logo
20 MAYIS 2025

Kerbela’da şehadet şerbetini içen canlar -2-

Kerbela faciasında şehit edilen tek kadın Abdullah bin Umeyr’in eşidir

09.08.2022 23:50:00
Kerbela’da şehadet şerbetini içen canlar -2-
Kerbela’da şehadet şerbetini içen canlar -2-
Abdullah bin Umeyr'in şehadeti

Sol kol kumandanı Şimr b. Zilcevşen'in birlikleri her taraftan, Hz. Hüseyin (a.s.) ve ashabına karşı hücuma geçtiler. Yesar ve Salim adlarındaki kişileri ilk sıralarda öldürmüş bulunan Abdullah b.Umeyr onlarla şiddetli çarpışmalar yaptı.

Hani b. Sübeytu'l Hadramî ile Bükeyr b. Hayyü't-Teymî birlikte hücum ederek onu şehit ettiler. Hz. Hüseyin (a.s.)'ın, Müslim b. Avsece'den sonra şehit olan ikinci sahabesi bu zât olmuştur.

Kerbela'da tek kadın şehit

Kerbela faciasında şehit edilen tek kadın Abdullah bin Umeyr'in eşidir. Abdullah b. Umeyr, eşi ve annesi ile beraber İmam Hüseyin (a.s.)'a yardım etmek maksadı ile Kûfe'den gelmişlerdi.

Abdullah, İmam Hüseyin (a.s.)'ı korumak uğruna kahramanca savaşmış, süvarilerden bazılarını öldürdükten sonra sağ kolu ve ayağı kesilerek esir düşmüştü. Düşmanlar bedenini parça parça ederek kendisini şehit ettiler.

"Çadırların içerisinde bulunan eşi, kılıçların omuzlar üstünde baş bırakmadığı canpazarına koşarak kocasının cansız bedeninin yanına oturdu; kocasının başındaki ve yüzündeki kanları temizleyip şöyle dedi:

"Cennet sana mübarek olsun. Cenneti sana bağışlayan Allah'tan, beni de seninle orada beraber kılmasını istiyorum."

Bu sırada Şimr, Rüstem ismindeki kölesine, sopayla Abdullah'ın eşine saldırmasını emretti. Rüstem de sopayla onun başını kırarak öldürdü. Böylece o kadının cansız bedeni, kocasının yanına düştü. Kerbela'da sadece bu kadın şehit edilmiştir.

Şimr'in kölesi Rüstem, Abdullah'ın başını bedeninden ayırarak çadırlara doğru fırlattı.

Çadırların içerisinde bulunan Abdullah'ın annesi oğlunun kesik başını götürüp yüzündeki kan ve toprakları temizledi; daha sonra çadırın direğini eline alarak düşmanın ordusuna doğru yürümeye başladı.

İmam Hüseyin (a.s.) onu çadırlara geri çağırmalarını emretti. Şöyle buyurdu:

"Ehl-i Beyt'imi savunmak yolunda en iyi mükafatla mükafatlanasın; Allah sana rahmet etsin, kadınların bulunduğu yere dön, cihad senden kaldırılmıştır!"

Abdullah (a.s.)'ın annesi, İmam Hüseyin'in (a.s.) emri üzerine, "Allah'ım! Ümidimi kesme" diyerek kadınların bulunduğu çadıra döndü.

İmam Hüseyin ona: "Allah ümidini kesmeyecektir" buyurdu.

Zübeyr bin Hassan'ın şehadeti

"Öteki taraftan da Zübeyr bin Hassan, Kerbela sultanından izin istedi… Atının hafif rüzgar cilveleri ile yıldırım gibi atılarak düşman saflarını ağaçların yaprakları gibi titretti.

Allah'a hamd ü senâdan ve zaferi için dua ettikten sonra ismini ve kimliğini bildirip, "Ey fitne ve fücur salan, ey alçak, ey gaddar fırka!" diye bağırdı.

