logo
29 MART 2024

Kerbela’da Ehl-i Beyt şehitleri -2

Ali oğlu Ömer savaş için ileri atıldı. İntikamın yüzü dönmez yalın kılıcı ile Yezid’in askerinin istiklal bayrağına titremeler saldı
13.08.2022 23:44:00
Kerbela’da Ehl-i Beyt şehitleri -2
Kerbela’da Ehl-i Beyt şehitleri -2
İmam Ali'nin (a.s.) oğlu Ömer'in şehadeti

"Ali oğlu Ömer savaş için ileri atıldı. İntikamın yüzü dönmez yalın kılıcı ile Yezid'in askerinin istiklal bayrağına titremeler saldı.

Yiğitliğin en yüksek derecesine varıp karşı döğüşçüleri yerlere yıktı. En sonunda şehadet şerbetini içti."

İmam Ali'nin (a.s.) oğlu Osman'ın şehadeti

"Ondan sonra Hz. Ali'yyül Murtaza'nın oğlu Osman savaş alanına doğru yürüdü. Hz. Hüseyin (a.s.)'dan cenk için izin almıştı.

"Faniliğin yurdunu bırakmışım geride
Bekâ saadetinde mutluluk arayanım."

O Haydar Ali'nin şecaatini miras alan Kevser sâkisinin varlığının Zühal damlası gibi cenkler etti… Sayısız düşmanı öldürdükten sonra Yezid Ebtahi oğlu Sinan tarafından şehit edildi."

Hz. Abdullah b. Hasan'ın şehadeti

İmam Hasan (a.s.)'ın oğullarından Kâsım gibi Abdullah da Kerbela'da amcası İmam Hüseyin (a.s.)'ın yanında idi.

Abdullah, amcası himayesinde büyümüştü. Kerbela katligâhında da Hz. Zeyneb'in koruması altında idi.

Henüz on yaşlarında bir çocuktu. Amcasının feryadlarına daha fazla dayanamayarak bir anda kendini çadırlardan dışarıya attı.

"Çocuk şöyle diyordu: "Hayır, Allah'a and olsun ki, amcamdan ayrılmayacağım."

O esnada düşman ordusundan Bahr bin Ka'b bin Teym adındaki bir şahıs yalın kılıcıyla Hüseyin b. Ali'ye saldırdı.

Küçük çocuk bu durumu görünce ona şöyle seslendi: "Ey kötü kadının oğlu, benim amcamı mı öldürüyorsun?"

Ardından da amcasını korumak için elini öne uzattı. Bahr bin Ka'b kılıcını savurarak çocuğun koluna öyle bir darbe indirdi ki, bu cesur çocuğun kolu ince bir deri vesilesi ile  öylece pazı da asılı kaldı.

Duyduğu acı ile İmam'a şöyle seslendi: "Ey amca! İmdadıma yetiş. Beni bu dert ve musibetten kurtar!"

İmam (a.s.) elini onun boynuna atarak şöyle buyurdu: "Ey yeğenim sabret! Allah-u Teala seni pâk ve sâlih ceddin Resulüllah (s.a.v.)'e, Ali (a.s.)'a, Hamza (a.s.)'a, Câfer (a.s.)'a ve Hasan (a.s.)'a mülhak edecektir." 

Bu esnada İmam (a.s.) Kûfe ordusuna şöyle beddua etti: "Allah'ım! Bu zâlim insanları rahmet yağmurundan ve yeryüzünün bereketlerinden mahrum kıl. Eğer kendilerine az bir ömür verecek olursan da, onları tefrika ve ihtilaf belasına düçâr eyle.

Hükümdarlarını onlardan razı etme, onlarla hükümdarları arasında düşmanlık ve anlaşmazlık çıkar. Çünkü onlar bizi yardım vaadi ile davet edip, daha sonra da bize karşı savaşa kalkıştılar."

İmam Hüseyin (a.s.)'ın kundaktaki evladının şehadeti

"İmam Hüseyin'in (a.s.) çadırın içerisinde bulunan çoluk çocuğu ve İmam Seccad hariç, bütün yaranları düşman tarafından öldürüldükten sonra; İmam Hüseyin (a.s.), şöyle yardım çağrısında bulundu:

"Acaba Peygamber (s.a.v.)'in Ehl-i Beyt'ini savunacak bir kimse, hakkımızda Allah'tan korkacak bir muvahhid ve bize yardımda bulunacak bir yardımcı yok mudur?"

