Engin tarihimizin ve atalarımızın bize emanet ettiği ve miras bıraktığı Türk-İslam kültür birliğimiz, liberal, komünist, Batıcı, etnik ırkçı, Ilımlı İslamcı, diyalogcu kişi ve kurumlar tarafından taksim edilmiştir. Millî kültür birliğimiz için geçmiş-şimdi-gelecek bileşimi çerçevesinde Türk milletinin şahsiyeti demek olan Türk-İslam kültür değerleri tekrar canlandırılmalı ve geliştirilerek kültür birliğimiz sağlanmalıdır.Bugün ülkemizde batı merkezli kültür emperyalizmi milletimizin fertlerinden ailelerine, resmî kurumlarından özel kurumlarına kadar hayatın her yerine kök salmış vaziyettedir.Türk yaşama biçimi yerine Batılı hayat tarzı, Türk musikisi yerine Batı kopyası yavan bir müzik, Türk'ün millî hayatını, zihniyet ve değerlerini veren bir millî sinema yerine Batının kokuşmuş, çürümüş yaşayış şekillerini, Hıristiyanlık propagandası olan misyoner yapımı bir sinema, Türk edebiyatı yerine Batı edebiyatının kötü kopyaları, Türk gelenekleri, bayramları, törenleri yerine Batı tesirli ne idüğü belirsiz törensel etkinlikler, Türk kahramanlarına, sanatçılarına, bilim, sanat adamlarına, sporcularına hayran olup onları örnek almak yerine, değişik alanlarda Batılı kahraman figürlere tapınma seansları yaygınlaşmıştır. Mesela bu bağlamda Türk gençlerinin ve hatta çocuklarının Türkiye'ye gelen hapçı Lady Gaga gibi ahlaksızlığıyla ünlü bir kadın şarkıcıyı yakından görebilmek için birbirini çiğner hale gelmeleri, ondan bir imza alabilmek için ona tanrıya dokunur gibi dokunmayı hayatının anlamı haline getirmeleri acı bir örnektir. Keza genç kızlarımızın Justin Bieber gibi sapık bir çocuk için ağlamaları, bağırmaları, çığlık atmaları, onun konserini izlemek için saatlerde kuyrukta beklemeleri, kültür emperyalizmini nasıl bir aşama kaydettiğinin bir göstergesidir. Türk milleti, Türk-İslam zırhına sığınarak millet kimliğini koruyabilecek ve millî varlığını ancak Türk-İslam kültür değerlerine bağlı kalarak sürdürebilecektir. Bugün Türk milletinin maddî ve manevî anlamda varlığına anlam katan, kimliğini ören, başka milletlerden özgün varlığıyla seçilmesini, üstün değerleriyle farklılaşmasını sağlayan, şuurlu bir millet olarak varlığını devam ettiren, onu ahenkli bir millî birlik içinde tutan ortak kültürel değer, ilke, sembol ve kurumları büyük bir parçalanma, aşınma ve silinme süreciyle karşı karşıyadır. Somut ve somut olmayan bütün millî Türk kültürü, değer ve kurumları, gelenek temeli üzerinden yeniden ele alınmalı, işlenmeli, yenilenmeli ve işlevsel hale getirilmelidir. Kültürde yabancılaşma ve kozmopolitleşmeye karşı millîleşme programı uygulanmalıdır. Her türlü kültür emperyalizmine karşı Türk-İslam kültürü diriltilmeli, korunmalı, geliştirilmeli ve toplumsal dolaşımda işlevsel bir konuma yükseltilmelidir. Millî kültürü içerden çürüten, yeyip bitiren yabancı kültür hâkimiyeti yok edilmelidir. İlkemiz: "Atasını bilmeyen, it peşinde gezer."
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015