Keşke, üzerinde yaşadığımız bu dünya gezegeninin adına 'deprem' denilen bu sallanma ve sarsılma huyu olmasaydı.
Keşke, atalarımız-dedelerimiz, kafası bozuldukça, canı çektikçe orasını-burasını sallayan bu dünya gezegeni yerine bir başka gezegeni vatan edinseymişler, haliyle biz de onların torunları olarak şimdi deprem sıkıntısı olmayan bir gezegenin sakinleri olmuş olurduk.
Keşke, mademki canı çektiği zaman ve canının istediği tarafını sallama huyundan bir türlü vaz geçmiyor, hiç olmazsa kendisinin bu 'kötü' huyunu unutanları o da unutsaydı da, unutanların yurtlarına ve kentlerine uğramasaydı.
Keşke, kendisinin ufak-tefek sarsıntılarını, uyarı niteliğindeki sallanma ve sallamalarını dikkate almayan, uyarılara aldırmayan etkili ve de yetkili devletluların hatırı için onları zor durumda bırakacak hareketlerde bulunmasaydı.
Keşke, yaptıkları binaların malzemesinden çalan, deprem gerçeğine uygun inşaat yerine, çala-kalem, göz boyama kabilinden apartman diken müteahhitlerin sırlarını ifşa edecek kadar sallanmayan bir gezegende sakin olsaydık.
Keşke, ev yapanlar, köy kuranlar, şehirler inşa edenler, bu gezegenin, boşlukta gezip duran bu gezegenin sabit duran, sallanıp sarsılmayan köşelerini tercih etseydiler.
Keşke, yaklaşık yarım asır evvel, Anadolu'nun muhtelif köşelerinden kopup gelen, kalkıp gelen vatandaşlarımız, kendi köylerinden getirdikleri heybe heybe tarla-çayır, öküz-inek paralarını, büyük şehirlerde zevk u sefa içinde har vurup harman savurmasaydı da depreme dayanıklı binalar yapsaydı.
Keşke, canları öyle istediği için, kendi keyiflerini tatmin için köyleri boşaltıp şehirleri tıka-basa dolduran vatandaşlar, şehirlerde elde ettikleri bol kazançları, hesapsız servetleri boşu boşuna harcamak yerine, Japonya misali depremin her şiddetine meydan okuyabilecek binalar kursaydılar, bu nitelikteki binaları tercih etseydiler.
Keşke, ekonomik problemler, işsizler ve aşsızların sızlanmaları, bir avuç mutlu azınlıkların lüks hayatlarına özenmeler olmasaydı, Hazine Bakanlığı ne hoş, ne kolay olacaktı.
Keşke, sık sık şu okulların açılma mevsimi gelmeseydi Milli Eğitim Bakanlığının tadına doyum olmayacaktı.
Keşke, hastalar, hastalıklar, dünyayı sarsan salgınlar olmasaydı ne güzel Sağlık Bakanlığı yan gelip yatma yeri olurdu.
Görüldüğü üzere, 'keşke-meşke' izdivacından nur topu gibi olmasaydı-molmasaydı adında çocuklar dünyaya gelmişler.
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025