ile tarife savaşlarında frene bastı
"Çin'e karşı sert oynamayacağım"
Bakan Şimşek, ABD'de yatırımcılara konuştu
"Harcama disiplini sürdürülecek"
3 öğretmenimiz 29 yıl önce PKK tarafında kurşuna dizilmişti
Şehit edilen öğretmenler anıldı
Konya’da aslan şov
Galatasaray, kupada 24. kez finalde
9 önemli yiyecek önerisi
Atardamarları açmak için en iyi yiyecekler nelerdir?
Türkiye'ye gelecek mi?
Trump, 13-16 Mayıs'ta Orta Doğu turuna çıkıyor
Van'da katliam gibi kaza
6 vatandaşımız hayatını kaybetti, 13 vatandaşımız da yaralandı
İsrail'den "Papa'ya taziye" kararsızlığı
Önce paylaştılar, sonra sildiler
IMF'den ABD'ye 'resesyon' uyarısı
"Bu yöndeki olasılık yükseldi"
'Netanyahu ile her konuda aynı taraftayız'
Trump'tan Netanyahu'ya tam destek
Bebeğe şiddet cezasız kalmadı
Bakıcı kadın tutuklandı
Bahçeli'den erken seçim açıklaması
'Erken seçim hevesleri boşunadır'
Şanlı bayrağımız her yerde dalgalansın
Ulusal egemenliğimiz 105 yaşında
Gazzelilerin telefonlarına 'tahliye' mesajları gitti
Bir görüşmeye davet edildiler
İsrail Gazze'de yine okulu hedef aldı
Çok sayıda ölü ve yaralı var
Trump Çin ile tarife savaşlarında frene bastı
"Çin'e karşı sert oynamayacağım"
Bakan Şimşek, ABD'de yatırımcılara konuştu
"Harcama disiplini sürdürülecek"
3 öğretmenimiz 29 yıl önce PKK tarafında kurşuna dizilmişti
Şehit edilen öğretmenler anıldı
Konya’da aslan şov
Galatasaray, kupada 24. kez finalde
9 önemli yiyecek önerisi
Atardamarları açmak için en iyi yiyecekler nelerdir?
Türkiye'ye gelecek mi?
Trump, 13-16 Mayıs'ta Orta Doğu turuna çıkıyor
Van'da katliam gibi kaza
6 vatandaşımız hayatını kaybetti, 13 vatandaşımız da yaralandı
İsrail'den "Papa'ya taziye" kararsızlığı
Önce paylaştılar, sonra sildiler
IMF'den ABD'ye 'resesyon' uyarısı
"Bu yöndeki olasılık yükseldi"
'Netanyahu ile her konuda aynı taraftayız'
Trump'tan Netanyahu'ya tam destek
Bebeğe şiddet cezasız kalmadı
Bakıcı kadın tutuklandı
Bahçeli'den erken seçim açıklaması
'Erken seçim hevesleri boşunadır'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.