Sizler Anayasa ve açılım dediğiniz misyon için kefeninizi giydiğinizi söylemiştiniz. Kefenin giyilmesi ancak vatan, millet, bayrak, İslam birliği, dolayısı ile ALLAH(c.c) yolunda cihat içindir. Elbet bu Hz. Muhammed (s.a.v)in yolunda yürüyenler için geçerlidir. Aksi takdirde giyilecek kefen, kabir azabı ve cehennem aksesuarıdır. Haçlı kefenlenmez. Öyle bir derdi de olduğunu sanmıyorum. Haçlıya tabi olanlar da öyle, Vatanını haçlının projeleri ile parçalama yolunda olanların hiç bir mazeretleri olamaz. Anayasayı, üniter devleti, Türklüğü ve İslam’ı ortadan kaldırmanın suçu bu dünyada malumdur. Bu suçun işlenmesi uğruna dünya kazancı ne olabilir. Sadece koltuk için olması çok garip ve de acı verici. Merak ediyorum. Bu ne koltuk aşkıdır ki tüm mukaddesleri ayaklar altına alma cesareti gösteriliyor. Müslümanlar, kardeşlerimiz, haçlı ile bir olup şehit ediliyor. Vatanı uğruna ölen, şehit olduğuna göre o ülkeyi bölme peşinde olan, diktatörleri aratmayan, katliam yapan çapulcu caniler ve onlara yardım edenler ölürse, Niyazi olacakları dinimizde net olarak bildirilmiştir. İnsan bir hata yapınca, artık başı beladan asla kurtulamaz. Hatalar çeşitlenmeye, miktarı sonsuza doğru artmaya başlar. Batının şantajı ve desteği daha büyük isteklerle başınıza yığılır. Zaman, zaman siz de kendinizi güçlü hissedersiniz. Arkanızdaki sinsi düşman sizi kullanabilmek için son derece, güven ve destek verecektir. Bu güven, iktidarların halk nezdinde gözden çıkması durumunda patron dış güçler tarafından başka bir siyasi partiye devredilecektir. Yabancıların istihbaratları ile elde ettikleri özel bilgiler, yeni siyasilerin elinde koz olacaktır.Siyaset herkesin yapabileceği kadar basit olamaz. Açıkları olanların siyasete uzak durmaları şarttır. Yoksa kimi kasetten kimi şantajdan kimi tehditten onun bunun elinde oyuncak olur. Hem dünyası kararır hem de ahireti. Dünyada vatanına milletine zarar verme durumuna düşer. Tüm ülkenin nefretini kazanır. En azından kendinden sonra ülkeye sahip çıkması gerekenleri müşkül durumda bırakır.Tavsiyem şudur ki, zararın neresinden dönülürse, o kârdır. En akıllı yolu zaten kaybedeceğin koltuğu bir an önce terk edip, işi ehline bırakmaktır. Elbette öncelikle ehil kimseye karar vermek ve onunla yakın temasa geçmektir. Onun tavsiye ve nasihatlerini uygulamaktır. Düşülen hatalardan dolayı oluşacak veya oluşmuş suçlardan nasıl kurtulunacağı hakkında tavsiyeler şarttır. Pişmanlık, suçu hafifletir. Unutulmasın, Uzak doğuda idareciler, yaptıkları bir tek hata nedeni ile ya intihar etmişler ya da siyaseti terk etmişlerdir.Her gün yalan ve dolanın arkasında tiyatrolar sergilenerek, milleti uyutarak hata üstüne hata, hem de kanunlarla oynayarak yapılmakta, ülke açık olarak pazarlanmakta, altı üstü peşkeş çekilmekte, hatta paramparça etme misyonu, ABD ile birlikte BOP çerçevesine uygun sürdürülmektedir. On yıl ve onun evvelindeki hatalar halka karşı saklanmışsa bile bu sonsuza dek gizlenemez. Küresel patron, küresel dosyalara sahiptir Ne zaman karşı gelinirse bu dosyalar ile gereğini yapacaktır. Bu ülkeyi ancak Allah(c.c)tan başkasına hesap vermeyen Dünya liderine ve kadrosuna sahip BTP kurtaracaktır.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017