Bahtsız Sam, o bahtiyar Zübeyr'i görünce öğüt vermeye kalkarak dedi ki: "Ey savaş divanının süvarisi! Ey muharebe meydanının namlı kişisi! Bu ne uygunsuz bir tedbirdir. Bu ne hiç de doğru olmayan bir düşüncedir. Öyle ki, malını, çoluk çocuğunu, aileni bırakarak bu mağlup asker topluluğunun arasına girmişsin. Yücelik şerefine zilleti tercih etmişsin!"

Zübeyr de ona şu cevabı verdi: "Ey namert, ebedî saadet nübüvvet hanedanına hizmet etmektir. Daimî izzet, velilik soyuna tâbi olmaktır."

Bahtsız Sam, sözü uzatmak istedi ise de Zübeyr buna izin vermedi. Bir vuruşta canını cehenneme yolladı. Sonra, "Karşıma pehlivan isterim" dedi.

Irak ve Şam ehli o namlı kişiden öyle bir korkuya kapılmıştı ki, şecaat meydanında atını dolandırmaya ve onun karşısına çıkmaya gücü yetmedi.

Ömer b. Sa'd bu hâli görünce askerine siyaset gözü ile dedi ki: "Ey namertler! Bu ne ürkeklik ki sizi kaplıyor. Bu ne korku ki, sizden geliyor!"

Arap başkanları arasında bin döğüşçü ile eşit tutulan Kaab Nah'i oğlu Nasr adında biri ortaya çıktı. Zübeyr'in karşısında durdu. Kendi kendisine öğünerek, ipe sapa gelmez sözler söyleyerek naralar savurdu. O da Zübeyr'e öğütte bulunarak dedi ki:

"Ey yegâne gözü pek insan! Ey mert döğüşçü! Niçin inadı bırakmıyorsun? Yüceliğe erişip, akranın ve emsalin arasında ünlü olmuyorsun?"

Zübeyr şu cevabı verdi: "Ey bahtsız insan! Ben velilik bahçesinden dilek rüzgarını ele geçirmişimdir. Bana, Yezid'in dikenliğinde yetişen nedamet fidanı gerekmez. Çünkü ben bilirim ki, onun yaprakları dalalet gölgesi yayar, yemişi isyan lezzetindedir."

Zübeyr bir vuruşta onu da öldürdü.

Askerin öncüsü olan yayaların saflarına daldı. Onları dağıttı, sonra yine ortaya geldi, "Savaşçı istiyorum" dedi.

Sa'd oğlu, askerin saflarında güven duyduğu Hacerü'l-Ahcar'a seslendi: "Ey Şam ordusunun başbuğu! Senden başkası bu pehlivana karşı duramaz."

Hacerü'l-Ahcar, Zübeyr'in karşısına çıktı, tatlı bir sesle: "Ey Arap seçkini, ey yüce soylu baş süvari! Ben buraya muharebe için gelmedim. Nasihat için geldim. Ne yazık ki, senin gibi namlı bir kişi izzet ve güç sahibi iken âciz bir hâle düşmüş olsun! Ali oğlu Hüseyin bu anda mağluptur. Dünya saadeti Yezid'e erişmiştir. Yüksek himmet şunu icap ettirir ki, zilletin alçak yerinden kalk. Yüceliğin tepesine çık. İhaneti bırak, yüksek mertebeyi dile."

Zübeyr ona cevap verdi: "Ey izzete düşkün adam! Ebedî dünyada Âl-i Mustafa'nın yanında bulunmak gerekir. Onlardan başkasına hizmet, hemen hemen günah ve yanlış bir harekettir."

Bu sözler üzerine Hasan oğlu Zübeyr hücuma geçti ve Hacerü'l Ahcar'a doğru yürüdü. O da geri geri kaçtı. Zübeyr arkasından yürüdü. Pusuya geldiler. Üç yüz Haricî namert pusudan çıktı. Şehsüvarı ortaya aldılar. Ok yağmuruna tuttular. O rahmet göklerinin meleği şeytanların hücumunu düşünmedi. Şehitlik saadetinin zevkiyle coştu.

En sonunda savaş esnasında düşman hücumu arttırınca Rabi oğlu Şis fırsat buldu. O kahramanı tehlikeli bir şekilde yaraladı. O da ona hücum etti. O bahtsızı alt etti. Sonra o şecaat ormanının arslanı yaralı hâli ile elli savaşçı ile boğuştu. Onları öldürdü.

