Henüz 1900'lü yılların başlarıydı. Türk halklarının en meşakatli yıllarıydı bu yıllar. Türkiye coğrafyasında gözü olan maksadına ermek için hiçbir şeyi gözü görmeyen önüne gelen çoluk, çocuk, yaşlı, kadın, erkek ne olursa olsun bakmadan katleden cani ülkeler ve onların piyonu, oyuncağı olan Türk halkının içinde yaşayan, barınan, ekmeğini yiyen Ermeniler, Türk halkına akla sığmayan, gözle görülmeyecek kadar yürekleri dağlayan bir soykırım yapılıyordu.
Osmanlının dağılmasıyla Türk milletinin daha kendini toparlamayacağını zanneden dış mihraklar ve içerdeki gayrimüslim olan hainler, Türk milletinin erlerinin yedi cephede kurtuluş mücadelesi verdiği zamanda nasılsa bir daha Türkler bağımsız olamazlar, bize de bu İngilizler, Ruslar, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlar bu coğrafyada bir devlet kurar ümidi ile ekmeğini yediği Türk halkına büyük soykırım yapıyorlardı. İnsanları kuyulara doldurup yakıyorlardı. Kadınlara tecavüz ediyorlardı. Kundaktaki sabileri göğe fırlatıp altında süngü tutarak katlediyorlardı. İnsanların çeşitli organlarını keserek işkence yapıyorlardı. Ne yazık ki, ne Anadolu Türk Milleti ne de Azeri Türk Halkı bu soykırımı hiç ama hiç hak etmemişti. Halbuki bu Ermeni soysuzuna o kadar insani ve yakın davranmıştı ki kardeşleri bile onlara böyle güzel muamele etmemişlerdir. Ancak Ermeniler sırf Müslüman Türk kanı içmek derdinde olan Hıristiyan dünyasının oyunlarının bir piyonu olmayı tercih ederek onlara ekmek veren eli kesmeye kalktılar.
Doğu Anadolu'da Ermenilerin yaptığı mezalim:
Savaşın ilk yılları boyunca, Osmanlılar tüm doğu Anadolu kapsamındaki
Ermeni ayaklanmalarıyla uğraşıyordu. Yalnız Van'daki ayaklanma başarı kazanmıştı. Diğer ayaklanmalar çok büyük can kaybına yol açtı ve Osmanlı
Devleti'nin savaştaki gayretini önemli ölçüde engelledi.
Doğu Anadolu'daki ayaklanmalar, şehir merkezlerinden, köy ve kasabalara da yayılmış, isyancı Ermeniler Müslüman köylerine saldırıyorlardı.
1916 yılının Ocak ayında, Rus ordusu ilerlemeye geçti ve Osmanlı kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Ruslar 16 Şubat'ta Erzurum'u işgal ettiler.
Muş'ta aynı tarihte Rusların eline geçti. Bitlis 3 Mart'ta elden çıktı. Ruslar 8 Mart'ta Rize'yi ele geçirdiler. Osmanlılar, 16 Nisan'da Trabzon'dan çekilmek zorunda kaldılar. Temmuz ayı içinde yeniden ileri harekâtına girişen Ruslar 17 Temmuz'da Bayburt'u, 25 Temmuz'da Erzincan'ı ele geçirdiler. 1916 yılı Ağustosu'nda Mustafa Kemal Paşa komutasındaki 2. Osmanlı Ordusu, Muş ile Bitlis'i geriye almış, ancak daha sonra Bitlis yine elden çıkmıştı.
Van ve Bitlis'in işgali esnasında Ermeni çeteleri tarafından İslâm ahaliye yapılan zulümler hakkında, Mardin Mutasarrıflığı tarafından yapılan tahkikata göre, mezâlimden kurtulanlar ifadelerinde; Ermeni çetelerinin, teslim olmak isteyen ahali, çoluk ve çocukları feci surette kesip parçaladıkları, teslim olmuş olan köylerdeki ahaliyi katlettikleri, birçok ahaliyi ve çocuğu ekmek yapımında kullanılan ve tandır tabir olunan fırınlarda yaktıkları ve Vanlı komiteci Aremek'in çetesi tarafından yetmiş seksen hanelik bir köy ahalisi daha önce teslim oldukları halde tamamen katledildiklerini anlatmışlardır.
