KKTC doludizgin uçuruma gidiyor - 2

Türkiye'de aile yapısı gittikçe erozyona uğratılmaktadır. Çekirdek aile yapısı şu anda revaçtadır. Evlenen çiftler kendi analarını ve babalarını aileleri içine almamaktadır. Ayrı evlerde oturmak istemektedir. Bu yapı ise çocuklar için çok büyük tehlikeleri içermektedir. Onlara göz kulak olacak ve tecrübelerini torunlarına aktaracak kimseden yoksun olmaktadırlar. Çalışan anne ve babalar çoğunluklar küçük çocuklarını daha ucuz bakım temin etmek için kapıcının karısına ve kızlarına teslim etmek zorunda kalmaktadır. Böylece çocukların küçük yaştaki zeka gelişmesi için gereken (0 yaş ile 6 yaşına kadar elzem olan) eğitimden mahrum kalmaktadır. Çünkü kapıcı karısı ve kızının kültür seviyeleri genellikle düşük olmaktadır. Onun yanında bu kapıcıların bakımı esnasında çocuklar genellikle anne ve baba şefkat ve sevgisinden yoksun kalmaktadır. Çocuklar bazen bu durumlarda sakin olmaları için zorlanmakta hatta dayakla tehdit edilmektedir. Onların küçük ve masum ruhlarında bu türlü davranışlar ise derin negatif izler bırakmaktadır. Kısacası çocukların eğitimi ve zeka gelişimi tehlikeye girmektedir. Anne ve babalar ise bu durumun farkında olmadan para kazanmak için dışarıda mücadele vermektedir.

Halbuki ise onların yerine kendi anaları veya dedeleri veya başka bir yaşlı insanları olsa, onların çocuklara hem sevgi hem şefkat hem de doğru bir eğitim vermeleri kolayca mümkün olacaktır. Üstelik bu eğitimin ücreti de olmayacaktır.

Başbakanı M. Ali Talat: "Türklerin hortlak olmadığı anlaşıldı"

Talat bey konuşmalarında "AB içindeki politikalarımız değiştiremeyiz. Çünkü değiştirirsek duvara toslarız! Şu anda turist sayısı arttı, gelenler gördü ki Türkler hortlak değil! Şu anda daha serbest geliyorlar. Turistlerin gelişi ile ve Kıbrıs'a giren bazı dövizler özellikle emlak satın alanların yaptığı ödemelerle KKTC'nin ekonomik durumu biraz düzeldi. Ambargonun kalkmaması bizde düş kırıklığı oluşturdu. Ona rağmen ekonomide biraz düzelme mevcut.

1 - Yeşil hat tüzüğü yürürlüğe girdi,

2 - Ercan Havaalanı'na inenler güneye geçebiliyorlar,

3 - Güneyden gelenler isterlerse 24 saatten fazla KKTC'de kalıyorlar.

4 - Emlak alımında İngilizler, sonra da İsrailliler en çok alım yapıyor.

5 - İngiliz kökenli bir Yahudi firması Marina talibi oldu,

6 - KDV'de indirimler yapıldı. Ucuzlama husule geldi.

7 - 53 yeni otel inşaatı var. Eklenecek yatak sayısı 9.000 kadar olacak. Gecelik konaklama 15 milyon.

2004 turizm geliri: 271 Milyon $, Gelen Turist sayısı ise 500.000 civarında, Hedef, turizm gelirinin 500 milyon $ olmasıdır."

AB ile protokol imzasının anlamı

KKTC Başbakanı M. Ali Talat'a göre: AB protokol imzası tanıma anlamına gelmez. AB Protokol imzasının Şubat sonuna kadar imzalanmasını istemektedir. Öte yandan imza bir zorunluluk değildir. Zaten 3 Ekim'de imzalanacak. Bir an önce bu baskıdan kurtulmak gerekir. Çünkü bu protokol Demokles'in kılıcı gibi başımızın ucunda sarkıyor! Bu bir tanıma değil ilişkilerin normalleştirilmesidir. Biz de KKTC de limanların ve havaalanlarının açılması için daha kolay bir uğraşım göstereceğiz! Bizim politikamız Dünya diliyle uyumlu. Bunu değiştiremeyiz. Bu politik birleşme ve AB içinde yer almadır. Biz birleşmeye karşı çıkarsak, Papadopulos sevinçten uçacak olur! Rum yönetiminin aşırı şoven politikası entegrasyon sürecini önlüyor! UBP erozyona uğruyor. Serdar Denktaş'ın da sorunu Babası. Bizim oyumuz ise % 40 civarında! Asker çekilme konusu hiç tartışılmasın. Çünkü o konu işgali hatırlatıyor! (04.02.05)