22 temmuz seçimleri, Türkiye için kader seçimiydi. Millet olarak, devlet olarak, anayasal kurum ve kuruluşlar olarak bu seçimlerden çıkacak sonuç hepimizin kaderinde önemli bir yer teşkil edecekti. Sonuçlar açıklandı, AKP neredeyse her iki seçmenden birisinin oyunu alarak güçlü bir şekilde yeniden iktidara taşındı. Millet kaybetti, devlet kaybetti, "zinde kuvvetler" kaybetti, özetle Türkiye kaybetti. Şu anda hiç kimse kalkıp da, "vatana millete hayırlı olsun", "seçim sonuçlarına ve milletin kararına saygı gösteriyorum" inceliği beklemesin benden. Bu sonuçlar vatana ve millete hayırlı olmamıştır ve en azından benim nazarımda "saygı"yı hak etmemektedir. Vatan toprakları parsel parsel satılıyor, ülkenin en güzide kurumları tek tek yabancılara peşkeş çekiliyor; AB, ABD ve IMF kıskacındaki Türkiye her geçen gün ekonomik batağa gömülüyor. Kıbrıs elden gitti, Kuzey'de Kürt devleti kuruldu, ülkemiz eyaletlere bölünmek isteniyor?Şu ortamda kalkıp da AKP'yi savunmak, ona oy vermek ve onun tek başına ve daha güçlü bir şekilde iktidara gelmesi için "düşmanı görünüp" ona çalışanları koruyup kollamak devri bitmiştir. Türk milleti birilerinin tazyik ve tahrikiyle çok ama çok yanlış bir mecraya sürüklenmiş, Türkiye'nin tasfiyesi ve bölünmesi için büyük çaba sarfeden AKP hükümetine oy vermiştir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın yerinde tespiti ile, "Türkiye demokrasi adı altında bölünme, parçalanma ve Hıristiyanlaştırılma limanına çekilmiştir." 2002-2007 arasında CHP'nin icra ettiği "AKP'yi kamufle etmek ve gizli destek" misyonunu bu kez PKK temsilcileri, MHP ve yine CHP üstlenmiştir. Ama bu kez destek, herhangi bir gizliliğe gerek duyulmadan, Devlet Bahçeli'nin daha mazbatalar alınmadan verdiği beyanatlardan da anlaşılacağı üzere açıktan verilecektir.Abdullah Gül, MHP, siyasallaşmış PKK ve CHP'nin açık destekleriyle cumhurbaşkanı seçilecek, başta mahalli idareler yasası olmak üzere, önceki dönemde halledilemeyen Türkiye'yi parçalama yasaları bir an evvel çıkarılacaktır. Leyla Zana'nın seçim mitinglerinde kustuğu üzere, "Türkiye eyaletlere bölünecek ve en büyük eyalet de Kürdistan eyaleti olacaktır."22 Temmuz seçimlerinden AKP'nin ezici bir çoğunlukla iktidar olarak çıkmasından Barzani memnun, Talabani memnun, PKK memnun, AB memnun, ABD memnun, Papa memnun, Yunanistan memnun, Rum memnun?AKP'ye yüzde 46 oranında oy veren millet de memnun?Türk milletiyle, Türk düşmanı bu güruhu aynı zeminde buluşturan bu tehlikeli oyunun mimarlarının mutluluklarını anlatmaya cümleler bile yetmez. Ortada çok ciddi bir kurgu, ciddi bir ihanet ve ciltler dolusu kitaplarla bile anlatılamayacak kadar derin bir çelişki var. Milletle millet düşmanlarının aynı safta yer alması, Türkiye'nin, kendi elleriyle kendisini bölmeye çalışanlara teslim edilmesi Türkiye üzerine oynanan oyunun ne denli büyük olduğunu ve belki de son sahnenin icra edildiğini gösteriyor. Sonuçlara ve hatta millete rağmen bu vatan bizimdir, bizim kalmaya da devam edecektir. Mücadele bitmedi, aksine daha yeni başlıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012