Rivayetlere göre; Kıyamet günü bir kişinin hesabına bakılır. Fakat sevap ve günahı eşit durumdadır. Biraz sevaba ihtiyacı vardır. Melekler, her şeyi bilen Allahü teâlâya soruyorlar... Benden daha mı cömert?Rivayetlere göre; Kıyamet günü bir kişinin hesabına bakılır. Fakat sevap ve günahı eşit durumdadır. Biraz sevaba ihtiyacı vardır. Melekler, her şeyi bilen Allahü teâlâya soruyorlar: - Ya Rabbi falanca kulunun sevabı ve günahı eşit. Ne yapalım?Cenabı Hak, - Tanıdıkları varsa onlardan biraz sevap alsınBuyuruyor. O kimse gidiyor. Tanıdıklarından, anne baba kardeş dahil, onlardan biraz sevap istiyor. Ama nafile, kimse zerre kadar sevap veremiyor.- Bizim halimiz seninkinden farklı değil, bizim halimiz ne olacak bilmiyoruz, sen, var başının çaresine bak.Diyorlar. Kısacası, herkes can derdinde... Allahü teâlâ, - Bu kimsenin hiç Allah için sevdiği bir dostu yok mu? Ondan istesin.Buyuruyor. Derken, o kimse kendisinden daha perişan halde bulunan bir dostuna rastlıyor. Durumu anlatıyor. O dostu,- Ne çıkar kardeşim? Benim hesabım görüldü. Bir sevabım, doksandokuz günahım var. Bir sevabın bana ne faydası olacak, ben zaten zelil olmuşum, al senin olsun, bari sen kurtul,Diyerek o bir sevabı da arkadaşına hediye ediyor... Allahü teâlâ, - Ne oldu? Buyuruyor... Melekler: - Ya Rabbi bir dostu vardı. Onun doksandokuz günahı ve bir de sevabı vardı. O bir sevabın kendisinden ziyade arkadaşına yararı olacağını düşünürek "Ben zaten günahkarım, bari bir Müslüman kardeşim kurtulsun" dedi ve ona verdi.Deyince, merhametlilerin en merhametlisi Cenab Hak, - Ey Meleklerim, sevabını veren kulum benden çok mu cömert ki?.. Gidin o sevabını veren kulumu da alın ve ikisini de beraber Cennete götürün, diye emreder.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.