İmam Hüseyin'in (as) yardım dileme sesini çadırın içerisinde bulunan çoluk çocuk, duyar duymaz onların ağlama sesleri göklere yükseldi.

İmam (a.s.) çadırlara doğru dönüp şöyle buyurdu: "Yavrum Ali Eser'i de getirin, onunla da vedalaşayım." Küçük bebek babasının kucağındayken, Harmele onu hedef alıp şehadete ulaştırdı.

İmam (a.s.) bebeğin boğazından akan kanı göğe serpip şöyle dedi: "Allah'ım! Onları azabına düçâr eyle, onlardan hiçbir kimseyi geride sağ bırakma ve onları ebedî olarak affetme!"

Hz. Abbas'ın şehadeti

Hz. Ali (a.s.)'ın Ümmü'l Benin'den dört oğlu olduğunu daha evvel belirtmiştik. Ebu'l Fazl, bunlardan en güçlüsü ve uzunu idi. Hz. Ali (a.s.) ile beraber Sıffin Savaşı'na da katılmıştı.

Hz. Ali (a.s.)'ın oğullarından, Ebu'l Fazl'ın ana bir kardeşleri, Abbas'tan başka, Abdullah b. Ali (a.s.), Osman bin Ali (a.s.) Câfer b. Ali (a.s.) da şehit olmuştur. Ayrıca annesi Mes'ud b. Hâlid'in kızı Leyla olan Muhammed b. Ali (a.s.) da bu katliamda şehit düşmüştür.

Hz. Abbas (a.s.)'ın Kerbela'da gösterdiği kahramanlıklar ile ilgili olarak şöyle yazmaktadır: "Allah katında Abbas'ın öyle yüce bir makamı vardır ki, bütün şehitler ona orada gıpta ederler."

Onun şehadetine annesi Ümmü'l Benin o kadar üzülmüştü ki, arkasından şöyle ağıtlar yakmıştır:

"Ey Abbas'ı gören kişi, gözünü Nakd
Ehline çevir bakalım.
Onun arkasında her biri yeleli arslan olan
Haydar'ın çocukları vardır.
Bana haber verdiler ki, oğlumun başı yaralanmış
Kolu kesik olarak
Vay olsun benim arslan yavruma ki
Darbeler vurulmuş başına
Senin elinde kılıcın olsaydı
Sana yaklaşamazdı bile."

Ebu'l Fazl, İmam Hüseyin için de son derece önemli idi. Ehl-i Beyt'inden şehitler arttıkça, savaş meydanına gitmek için defalarca izin istemiş ancak İmam'dan her defasında şu cevabı almıştı: "Sen benim sancaktarımsın, senin şehadetin, Cundullah'ın hezimeti, şeytan askerlerinin ise galibiyeti demektir."

En son teklifinde İmam Hüseyin (a.s.) ona şöyle buyurdu: "Madem ki savaş meydanına gitmek istiyorsun, önce Fırat'tan biraz su getir."

İmam (a.s.)'ın bu sözü üzerine Hz. Abbas hareket edip düşmanın safını yardı ve Fırat nehrine ulaştı, tulumunu suyla doldurduktan sonra kendisi de su içmek isteyip avucunu suyla doldurup susuzluktan kurumuş dudaklarına yaklaştırdı. Fakat hemen onu Fırat'a döktü ve kendisine hitap ederek şöyle dedi:

"Ey can! Hüseyin'den sonra hakir olasın
Ve ondan sonra sakın hayatta kalmayasın
Şimdi Hüseyin ölüm meydanına atılmıştır
Sense akan ırmağın soğuk suyunu mu içiyorsun?
Allah'a and olsun ki, bu dinimin müsaade etmediği bir şeydir."

