Anadolu gezimizde Kırşehir'imize geldik. Diğer bir ifade ile Ahi Evren Dede'nin, Aşık Paşa'nın şehri Kırşehir.
Kırşehir iki yönden dikkatimizi çekti. Birinci yön; Selçuklulardan beri tarihin nefesini taşıyor. Hemen yakınında Hacı Bektaş-ı Veli, bir diğer cephede Yunus Emre var. Saymaya kalkarsak bitirmek mümkün değil. Zira Ali Canlar isimli ağabeyimiz "o kadar çok ki, biz bile hepsini bilemiyoruz" diyor. Kırşehir bir mana iklimi. Türk'ün önemli hatıralarından biri.
Dikkatimizi çeken ikinci yön şu: Kırşehir halkı siyaseti çok iyi biliyor ve güzel tahliller yapıyorlar. Bir esnaf arkadaşımız şöyle diyor: "Efendim Kırşehirli kimseyle nikâhlı değil. Her seçim dönemi adaylara bakar. Kaliteli, güvenli ve dürüst insanları seçer. Eğer incelerseniz göreceksiniz ki, siyasi yelpaze çok değişken olmuştur. Mesela ANAP bir zamanlar 3-0 yaptığı halde şimdi bir tane bile vekili yok".
Arkadaşımızın değerlendirmesini dikkatle izledim ve de tastik ettim. Çok doğru söylediğini ifade ettim. Fakat değerlendirmeme şöyle devam ettim:
"Beyefendi çok güzel söylüyor. Elbette adayların çok iyi seçilmesi lazım. Bilgili, becerikli, sahasında güçlü ve ahlâken dürüst insanlar seçilmelidir. Fakat unutulmamalıdır ki, mevcut yasalara göre lider sultası var. Program ve liderlerin kimliği çok önemli. Liderin de en az bölgemizden titizlikle seçtiğimiz insanlar kadar bizi tatmin etmesi gerekir. Aksi halde sizin, bölgemizden gönderdiğiniz insanlar liderin programı içinde eriyecektir. Öyleyse partiden, programdan önce lidere bakmak gerekir. Yıllardan beri insanımızı hayatından bıktıran liderlerin partileri de ümit vermemektedir."
Arkadaşımız ve diğer dinleyiciler fevkalade bir tastikte bulundular. "Artık yeni bir lider gerekir, doğru söylüyorsunuz, balığın kokmaması için işi baştan halletmek gerekmektedir" cevabını verdiler.
Sıra Bağımsız Türkiye Partisi'ne geldi. Partinin programı, eserlerinden istifade edilen Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in çok farklı bir insan olduğunu, bir an önce fiili olarak işin içinde olmasını istediklerini vurguladılar.
Hele Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in miting konuşmaları, bayrak dalgaları alkışlarla gündem edildi.
"Evet bu değerli hocamızla her işe varız. Ülkenin makus talihini hayra çevirecek, insanımızın yüzünü güldürecek olan işte O'dur. Diğerleri denenmiş, şaibeli insanlar. Ülkenin zaman kaybedecek durumu yoktur. Bir an önce milletin önüne geçmek, asık suratlara tebessüm dağıtmak lazımdır."
Biz tarihten beri Kırşehir hakkında hep güzel şeyler biliriz. Güzel kanaat besleriz. Fakat bu seferki ziyaretimiz hepsinden farklı oldu. Bağımsız Türkiye Partimizin önümüzdeki günlerde Kırşehir meydanında değerli halkımızla buluşacağını, bir büyük buluşma olacağı müjdesini vererek veda ettik.
Evet Kırşehir, Anadolu'dan bir örnek. İnsanımız son derece ayık ve firaset sahibi. Kendine çay ısmarlayana, karşılığında yemek ısmarlar. Almaktan çok vermeye talip.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin, Anadolu'ya çözüm getireceğini, Anadolu'yla en güçlü bir şekilde bütünleşeceğini görüyoruz. Milletimize hayırlı olsun.
