"Adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun" diyen Adalet Bakanı Gül'e, şarkıda olduğu gibi, soruyoruz: "Daha önceleri neredeydiniz?"
Hanidir hukuk liginde sınıfta çakıp duruyoruz;
Ülkelerin hukukun üstünlüğüne dair durumlarının incelendiği listede Türkiye 109'uncu sırada yer bulabildi. Dünya Adalet Projesi listesinde Nambiya, Ruanda, Burkina Faso, Çin ve İran'ın gerisine düştük iyi mi!!!
Damat Bakan'ın içli gidişinin ardından -ne hikmetse- müjdeler olsun dercesine, açıklamalar geldi, geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ekonomi ve hukukta yeni bir reform başlatıyoruz" derken, Adalet Bakanı da "kıyametler kopsun" ama adalet yerini bulsun, dedi.
Bütün bunlara engel olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'mış meğer! O halde hep birlikte terennüm edelim: "Bir içli sevap müjdesi duyduk gidişinden".
Fantezi bir yana, haksızlık etmeyelim eski bakana… Kuşkusuz ekonomiyi yönetemedi. Ancak ülkenin yönetiminden sorumlu olanların hatalarını da tek bir kişiye yüklemeyelim. Ve de, sadece ona yüklenmeyelim. Babası Sadık Albayrak, üniversite öğrenciliğim sırasında, 60'lı yıllarda tanıdığım çok düzgün bir gençti. Kendisiyle merhabamız ve bir hukukumuz vardı… Tüm bunları da göz önüne aldığımda, kendi adıma meslek ahlâkı açısından, olaylara insaflı yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum.
Gelelim adalet meselesine. Yargılaşan bir siyaset var günümüzde. Yani yargının yerini siyaset almış. Öyle ki, adalet bakanının adalet diye çıkışının hemen sorasında HSK (Hâkimler ve Savcılar Kurulu) derhal, AYM (Anayasa Mahkemesi) ve AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararları ile haksızlığa uğradığı tespit edilmesine rağmen tutuklu bulunan bir iş adamının dosyasını derece mahkemesinden istemiştir.
İlla ki, bakanın dürtüsü ile mi adalet için adım atılacak. Yargı bu kadar mı, siyasete bağlı?
Oysa, mülkün temelinin adalet olduğunu devlet felsefesi yapmış bir gelenekten geliyoruz. Mahkeme kadıya mülk değildir, sözü de aynı geleneğin sonucudur.
Ama şunu söyler hale gelmeyelim: "Kadı olmak için etme hareket/Kalmadı çünkü kazada bereket". Yüzyıllar önce şairin söylemek istediği: Yargıç olmak için hareket etme, çünkü kazada (yargıda) bereket kalmadı, adalet yok oldu…
Cumhurbaşkanı, ekonomi ve hukukta yeni bir reform başlatıyoruz derken ve acı reçeteden söz ederken, biz de bu köşeden bir başka acıya, işin gerçeğine temas edelim;
Ekonomide, liberal kapitalizmin ahtapot gibi ülkeyi saran kollarından kurtulmadıkça, milli ekonomiye dönmedikçe yapılacak hiçbir reform çare olmaz.
Aynı şekilde, hukuku siyasal kuşatmadan kurtarmadıkça, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlayacak güçler ayrığına dönmedikçe hangi yeniliği, hangi reformu yaparsanız yapın, adaleti sağlayamazsınız.
Acilen HSK yapısını değiştirin; en başta, yakınan adalet bakanı HSK başkanlığından çekilsin ve yardımcısı da kurulun tabii üyeliğini bıraksın. Yargıyı siyasetten ayırmak için anayasayı değiştirin. Hukukta yeniden tarafsız yargı için bu reformu yapın.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023