Fi tarihte Erbakan, Süleyman Demirel için "Kerhen destekliyoruz" derken kerhen sözcüğünü siyasi literatüre sokmuştu.
Aradan yıllar geçti ve bu defa Devlet Bahçeli, "kombin" i siyasi literatüre sıkıştırdı.
Kavramları açalım;
Kerhen: İğrenerek, istemeyerek,
Kombin: Moda dünyasında geçer akçe bir kavram; değişik kıyafet ve aksesuarların uyum içinde bütünleştirilmesi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerel seçimlerde AKP ile siyasi kombin yapılabileceğini açıkladı. Türkçemizde laf kalmamış gibi, sözü Fransızcaya bağlayarak ve dolandırarak belediye yönetiminde, başkan ve yardımcısının farklı partilerden olabileceği tezini ortaya koyarken, moda dünyasından esinlenmiş olabilir mi? Moda deyince akla ilk gelen Paris kenti oluyor. Ünlü modacılar Pierre Cardin, Yues Saint Laurent, Christion Dior… hepsi Fransa'dan. Bir başka ünlü moda yıldızı Versace'nin vatanı ise İtalya'dır. Vakko markasının sahibi Vitali Hakko da ülkemizden bir ünlü isim. Modayı çok konuşabiliriz de kıyafette modaya uymak, yararlı ve ihtiyacı karşılamaktan çok değişiklik ve farklılık ortaya koymaktır.
Bir de Bahçeli'nin tercihi "kombin" lafı sakın ha "kombinezon"la karıştırılmasın zira kombinezon, omuzlardan bir askı ile tutturulan ve dizlere kadar inen, yakasız kolsuz, ince kumaştan yapılma kadın iç çamaşırıdır!
Fanteziyi bir yana koyup işin ciddiyetine bakalım. Sayın Bahçeli, kombin derken, tıpkı kullandığı söze uygun bir modayı çağrıştırmakta, yerel yönetimde ihtiyaç ve gereklilik yerine değişiklik ve farklılığı öne çıkardığı izlenimini uyandırmaktadır.
Modayı anladık ama yerel yönetim, siyasette ağırlığı ve önemi olan bir kurumdur. Bu nedenle de yerel yönetimler siyasetin okuludur.
Yerel seçimler yaklaşıyor. Yerel seçimle ilgili haberler, gelişmeler, çoğunlukla adaylık kulisleri üzerine yoğunlaşıyor. Bu karmaşanın içinde, yerel yönetimlerin toplumsal-siyasal yaşamdaki önemi ve siyasetle ilişkisi gözden kaçırılıyor.
Bu olumsuzluğun bir nedeni, bu alanla ilgili planlı programlı ve uzun erimli siyasi projelerin olmayışı ya da yetersizliğidir. Laf üretmekte üstümüze yok! Proje üretmeye gelince yaya kaldığımız gibi, çözüm üreten dünya ölçeğindeki projelere ve sahibine sırtımızı dönüyoruz; Prof. Dr.
Haydar Baş'a yaptığımız gibi.
Bir başka yanılgı da yerel yönetimi siyasetten koparan yaklaşımdır. Yerel yönetimler sadece hizmet boyutuyla ele alınamaz ve bu boyutuyla sınırlanamaz. Konunun sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal pek çok boyutu vardır.
Aslında bugün yaşanan adaylık karmaşasının altında da önemli ölçüde yerel yönetim alanındaki siyasetsizlik ve hazırlıksızlık yatıyor.
Ülke siyasetinde etkin olmanın yolu, öncelikle yerel yönetimlerde etkin ve başarılı olmaktan geçiyor. Yerel yönetimler insana dokunmanın ve hayata müdahale etmenin en etkili araçlarıdır. Bu siyaset okulundan ne kadar çok insan yetiştirebilirsek, çözüm insanlarına ve projelerine ne kadar çok sahip çıkabilirsek, gelecek o denli aydınlık olacaktır.