Geçtiğimiz Cuma günü hizmete açılan 1915 Çanakkale köprüsünden tek taraflı geçiş ücreti, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından '200 liracık' olarak ilan edildi.
Şirketlere ödenme sözü verilen rakam bu kadar da değilmiş, eksik kalan miktarı ise kamu bütçesinden yani hazineden karşılanacakmış.
Hazinenin, dolayısıyla milletin sırtına vurulan kambur bu kadarla kalsa, öp başına koy.
Hesaplamalara göre, bir günde geçen araç sayısı ortalama on-on iki bin civarında olduğu halde şirketlere verilen araç geçiş garantisi 45 bin.
Hazinenin, dolayısıyla köprüden geçsin-geçmesin her vatandaşın sırtına yüklenen yükün miktarını, matematiği kuvvetli olanlar lütfen hesap etsinler.
Gelelim '200 liracık' meselesine.
Bilindiği gibi bugün tedavülde olan en büyük kâğıt paramız 200 TL.
Köprü geçiş ücreti belirlenirken 'liracık' olan bu rakam, asgari ücrete, emekli maaşına, mesela bayram ikramiyesine ilave edilirken 'büyük para'…
Her nasılsa, her defasında ballı-börekli ihaleleri kapan malum firmalara, yıllar boyu ödenme garantisi verilirken '200 liracık', ama mesela çocuk bezinden, mesela hasta bezinden vergi alınmasın dendiği zaman, bin bir çeşit hazine-maliye hesaplarıyla bu makul teklifi reddetmek…
Kime göre '200 liracık?'
İktidar çevresinde kümelenmiş olan bir avuç mutlu azınlık için gerçekten de '200 liracık'.
Yine iktidar çevresinde, galiba bilgi, beceri ve tecrübelerinden dolayı(!), tek koltuğunda kırk karpuz taşıyan, dolayısıyla gördükleri görevler sayısınca maaş alan şanslı kişiler için hiç tartışmasız '200 liracık'.
Sözünü ettiğimiz köprü örneğinde olduğu gibi, ballı-börekli ihaleler dolayısıyla servet üstüne servet katan şanslı müteahhitler için, bu rakamın sözü mü olur, elbette '200 liracık'.
Aynı ülkedeyiz, sıkça tekrarlandığı gibi aynı gemideyiz ya, bir de dönüp, karda-kışta kıyamette ucuz ekmek kuyruğunda bekleyenlere soralım.
Dillere destan yönetim tarzınız sayesinde dibe vuran tarım ürünlerine ulaşmak için, çoluk-çocuğa sebze-meyve temin etmek için, marketlerden ikinci el ıspanak, kabak, pırasa ayıklamak zorunda kalan milyonlara soralım, 200 lira neymiş ve ne kadarmış?
Siz dalga mı geçiyorsunuz?
Liracık dediğiniz o para, yirmi yıldır yönettiğiniz bu ülkede milyonlarca ailenin bir aylık ekmek ve Pazar parası.
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025