Anayasanın hepimizin anayasası olması için neler yapılmalı…
İşin olmazsa olmaz koşulunu hemen belirtelim. Öncelikle demokratik bir anayasa. Demokratikleşme dediğimiz şey özünde, devleti yönetenlerle yönetilenler arasında daha saygılı, eşit ve koruma altında bir ilişki kurulmasıdır. Pratikte ise, bir ülkedeki rejimin demokrasi olup olmadığını belirleyen iki temel koşul vardır: 1- Devleti yöneten hükûmetler serbest ve adil seçimlerle seçiliyor mu? Hükûmetlerin yine bu yolla değişmesi gerçekçi olarak mümkün mü? 2- Seçimle iş başına gelen hükûmetler ülkeyi demokratik biçimde yönetiyor mu? Yani demokratik kurallara ve yöntemlere, hak ve hukuka uyarak yönetiyor mu?
Gelelim kimin anayasasına… İktidar partisi ve küçük ortağının anayasaları var da, muhalefetin var mı? Onlarınki de hazırlanıyormuş. Peki hepimizin olanı var mı? Onu da köşemize yatıralım;
Bir anayasa, bireyin toplumsallaşırken ve toplumsallaştıktan sonra içine girdiği halleri ifade eder. Birlikte yaşayabilmek için çeşitli kimliklerimizle, doğal olarak bizde var olan, daha sonra sosyal olarak, toplumsal yaşamımızla ortaya çıkan kimliklerimizle biz birlikte yaşamayı istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Birlikte yaşayacaksak bu sınırlar içinde bunun temel ilkeleri ne olmalı? Hangi ilkeleri koyarsak biz birlikte yaşayabiliriz? Bu ilkeler üzerine siyasi olarak devlet dediğimiz örgütlenmeyi ve işleyişi nasıl kurarız? Bu açıdan değerlendirdiğimizde; birlikte yaşamak bakımından, hak ve özgürlükler bakımından bir tanım yapmak gerekiyor. Hak ne, özgürlük ne? Hakkı bir ihtiyacın giderilmesi talebi olarak nitelendirirsek, hangi ihtiyaç? İnsanın kendi somut kimliğinde; kadındır, çocuktur, erkektir, Türk'tür, Kürt'tür… Hangi kimliklerini seçerek kendi maddi varlığını geliştirmek istiyorsa, bunun için kendisine gereken toplumsal ihtiyaçların karşılanması… Bunu talep etmek bir haktır ya da karşılanmış ihtiyaçların sürmesi, ihlal edilmemesini talep de bir haktır.
Özgürlük ise, bu hakları dile getirebilmek, haklarının neler olduğunu bizzat araştırabilmek, bunların gerçekleşmesi için mücadele edebilmek, kazanılmış hakların geri alınmaması yolunda mücadele edebilmek için gerekli araçlardır. Önemli olan, bir özgürlüğü ya da bir hakkı kullanırken gerçekleştirdiğiniz eylemin bir başkasının var olan hakkını engelleyip engellemediği ya da bir kişinin somut olarak özgürlüğünü engelleyip engellemediğidir. Bu, birlikte yaşamanın temel ilklerinden biridir.
Kırk yıldır yeni bir anayasa isteyen, bu noktada taleplerini üreten kesimlerin birikiminin Türkiye'yi yeni bir anayasa yapmaya hazır bir duruma getirdiğini düşünebiliriz.
Kadınların, Alevilerin, dindar/muhafazakar kesimlerin, Kürtlerin, değişik sosyal kesimlerin talepleri söz konusu. Onun için hem yeni talepler hem de yeni korkuları aşacak bir toplumsal mutabakata ihtiyaç var.
Toplumsal mutabakat sağlanamazsa, bizim anayasamız diyeceğimiz bir anayasa da olmaz.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023