Kırşehir iki yönden dikkatimizi çekti. Birinci yön; Selçuklulardan beri tarihin nefesini taşıyor. Hemen yakınında Hacı Bektaş-ı Veli, bir diğer cephede Yunus Emre var. Saymaya kalkarsak bitirmek mümkün değil. Zira Ali Canlar isimli ağabeyimiz "o kadar çok ki, biz bile hepsini bilemiyoruz" diyor. Kırşehir bir mana iklimi. Türk'ün önemli hatıralarından biri.
Dikkatimizi çeken ikinci yön şu: Kırşehir halkı siyaseti çok iyi biliyor ve güzel tahliller yapıyorlar. Bir esnaf arkadaşımız şöyle diyor: "Efendim Kırşehirli kimseyle nikâhlı değil. Her seçim dönemi adaylara bakar. Kaliteli, güvenli ve dürüst insanları seçer. Eğer incelerseniz göreceksiniz ki, siyasi yelpaze çok değişken olmuştur. Mesela ANAP bir zamanlar 3-0 yaptığı halde şimdi bir tane bile vekili yok".
Arkadaşımızın değerlendirmesini dikkatle izledim ve de tastik ettim. Çok doğru söylediğini ifade ettim. Fakat değerlendirmeme şöyle devam ettim:
"Beyefendi çok güzel söylüyor. Elbette adayların çok iyi seçilmesi lazım. Bilgili, becerikli, sahasında güçlü ve ahlâken dürüst insanlar seçilmelidir. Fakat unutulmamalıdır ki, mevcut yasalara göre lider sultası var. Program ve liderlerin kimliği çok önemli. Liderin de en az bölgemizden titizlikle seçtiğimiz insanlar kadar bizi tatmin etmesi gerekir. Aksi halde sizin, bölgemizden gönderdiğiniz insanlar liderin programı içinde eriyecektir. Öyleyse partiden, programdan önce lidere bakmak gerekir. Yıllardan beri insanımızı hayatından bıktıran liderlerin partileri de ümit vermemektedir."
Arkadaşımız ve diğer dinleyiciler fevkalade bir tastikte bulundular. "Artık yeni bir lider gerekir, doğru söylüyorsunuz, balığın kokmaması için işi baştan halletmek gerekmektedir" cevabını verdiler.
Sıra Bağımsız Türkiye Partisi'ne geldi. Partinin programı, eserlerinden istifade edilen Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in çok farklı bir insan olduğunu, bir an önce fiili olarak işin içinde olmasını istediklerini vurguladılar.
Hele Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in miting konuşmaları, bayrak dalgaları alkışlarla gündem edildi.
"Evet bu değerli hocamızla her işe varız. Ülkenin makus talihini hayra çevirecek, insanımızın yüzünü güldürecek olan işte O'dur. Diğerleri denenmiş, şaibeli insanlar. Ülkenin zaman kaybedecek durumu yoktur. Bir an önce milletin önüne geçmek, asık suratlara tebessüm dağıtmak lazımdır."
Biz tarihten beri Kırşehir hakkında hep güzel şeyler biliriz. Güzel kanaat besleriz. Fakat bu seferki ziyaretimiz hepsinden farklı oldu. Bağımsız Türkiye Partimizin önümüzdeki günlerde Kırşehir meydanında değerli halkımızla buluşacağını, bir büyük buluşma olacağı müjdesini vererek veda ettik.
Evet Kırşehir, Anadolu'dan bir örnek. İnsanımız son derece ayık ve firaset sahibi. Kendine çay ısmarlayana, karşılığında yemek ısmarlar. Almaktan çok vermeye talip.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin, Anadolu'ya çözüm getireceğini, Anadolu'yla en güçlü bir şekilde bütünleşeceğini görüyoruz. Milletimize hayırlı olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002