Fatih Terim'in avukatlarından açıklama: Maddi manevi tazminat davaları açılmıştır
Yüksek kâr getirili "Fatih Terim Fonu" vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan davasına ilişkin Fatih Terim'in avukatlarından açıklama geldi. Yapılan açıklamada, ''Müvekkilimiz Fatih Terim adına maddi manevi tazminat davaları açılmıştır'' denildi.
22.05.2024 10:40:00
İhlas Haber Ajansı
Yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan'ın davasına ilişkin Fatih Terim'in avukatlarından yazılı açıklama geldi.
''Maddi manevi tazminat davaları açılmıştır''
Yapılan yazılı basın açıklamasında, ''İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi önünde devam etmekte olan ve kamuoyunca yakından takip edilen davayla ilgili olarak, bu davaya taraf dahi olmamasına rağmen, Müvekkilimiz Fatih Terim hakkında birçok asılsız yorum yapılmıştır. Bir yıldan uzun süredir devam eden bu süreç boyunca müvekkilimiz, adli süreçlere duyduğu saygı ve güven nedeniyle bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştır. Müvekkilimiz Fatih Terim adına, Denizbank A.Ş. aleyhine, uğradığı maddi zararın tazmini için, İstanbul Tüketici Mahkemeleri nezdinde, maddi tazminat davası açılmıştır. Müvekkilimiz Fatih Terim adına, Denizbank A.Ş. aleyhine, kişilik haklarına yönelik haksız saldırılar nedeniyle uğradığı manevi zararın tazmini için, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde manevi tazminat davası açılmıştır'' denildi.
''Müvekkilimiz Fatih Terim, tüm bu konularla ilgili gerekli açıklamayı zamanı gelince yapacaktır''
Açıklamanın devamında ise ''Müvekkilimiz 2 Haziran 2023 tarihinde, bizzat kendi inisiyatifi ve iradesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına giderek müşteki sıfatıyla beyanını vermiş ve kendisini zarara uğratanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Müvekkilimiz, anılan soruşturmada şikayetçi konumundadır. Denizbank A.Ş.'nin ilgili dönemde şube müdürü olan şahsın ve diğer banka çalışanlarının kendisine verdiği mevduat bilgilerinin gerçekleri yansıtmadığının 2023 yılının Nisan ayında ortaya çıkması üzerine Müvekkilimiz, Denizbank A.Ş. bünyesinde bu olaya ilişkin sorumluluğu bulunanlardan şikayetçi olmuştur. Müvekkilimiz Fatih Terim, tüm bu konularla ilgili gerekli açıklamayı zamanı gelince yapacaktır. Müvekkilimiz, bugüne kadar adli süreçlere duyduğu saygı nedeniyle ve bu süreçlerin masuniyetini dikkate alarak, kendisini maksatlı şekilde hedef alan asılsız ve mesnetsiz yorumlar dahil olmak üzere bu konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapmamayı özellikle tercih etmiştir. Bu süreçte, hukukun izin verdiği ölçü ve zamanlarda Müvekkilimizi ilgilendiren konularda gerekli açıklama ve bilgilendirmeler yine tarafımızdan kamuoyuyla paylaşılacaktır'' ifadelerine yer verildi.
Maaşları ödeyemeyen belediye, belediye binasını ve 59 taşınmazı satışa çıkardı
Bursa'nın Mudanya ilçesinde bulunan ve belediye tarafından yaptırılan 12 dönümlük Yıldıztepe Sosyal Yaşam Merkezi de satışa çıkarılacak.
22.05.2024 09:58:00 / Güncelleme: 22.05.2024 10:41:02
İhlas Haber Ajansı
Borçları sebebiyle maaşları ödemekte güçlük çeken, SGK'ya 110 milyon lira borcu olan Mudanya Belediyesi'nin bu ay içerisinde yapılan meclis toplantısında belediyeye ait 59 taşınmaz mülkün satışı oy çokluğu ile kabul edildi.
59 mülkün içerisinde geçmiş dönem belediye başkanı Hayri Türkyılmaz tarafından yaptırılan 12 dönümlük Yıldıztepe Sosyal Yaşam Merkezi de satış listesinde yerini aldı. Aralık ayında Mudanya'ya da meydana gelen 5.1 şiddetindeki depremin ardından belediye binası boşaltılmış, belediye başkan makamı başta olmak üzere bazı birimler Yıldıztepe Sosyal Yaşam Merkezi'nde hizmete başlamıştı.