En sonunda yaralarından akan kanlardan dolayı gücü kesildi. Hz. İmam Hüseyin (a.s.) onun bu hâlini gördü. Zübeyr'in vücudunda doksan tane yara vardı…

Hz. Hüseyin atından indi. Onun saadetli başını dizinin üzerine koydu. Zübeyr onun can bahşeden kokusundan yeni bir hayat buldu.

Hz. İmam Hüseyin (a.s.), "Ey şehitlik bahçesinin üstünde uçan kuş! Gönlünün sırrını aç, benimle konuş" dedi.

Zübeyr, "Ey Hüseyin (a.s.), benim için bir bardak şerbet hazırlanmıştır. Sabret, onu içtikten sonra konuşayım!" dedi.

Hz. Hüseyin (a.s.) ashab ve yakınlarına, "Bu şerbet cennet şerbetidir ki, Zübeyr'e sunulmuştur!" dedi. (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Türkiye’de özel okulların tarihi
Özel okullar ticarethane mi?
Stratejik ortaklık konusunda anlaştılar
İngiltere-AB arasında mutabakat
19 Mayıs'a coşkulu kutlama
Hüseyin Baş'tan Lozan çıkışı
Hüseyin Baş’tan 19 Mayıs mesajı
‘Biz o umudun adıyız!’
İran'dan denetime 'evet', durdurmaya 'hayır'
İran'ın 'uranyum zenginleştirme' duruşu net
İsrailli bakan: 'Gazze'de kalan her şeyi yok ediyoruz'
"Dünya bizi durduramıyor"
Netanyahu ilk kez açıkladı
'Gazze'nin tamamı işgal edilecek'
Tarife restleşmesi Çin'i etkilemedi
ABD, Çin ekonomisini sarsamadı
BTP’den 19 Mayıs’a anlamlı vurgu
‘Durmadan izinden yürüyoruz’
Esaretten bağımsızlığa giden kutlu yolculuk
19 Mayıs kutlu olsun
Biden'a prostat kanseri teşhisi konuldu
Trump'tan 'geçmiş olsun' mesajı
Ege Denizi'nde deprem
Büyüklüğü 4.6
Fenerbahçe'den ikincilik rekoru
Üst üste 4. kez ligi ikinci tamamlayacak
Şampiyon Galatasaray
Galatasaray konuk ettiği Kayserispor'u rahat geçti
İsrail açlığı silah olarak kullanıyor
Onlarca Gazzeli çocuk açlıktan öldü
Türkiye’de özel okulların tarihi
Özel okullar ticarethane mi?
Stratejik ortaklık konusunda anlaştılar
İngiltere-AB arasında mutabakat
19 Mayıs'a coşkulu kutlama
Hüseyin Baş'tan Lozan çıkışı
Hüseyin Baş’tan 19 Mayıs mesajı
‘Biz o umudun adıyız!’
İran'dan denetime 'evet', durdurmaya 'hayır'
İran'ın 'uranyum zenginleştirme' duruşu net
İsrailli bakan: 'Gazze'de kalan her şeyi yok ediyoruz'
"Dünya bizi durduramıyor"
Netanyahu ilk kez açıkladı
'Gazze'nin tamamı işgal edilecek'
Tarife restleşmesi Çin'i etkilemedi
ABD, Çin ekonomisini sarsamadı
BTP’den 19 Mayıs’a anlamlı vurgu
‘Durmadan izinden yürüyoruz’
Esaretten bağımsızlığa giden kutlu yolculuk
19 Mayıs kutlu olsun
Biden'a prostat kanseri teşhisi konuldu
Trump'tan 'geçmiş olsun' mesajı
Ege Denizi'nde deprem
Büyüklüğü 4.6
Fenerbahçe'den ikincilik rekoru
Üst üste 4. kez ligi ikinci tamamlayacak
Şampiyon Galatasaray
Galatasaray konuk ettiği Kayserispor'u rahat geçti
İsrail açlığı silah olarak kullanıyor
Onlarca Gazzeli çocuk açlıktan öldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.