(devam edecek?)
Osmanlının dağılmasıyla Türk milletinin daha kendini toparlamayacağını zanneden dış mihraklar ve içerdeki gayrimüslim olan hainler, Türk milletinin erlerinin yedi cephede kurtuluş mücadelesi verdiği zamanda nasılsa bir daha Türkler bağımsız olamazlar, bize de bu İngilizler, Ruslar, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlar bu coğrafyada bir devlet kurar ümidi ile ekmeğini yediği Türk halkına büyük soykırım yapıyorlardı. İnsanları kuyulara doldurup yakıyorlardı. Kadınlara tecavüz ediyorlardı. Kundaktaki sabileri göğe fırlatıp altında süngü tutarak katlediyorlardı. İnsanların çeşitli organlarını keserek işkence yapıyorlardı. Ne yazık ki, ne Anadolu Türk Milleti ne de Azeri Türk Halkı bu soykırımı hiç ama hiç hak etmemişti. Halbuki bu Ermeni soysuzuna o kadar insani ve yakın davranmıştı ki kardeşleri bile onlara böyle güzel muamele etmemişlerdir. Ancak Ermeniler sırf Müslüman Türk kanı içmek derdinde olan Hıristiyan dünyasının oyunlarının bir piyonu olmayı tercih ederek onlara ekmek veren eli kesmeye kalktılar.
Doğu Anadolu'da Ermenilerin yaptığı mezalim:
Savaşın ilk yılları boyunca, Osmanlılar tüm doğu Anadolu kapsamındaki
Ermeni ayaklanmalarıyla uğraşıyordu. Yalnız Van'daki ayaklanma başarı kazanmıştı. Diğer ayaklanmalar çok büyük can kaybına yol açtı ve Osmanlı
Devleti'nin savaştaki gayretini önemli ölçüde engelledi.
Doğu Anadolu'daki ayaklanmalar, şehir merkezlerinden, köy ve kasabalara da yayılmış, isyancı Ermeniler Müslüman köylerine saldırıyorlardı.
1916 yılının Ocak ayında, Rus ordusu ilerlemeye geçti ve Osmanlı kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Ruslar 16 Şubat'ta Erzurum'u işgal ettiler.
Muş'ta aynı tarihte Rusların eline geçti. Bitlis 3 Mart'ta elden çıktı. Ruslar 8 Mart'ta Rize'yi ele geçirdiler. Osmanlılar, 16 Nisan'da Trabzon'dan çekilmek zorunda kaldılar. Temmuz ayı içinde yeniden ileri harekâtına girişen Ruslar 17 Temmuz'da Bayburt'u, 25 Temmuz'da Erzincan'ı ele geçirdiler. 1916 yılı Ağustosu'nda Mustafa Kemal Paşa komutasındaki 2. Osmanlı Ordusu, Muş ile Bitlis'i geriye almış, ancak daha sonra Bitlis yine elden çıkmıştı.
Van ve Bitlis'in işgali esnasında Ermeni çeteleri tarafından İslâm ahaliye yapılan zulümler hakkında, Mardin Mutasarrıflığı tarafından yapılan tahkikata göre, mezâlimden kurtulanlar ifadelerinde; Ermeni çetelerinin, teslim olmak isteyen ahali, çoluk ve çocukları feci surette kesip parçaladıkları, teslim olmuş olan köylerdeki ahaliyi katlettikleri, birçok ahaliyi ve çocuğu ekmek yapımında kullanılan ve tandır tabir olunan fırınlarda yaktıkları ve Vanlı komiteci Aremek'in çetesi tarafından yetmiş seksen hanelik bir köy ahalisi daha önce teslim oldukları halde tamamen katledildiklerini anlatmışlardır.
(devam edecek?)
Gökhan Demir / diğer yazıları
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020