Kıbrıs'ta federal çözüm imkansız
Yabancı gazetecilere önemli açıklamalarda bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rumlar tarafından Kıbrıslı Türkler’i eşit kabul etmek üzere hiçbir anlaşmada uzlaşılmadığını ifade ederek, "Artık dünya ve Avrupa “federal çözüm” yaklaşımını terk etmelidir" dedi
30.10.2020 17:49:00





KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum tarafıyla nasıl bir müzakere süreci yürüteceğiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. "İki devletli çözüm, KKTC'nin tanınmasında ısrar edilmesi" olarak süreçteki duruşunu özetleyen Tatar, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklar konusunda Türkiye'yle birlikte hareket etme stratejinden kesinlikle vazgeçilmeyeceğinin altını çizerek, Kıbrıslı Türkler olarak Kıbrıs'ın zenginliklerindeki pay alma hakkına sahip olduklarını vurguladı. Rumlar tarafından Kıbrıslı Türkler'i eşit kabul etmek üzere hiçbir anlaşmada uzlaşılmadığını söyleyen Tatar, dolayısıyla da artık dünyanın ve Avrupa'nın "federal çözüm" yaklaşımını terk etmesi gerektiğini kaydetti. "Federal ortaklık iddiasında, Kıbrıs Türkleri asimile edilecektir" diyen Tatar, kendi döneminde bütün dünyaya bunu anlatmak için Türkiye'yle birlikte çalışacağını söyledi. KKTC'de yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte Maraş'ı tamamen halka açmak için gerekeni yapacaklarını da ifade eden Tatar, "Kıbrıs sorununun çözümünde beşli konferans yapılması son seçenek, 'son şanstır' dediniz. Neden?" sorusu üzerine Tatar, şu yanıtı verdi: "Crans-Montana'da federal temelli bir çözüm arayışı, Türk tarafınca sergilenen bütün iyi niyetine ve Türkiye Cumhuriyeti'nin gösterdiği esnekliğe rağmen Rum tarafınca reddedilmiştir. Masa bozuldu. Herkesçe bilindiği üzere Rum tarafı, Kıbrıslı Türkler'le yönetimi de zenginlikleri de paylaşmak istemiyorlar. Eşitlik temelli bir anlaşmaya asla rıza göstermeyecekleri görünüyor. Bizleri şöyle bir oyuna getirmeye çalışıyorlar: Esas itibariyle tezgahladıkları şey bir ortaklık, bir federal sistemden ziyade adı Kıbrıs Federal Cumhuriyeti ama özü bakımından Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı olacak şekilde çoğunluğun azınlığı yönettiği, Türkiye'yle bağlarımızın koparıldığı bir ortaklık. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti AB üyesi değil işin dışında kalacak ve süreçte garantörlüğü de sulandırılacak, ortadan kaldırılacak, AB içindeki serbest insan ve sermaye dolaşımına dahil olmadığı için Türkiye'yle bağlarımız yavaşça kopacak ve Kıbrıs Türkleri asimile edilecektir. Oynanmakta olan oyun budur ve bundan zerre kadar şüphem yoktur. Halkımı da aydınlatmaya devam ediyorum. Şu ana değin halkımız yanlış yönlendirilmiştir ve yanlış, olmayacak bir beklenti yaratılmıştır. 'Kıbrıs'ta federal bir çözüm ile AB içerisinde daha zengin bir hayat ve AB güvenlik mekanizmaları içerisinde güvenliğimiz de sağlanacaktır' denilmiştir. Ama işin ciddiyeti gerçekten bambaşkadır. Tarih ulusal bir davada hata kabul etmez. Seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak dünyaya Kıbrıs'ın gerçeklerini anlatmak için çok büyük bir çaba içerisinde olacağım."
Pes etmeyeceğiz
İki devletli çözüm talebinin karşılık bulmaması halinde sürecin nasıl bir çözüme ulaşacağı yönündeki soruya ise Tatar, "Bu iş sabır istiyor. Birkaç günde olmayabilir" cevabını verdi. "Bazı gerçekler var. Rum ve Yunanistan, Avrupa Birliği içerisinde olduğu için AB taraf durumundadır. Dolayısıyla bu, Kıbrıs sorununun çözümü sürecini bizim lehimize yönlendirmiyor" diyen KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Süreç lehimize dönmüyor. Ama bu ulusal bir davadır. Bugünün fedakarlıkları yarının umududur. Dolayısıyla biz sağlam zeminde bir ülke, bir devlet bırakmak için bütün bunları kendimize ant içmiş durumdayız. Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş'tan aldığımız emaneti ileriye taşımak için fedakarlıklar gerekmektedir ve bu mücadelemiz devam edecektir" şeklinde konuştu. "Biz doğruları yapacağız. Ne zaman ne olacak, ilerleyen zamanda göreceğiz. Bugün 'bizi tanımazlar, bugün iki devletli çözümü kabul etmezler' diye biz pes edemeyiz. Pes ettiğimiz noktada kaybederiz" ifadesini kullanan Ersin Tatar, "Benim dönemimde Kıbrıs Türkü daha ileriye gidecektir. Bugün diplomatik tanıma olmayabilir ama bizim yüzlerce ülkeyle ticaretimiz vardır. Bütün dünyayla mal alıp, mal satıyoruz. Resmi olarak ödemeleri bankalar üzerinden yapılıyor ve belki Türkiye'deki limanlara uğrayarak geliyor ama çark dönüyor. Bizim 20 üniversitemiz var ve bu üniversitelere Amerika dahil dünyanın her yerinden öğrenci gelmektedir. Mezun olduklarında bu insanlar, diplomalarıyla kendi memleketlerinde iş bulabiliyorlar. O bağlamda üniversitelerimiz de kabul görüyor, mezunlarımız her ülkede iş bulabiliyorlar. Bu da dolaylı olarak bir tanıma. Çünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, devlet yapılarıyla dünyada bir tanıma kabulü görüyor. Belki bugün diplomatik tanıma eksik, ama netice itibariyle bizim duruşumuzu, varlığımızı kabul ediyorlar" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.