Tulumunu suyla doldurup çadırlara doğru götürdüğünde, kendisini sel gibi düşmanın karşısında görerek şu hamasî şiiri okudu:

"Ölümden korkmam, ölüm sesi duyulduğunda
Kılıçlar arasında bedenim kaybolsa bile,
Feda olsun canım Mustafa'nın pâk torununa
Çadırlara su tulumunu götüren Abbas benim
Savaş günü savaşmaktan da hiç korkum yok."

Hz. Ebu'l Fazl büyük bir gayretle suyu çadırlara doğru götürdüğünde düşman tarafından Yezid bin Rukad ismindeki bir şahıs, hurma ağacının arkasına saklanarak namertçe saldırıp, Hz. Ebu'l Fazl (a.s.)'ın sağ kolunu bedeninden ayırdı. Ebu'l Fazl sağ kolunun kesildiğini görünce yine kendi hedefini şu hamasî şiirde beyan etti:

"Vallahi, sağ kolumu kestinizse de,
"Ben yine dinimi savunacağım
İmanında sâdık olan önderimi
Pâk ve emin olan Peygamberin (s.a.v.) torununu,
Himaye edeceğim."

Ebu'l Fazl bu hâlde atın üzerinde çadırlara doğru ilerlerken, Hakim bin Zufeyl adında bir şahıs kalleşçe bir darbe ile bu sefer de Ebu'l Fazl'ın sol kolunu kesti. Ok yağmuruna tutulan Hz. Abbas'ın boynundaki su tulumuna ve göğsüne de ok isabet etti. Ve son olarak çadır direği ile düşman tarafından kafası yarıldı.  Hz. Abbas'ın şehadeti de böylece gerçekleşmiş oldu.

İmam Hüseyin (a.s.) Abbas öldürüldüğü zaman şöyle buyurmuştur: "Belim şimdi kırıldı, çarem kalmadı ve düşmanlarım sevinmeye başladılar."

Hz. Abbas'ın şehit edilmesi ile ilgili olarak farklı bir rivayet daha vardır ki, buna göre İmam Hüseyin (a.s.)'la Fırat kenarında beraberken İmam (a.s.)'ı müdafaa ederken şehit düşmüştür.

"İmam Hüseyin (a.s.) Fırat nehrine yöneldi önünde de kardeşi Abbas vardı. İbn-i Sa'd'ın atlıları önünü kestiler. Aralarında Ben-i Darim'den bir adam vardı. Bu adam askerlere dedi ki: "Yazıklar olsun size! Suya gitmesine izin vermeyin. Su içmesini engelleyin."

Hüseyin (a.s.) dedi ki: "Allah'ım! Onu susuz bırak."

Ben-i Darim'den olan bu adam kızdı ve İmam (a.s.)'a bir ok attı. Ok İmam (a.s.)'ın üst damağına isabet etti. Hüseyin (a.s.) oku çekip, çıkardı, elini damağının altına koydu. Avucu kanla doldu. Kanı yere döktü ve dedi ki: "Allah'ım! Peygamberinin (s.a.v.) kızının oğluna yapılanları Sana şikayet ediyorum."

Sonra yerine geri döndü. Susuzluğu iyice şiddetlenmişti. Askerler Abbas'ın etrafını sardılar ve Hüseyin (a.s.)'dan uzaklaştırdılar. Abbas, öldürülünceye kadar tek başına onlarla savaştı. Allah'ın rahmeti üzerine olsun."

Hikmetler

Ehl-i Beyt'in şehadeti incelenirken dikkat çeken bir nükte vardır. Kerbela katligâhında İmam Hüseyin (a.s.)'ın yanında ona siper olan, kanını ve canını onu müdafaa için feda edenlerin içinde babası bir kardeşleri de bulunuyordu. Resulüllah (a.s.)'ın soyunu devam ettirecek evlatları da…

Ancak İmam Hüseyin (a.s.)'ın şahsında öyle bir kıymet vardır ki, Ehl-i Beyt'i onun muhafazasına uğraşmaktadır. Cennete ulaşmanın vesilesi, Cenab-ı Hakkın rızasına kavuşmanın yolu İmam (a.s.)'ın muhafazası olmuştur. Çünkü İmam Hüseyin (a.s.) İslam'ın, Allah'ın ve Resulü'nün (s.a.v.) dininin temsilcisi, koruyucusu, simgesi demektir.

