Önümüzdeki günlerde AKP hükümeti, Ankara anlaşmasını genişletme protokolünü imzalayarak Kıbrıs Rum kesimini "Kıbrıs cumhuriyeti" olarak tanımış olacak. Her ne kadar hükümet yetkilileri, "protokolün imzalanmasından sonra bu imzanın Rum kesimini tanıma anlamına gelmediği şeklinde bir açıklama yapacağız" demektedirler. Uluslararası ilişkilerde asıl olan yazılı metinler olması hasebiyle bu açıklama Türkiye'den gelebilecek tepkileri absorbe etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bu anlaşmanın imzalanmasıyla Türkiye'nin Kıbrıs'ı tamamen kaybetmiş olacaktır.Kıbrıs'ı kaybetmenin Türkiye'ye getireceği kayıplar ise başlıca şunlar olacaktır;1.Türkiye, tüm Güney kıyılarının güvenliğini kaybedecektir. Türkiye ile Kıbrıs arasında 40 deniz mili mesafe olduğundan bu kadar yakın mesafeden düşman askeri müdahalesinin Anadolu topraklarına ulaşması son derecede kolaylaşacaktır.2.Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki ticari ve askeri tüm deniz trafiğinde hiçbir etkinliği ve kazancı kalmayacaktır. 3.Türk Dünyasının en önemli kaynaklarından olan Petrol, Doğalgaz ve diğer enerji kaynaklarının taşınmasında Akdeniz'in kullanılması zarureti olduğundan, Türkiye bu stratejik yol konusunda hiçbir hak iddia edemeyecektir. Beş ay kadar sonra Ceyhan'dan akmaya başlayacak olan Azerbaycan petrolünü taşıyacak olan gemilerin gelirleri ve stratejik kontrolü de Türkiye'nin elinden alınmış olacaktır. Bu enerji yolunun tüm stratejik unsurları Rumların dolayısıyla AB'nin eline geçmiş olacaktır. 4.Türkiye'nin Kıbrıs'ı kaybetmesi İsrail'in elini kuvvetlendirecektir. İsrail'in Kıbrıs'a verdiği önemi Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl, Siyonist hareketin finansörlerinden Lord Rothschild'e Temmuz 1902'de şöyle dile getirmiştir: "Kıbrıs'ı düzene sokmalıyız. Kıbrıs'tan Müslümanlar gider, Rumlar iyi bir fiyata topraklarını satar, Atina'ya veya Girit'e göç eder. Filistin Yahudiler için çok küçük, bu nedenle Filistin'e yakın bir yer sağlamamız gerekiyor. Filistin'e Kıbrıs ve El Arish de dâhil edilmelidir" (Şükrü Gürel, Siyonist Plan ve Kıbrıs Milletlerarası Müstemleke Türk Yıllığı 1979). Kıbrıs'ı Türkiye'de bazı kendini bilmezler yük olarak değerlendirilirken, görüldüğü üzere Yahudiler 103 yıl öncesinden Kıbrıs'ın stratejik öneminin farkına varmıştır. 5.Türkiye'nin Kıbrıs'ı kaybederek Akdeniz'de olmaması, Ortadoğu'yu savunmasız bırakacaktır. Ortadoğu'ya yapılabilecek askeri müdahalelerde Kıbrıs stratejik bir üs olarak kullanılabilecektir. 6.Kıbrıs, Ortadoğu enerji kaynaklarının taşınmasında da önemli bir noktadadır. Türkiye'nin Kıbrıs'ı kaybetmesi bu konuda da Türkiye'nin herhangi bir etkinliğinin kalmaması anlamına gelmektedir. 7.Kıbrıs'ı vererek problemlerin çözüleceği inananlar bazı siyasiler Yunanistan ve Rumların kaldıkları yerden devam edeceklerini bilmeleri gereklidir. Ege sorunu gündeme taşınarak Ege'de yeni tavizler koparılmaya çalışılacak ve Kıbrıs'ta olduğu gibi Ege'de de istediklerini almaları ne Rumları ve Yunanlıları ne de AB yi Türkiye'den yeni tavizler istemekten vazgeçirmeyecektir. Bu şekilde Türkiye'nin İkmal yolu olarak kullanılabilir ve dışa açılabilir hiçbir denizi kalmayacak, Türkiye, Karadeniz'in bir kısmı ve Marmara'da sıkışıp kalacaktır.8.Kıbrıs'ı kaybetmek adada 1974 öncesi duruma tekrar dönmek kaçınılmaz olacaktır. Garantörlük hakkını kaybetmiş olan Türkiye yaşanacak olaylara seyirci kalmaktan, kınayıp ve diplomatik üzüntü bildirmekten öte bir tavrı olamayacak, nihai aşamada ise Türkiye'nin Kıbrıs Türkü'nü Anadolu'ya çağırmaktan başka -Rumların da isteği budur- çaresi kalmayacaktır.Kıbrıs gibi Haklı bire dava da Türkiye'yi bu noktalara getirenler ise bu millete er ya da geç hesabını vereceklerdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024