'59'unu birden satışa çıkarmayacağız'
Mudanya Belediyesi Başkanı Deniz Dalgıç, satışa çıkartılacak yerlerle ilgili açıklama yaparak, 'Biz 59 tane taşınmaz için satış yetkisini istedik. Bize bu yetkiyi verdiler ama 59'unu birden satışa çıkarmayacağız. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlardan dolayı hangisinin satılabileceğini öngöremiyoruz. Bizim derdimiz bunların hepsini satmak değil. Bizim derdimiz şu anki dar boğazı geçmek. Nakit akışı sağlamak ve yapmamız gereken hizmete dair yatırım yapmak' dedi.
'Böyle kıymetli bir yerde belediye başkanı olarak durmama gerek yok'
'İçinde bulunduğumuz yer hastane, üniversite veya turizm tesisi olabilir. Bu kadar pahalı ve kıymetli bir yerde belediye başkanı olarak durmama gerek yok' diyerek sözlerini sürdüren Başkan Dalgıç, 'Konteynıra veya bir çadıra bile taşınabilirim. Yeter ki Mudanya'nın derdi çözülsün. Hasköy'de küçük parseller, şu anda kullanılmayan ama kiraya verilebilir yerler var. Kiraya verilebilir yerlerimiz maalesef 2-3 senedir boş duruyor. Bunları dönüştürebilirsek, buralardan gelir elde edebilirsek Mudanya'ya hizmet edeceğiz. Hepsini satmak gibi bir derdimiz yok. Sadece Yıldıztepe Tesisleri'ni satsak bütün sorunumuz çözülür' diye konuştu.
'Personel maaşlarını ödemekte güçlük çekiyoruz'
Yatırımcının gelmesi ve değerinin verilmesi durumunda burayı vereceklerinin altını çizen Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, 'Bizim derdimiz Mudanya'ya sahip çıkmak. Değerlerimizi yok etmek değil, yatırıma çevirmek. Otoparka, yollara ihtiyacımız var. Bunları yapabilmek için kamulaştırma mecburiyetimiz var. Kamulaştırma yapmak için kaynağımız yok. Bugünlerde nakit akışı sorunundan dolayı personel maaşlarını ödemekte güçlük çekiyoruz. Maaşını ödeyemediğiniz bir personelden hizmet isteyemiyorsunuz. Sezon açılacak nüfus 3 katına çıkacak ve hizmet ihtiyacı artacak. Bizim bunlar için kaynağa ihtiyacımız var. Daha önceden borçlanma yetkisi almıştık. Bankadan teminat mektubu bekliyoruz. Geldiği anda bize limit açılacak. Satmayıp buradan da kullanabiliriz ama ben faiz ödemektense elimizdeki kullanamadığımız mülklerden kurtulup işe yarayacak yatırımlar yapmak konusu önceliğim. Personeli işten çıkarmak gibi bir tasarrufumuz yok. Yasal olarak bunu yapamıyoruz. İş kanunu ve sendika engelliyor. İnsanları sebepsiz yere işten çıkarmak bize uyan bir şey değil. İşi layıkıyla yapmayan, hakkını vermeyenlerin de tabi ki gereği yapılacak. Bizim derdimiz elimizdeki mevcut personel sayısını arttırmadan daha sağlıklı bir hale getirmemiz lazım. Biraz zaman alacak ama yapacağız' ifadelerini kullandı.
Norveç tutuklama emrinin çıkmasını bekliyor
Norveç, hakkında tutuklama emri çıkarılması halinde Netanyahu'yu tutuklayacak
22.05.2024 02:12:00 / Güncelleme: 22.05.2024 09:54:52
İHA
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, Norveç'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) hakkında tutuklama emri çıkarması halinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu tutuklayacağını açıkladı.