Herkes bu şuurla, Kerbela toprağını kanıyla boyamakta, bu kutsal vazifeye isteyerek gitmektedir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eserinden)
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!

AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Sancaktepe Belediye Başkanı ve başkan adayı Şeyma Döğücü, emeklilere market alışverişi için her ay 2 bin TL bütçe içeren 'Sancaktepe Emekli Kart' vaadinde bulundu. Kart için oluşturulacak isim listesine adını yazdırmak isteyen vatandaşlar izdiham yarattı.
29.03.2024 11:50:00
Haber Merkezi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Geçtiğimiz günlerde Sancaktepe'nin AK Partili Belediye Başkan Adayı Şeyma Dövücü, seçildiği takdirde her ay kadınlara yarım gram altın vereceğini ileri sürdü.

Dövücü, vaadini gerçekleştireceği takdirde bunun belediyeye maliyeti ortalama olarak aylık 56 milyon 250 bin lira, yıllık 675 milyon lira olacak. Başkan adayı Dövücü'nün vaadi tartışma konusu olurken Sancaktepe'den yeni görüntüler geldi.



İKİ BİN LİRALIK YARDIM KARTI

Sokakta isim almak için kurulan çadırın önünde onlarca insanın kuyruk oluşturduğu görüntülerde gerilimin yaşandığı görüldü.


"İNSANLARI ORADAN ORAYA KOŞTURUYORSUNUZ"

İBB Meclis üyesi İbrahim Özkan, görüntülere tepki gösteren isimlerden biri oldu. Sosyal medyadan paylaşım yapan Özkan, "Sancaktepe Belediyesi Emeklilere 2.000 TL lik yardım kartı vereceğim diye insanları oradan oraya koşturuyorsunuz. Mübarek ramazan ayında; Yazıktır, günahtır, ayıptır" ifadelerini kullandı.



'SONRA VERECEĞİZ' DEYİP İSİM ALDILAR

Gazeteci Şaban Sevinç de konuyla ilgili paylaşımda bulunurken, belediye çalışanlarının vaat edilen parayı vermek yerine, "Sonra vereceğiz" deyip isim aldıklarını belirtti.

Konuyla ilgili olarak, Sevinç, "İnsanlar belediyenin önüne koştu. Ancak parayı vermek yerine, sonra vereceğiz denilerek gelenlerin isimleri listeye yazıldı" dedi.

Küçükçekmece'de faciadan dönüldü

Küçükçekmece'de halı fabrikasında yangın çıktı
29.03.2024 10:32:00
İhlas Haber Ajansı
Küçükçekmece'de faciadan dönüldü
Küçükçekmece'de faciadan dönüldü
Küçükçekmece'de halı fabrikasında yangın çıktı. Fabrikadan alevler yükselirken, yangına müdahale etmeye çalışan bir işçinin yaralandığı öğrenildi. Büyük çapta hasar gören fabrika dron ile görüntülendi.

Küçükçekmece, Mehmet Akif Mahallesi Bahariye Caddesi'nde üzerinde bulunan 2 katlı halı fabrikasının 2. katında bulunan depo bölümünde saat 06.00 sıralarında bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın kısa sürede büyürken, olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.

Fabrikadan işçiler hemen tahliye edildi. Fabrika alev alev yanarken bölgeye gelen itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışma başlattı. Yaklaşık 2.5 saatlik çalışmanın ardından yangın söndürüldü. Fabrikada işçilerden birinin yangına müdahale ederken yaralandığı öğrenildi. Yaralı işçi hastaneye kaldırılırken, itfaiye ekipleri içeride kimsenin olup olmadığına yönelik arama çalışması yaptı. Öte yandan büyük çapta hasar gören fabrika havadan görüntülendi.

Yangınla ilgili konuşan gece bekçisi, 'Fabrikanın yukarı bölümü yandı. Fabrikada mahsur kalan yok. Fabrikanın itfaiye ekibinden bir arkadaş müdahale ederken dumandan etkilenmiş, şuan hastanede. Gece çalışanlar aşağı taraftaydı, yangın yukarıda çıktı. Malzeme ambarı denilen bir yer var orada çıktı' dedi.

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.