Kendi kafalarından uydurdukları kılık-kıyafet, boya-kaporta türlerini takva ölçüsü ilan edip onlarla meydanlarda boy gösterenlerin "boy ölçülerine" ayar çeken bir Kur'an ayeti.
"Kendi kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takvalı olduğunu en iyi O bilir."
Sosyal hayatta, ticari hayatta ve komşuluk-arkadaşlık ilişkilerinde yaptıkları yamuklukları, sebep oldukları felaketleri ve güvensizlikleri içine saklandıkları kumaş parçaları ile gizlemeye çalışan nevzuhur tipleri açık eden bir ikaz.
İslam'ın izzeti ve Müslümanların haysiyet ve şahsiyetleri uluslararası arenada nasıl ve ne ile korunur sorusunu doğru cevaplayamayan, daha doğrusu böyle bir dertleri olmayan, sadece sakalını ve cübbesini İslam zanneden tiplerin havalarını indiren, bakışlarını kendi iç dünyalarına çeviren bir önemli tembih.
"Onları gördüğünde gövdeleri hoşuna gider. Bir şey konuşsalar sözlerine kulak verirsin. Onlar birbirine dayandırılmış keresteler/Hint kumaşı giydirilmiş kütük parçaları gibidirler. Her bağırtıyı aleyhlerinde zannederler. Düşmandır onlar; sakın onlardan! Allah onları kahretsin! Nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar!" (Münafikun: 4).
Cehaletlerinden ve bu cehaletlerinden besledikleri cesaretlerinden ötürü "överken dövdükleri" mukaddesatımıza, İslam'a ve son peygamber Muhammed aleyhisselama leke sürenlerin, iftira atanların, o aziz peygamberin günlük hayatını pespaye bir hayat olarak takdim edip bir de takva rollerine soyunanların kulaklarına küpe olması gereken bir ilahi uyarı:
"Kendi kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takvalı olduğunu en iyi O bilir."
Kılık-kıyafet, boya-kaporta itibariyle kendilerini "din adamı" diye takdim edip yıl boyu milletin umutlarını ve güvenlerini yiyip bitirdikleri gibi, yılda bir gelen bu mübarek Ramazan iklimini de anlattıkları masallarla yiyip bitiren ve bu ayda nazil olmaya başlamış olan Kur'an'a bir türlü sırayı getirmeyen nasipsiz ve umutsuz vakaların kulaklarını çeken ve dikkatlerini de çekmesini umut ettiğimiz bir uyarı cümlesi; "kendi kendinizi temize çıkarmayın".
İslam alemi bu "Hint kumaşı giydirilmiş kütüklerden" çok çekti ve halen de çekmeye devam ediyor. Bu tipler kitlelerin ufuklarını kapatıyorlar, zihinlerini satın alıyor ve gönüllerini iğfal ediyorlar ve hadis adı altında saçma-sapan uydurmalarla insanların zamanlarını israf edip Kur'an ile irtibata geçmelerinin önünü kesiyorlar.
Cami kürsülerine çıkıp öyle bir Peygamber öyle bir sahabe modeli anlatıyorlar ki, bırakın böyle bir peygamberi ve arkadaşlarını böyle bir insan bile olamaz, belki tarihin hiçbir döneminde böyle pespaye bir hayat yaşamış insan topluluklarına rastlanmamıştır.
Bu mübarek Kur'an ayı hürmetine Allah tüm İslam alemini bu tür "kaporta-boya" endeksli takva görüntülü "giydirilmiş kütüklerin" şerrinden muhafaza eylesin.
"Sizi topraktan meydana getirdiği zaman da ve siz, annelerinizin karnında cenin halinde iken de sizi en iyi O bilir. Öyleyse, Sizi topraktan meydana getirdiği zaman da ve siz, annelerinizin karnında cenin halinde iken de sizi en iyi O bilir. Öyleyse, kendi kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takvalı olduğunu en iyi O bilir.
"Kendi kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takvalı olduğunu en iyi O bilir."
Sosyal hayatta, ticari hayatta ve komşuluk-arkadaşlık ilişkilerinde yaptıkları yamuklukları, sebep oldukları felaketleri ve güvensizlikleri içine saklandıkları kumaş parçaları ile gizlemeye çalışan nevzuhur tipleri açık eden bir ikaz.
İslam'ın izzeti ve Müslümanların haysiyet ve şahsiyetleri uluslararası arenada nasıl ve ne ile korunur sorusunu doğru cevaplayamayan, daha doğrusu böyle bir dertleri olmayan, sadece sakalını ve cübbesini İslam zanneden tiplerin havalarını indiren, bakışlarını kendi iç dünyalarına çeviren bir önemli tembih.
"Onları gördüğünde gövdeleri hoşuna gider. Bir şey konuşsalar sözlerine kulak verirsin. Onlar birbirine dayandırılmış keresteler/Hint kumaşı giydirilmiş kütük parçaları gibidirler. Her bağırtıyı aleyhlerinde zannederler. Düşmandır onlar; sakın onlardan! Allah onları kahretsin! Nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar!" (Münafikun: 4).
Cehaletlerinden ve bu cehaletlerinden besledikleri cesaretlerinden ötürü "överken dövdükleri" mukaddesatımıza, İslam'a ve son peygamber Muhammed aleyhisselama leke sürenlerin, iftira atanların, o aziz peygamberin günlük hayatını pespaye bir hayat olarak takdim edip bir de takva rollerine soyunanların kulaklarına küpe olması gereken bir ilahi uyarı:
"Kendi kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takvalı olduğunu en iyi O bilir."
Kılık-kıyafet, boya-kaporta itibariyle kendilerini "din adamı" diye takdim edip yıl boyu milletin umutlarını ve güvenlerini yiyip bitirdikleri gibi, yılda bir gelen bu mübarek Ramazan iklimini de anlattıkları masallarla yiyip bitiren ve bu ayda nazil olmaya başlamış olan Kur'an'a bir türlü sırayı getirmeyen nasipsiz ve umutsuz vakaların kulaklarını çeken ve dikkatlerini de çekmesini umut ettiğimiz bir uyarı cümlesi; "kendi kendinizi temize çıkarmayın".
İslam alemi bu "Hint kumaşı giydirilmiş kütüklerden" çok çekti ve halen de çekmeye devam ediyor. Bu tipler kitlelerin ufuklarını kapatıyorlar, zihinlerini satın alıyor ve gönüllerini iğfal ediyorlar ve hadis adı altında saçma-sapan uydurmalarla insanların zamanlarını israf edip Kur'an ile irtibata geçmelerinin önünü kesiyorlar.
Cami kürsülerine çıkıp öyle bir Peygamber öyle bir sahabe modeli anlatıyorlar ki, bırakın böyle bir peygamberi ve arkadaşlarını böyle bir insan bile olamaz, belki tarihin hiçbir döneminde böyle pespaye bir hayat yaşamış insan topluluklarına rastlanmamıştır.
Bu mübarek Kur'an ayı hürmetine Allah tüm İslam alemini bu tür "kaporta-boya" endeksli takva görüntülü "giydirilmiş kütüklerin" şerrinden muhafaza eylesin.
"Sizi topraktan meydana getirdiği zaman da ve siz, annelerinizin karnında cenin halinde iken de sizi en iyi O bilir. Öyleyse, Sizi topraktan meydana getirdiği zaman da ve siz, annelerinizin karnında cenin halinde iken de sizi en iyi O bilir. Öyleyse, kendi kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takvalı olduğunu en iyi O bilir.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024