Norveç, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) hakkında tutuklama emri çıkarması halinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu tutuklayacağını açıklayan ilk Avrupa ülkesi oldu.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, yaptığı açıklamada, "Eğer Netanyahu ya da hakkında suçlama bulunan Hamas liderlerinden biri Norveç'e gelirse, uluslararası hukuk gereği bunu yapmakla yükümlüyüz. Aynı durum Avrupa'daki tüm ülkeler için de geçerlidir" dedi.
Öte yandan Güney Afrika, Fransa, Belçika ve Slovenya, UCM Başsavcısı Karim Ahmad Khan'ın Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarılması talebinde bulunmasına destek vermişti.
Selçuk Bayraktar İran'da helikopter enkazının bulunması çalışmalarını anlattı
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin öldüğü helikopter kazası enkazının bulunma çalışmalarını anlattı. Akıncı TİHA'nın zorlu şartlarda görevini yaptığını söyleyen Bayraktar, "TSK tüm dünyaya damgasını vuracak bir kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. Bizim milletimizin hem inancının hem de gücünün ne olduğunu tüm dünya görmüş oldu" dedi.
21.05.2024 16:22:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul Üniversitesi'nde katıldığı bir etkinlik sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin hayatını kaybettiği helikopter kazası enkazının bulunması çalışmalarını anlattı.
Operasyon sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teknik destek sağladıklarını söyleyen Bayraktar, "O gün özellikle meteoroloji açısından çok zorlu şartlar olduğundan, sınır dışında bir operasyon gerçekleşeceğinden ve böylesine önemli bir görev olduğundan gece silahlı kuvvetlerden teknik anlamda destek istendi. Gece 23.00 gibiydi. Hem Çorlu'da, hem Batman'da, hem Baykar'da, hem Van, hem Azerbaycan'daki ekip arkadaşlarımızla koordine olarak bütün görev boyunca çalıştık. TSK tüm dünyaya damgasını vuracak bir kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. O şartlarda 30 bin fitte 160 kilometreye yakın rüzgar vardı. Yere indiğinizde rüzgar çok azalıyor ve pus çöküyor. Kar tipi boran her türlü hava muhalefeti vardı. Bunu sınır dışında çok hızlı şekilde yapmanız gerekiyor. En hızlı şeklide çok kısa sürede hedef bölgesine ulaşıldı. Yoğun hava muhalefeti şartlarında zorlu bir coğrafyada vadilerin içine girerek görevi gerçekleştirmek durumunda kaldı Akıncı. O şartlarda insanlı hava aracının görev yapması mümkün değil, insansız hava aracı da dünyada bir tek Akıncı var gibi. Bu yetenekte hava aracı olsa dahi bunu bu şekilde hızlı kullanabilecek bir kuvvet de dünyada yok. Hali hazırda görevde olan silahlı bir Akıncı yönlendirildi. İran tarafı istemeyince hemen diğeri hazır edilip oraya sevk edildi. Bu operasyonel kabiliyet tüm dünyaya damgasını vurdu. Böylesine elim bir olayın yaşanması istenmez ama bizim milletimizin de hem inancının hem de gücünün ne olduğunu tüm dünya görmüş oldu. Bu anlamda bu ülkenin bir mühendis evladı olarak hem TSK ile hem mühendis kardeşlerimize iftihar ettiğimi söyleyebilirim. Sabaha kadar bütün o faaliyet boyunca bizim de ekiplerimiz TSK ekipleri de çok büyük bir özveri ile çalıştı. Tekrardan İran halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum" ifadelerini kullandı.
Görev sırasındaki zorlu şartlara dikkat çeken Bayraktar, "Orada arazinin en yüksek zirvesi 9 bin 700 fit. Derin vadiler var. Siz o vadinin içine ancak girdiğinizde görüntü alabiliyorsunuz. 9 bin 700 fit altına da inerek o vadilerin arasında adeta manevra yaparak uçmak durumunda kaldı. Normalde insansız hava araçları bunu yapmaz. İnebilmek için de sizin uydu haberleşmesine ihtiyacınız var böylesine bir operasyonda. Türksat uyduları kullanıldı. Orada da en ufak bir aksaklık olmadan bu görev tamamlandı. Türkiye adına hem SİHA teknolojisi, hem bunu kullanma açısından dünyaya örnek olduğunu düşünüyorum. Teknolojik gelişmişlik ve bunu harekata dönüştürmek anlamında önemli bir operasyon olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.